Kılıçdaroğlu’nun Beykoz’daki gündemi 15 Temmuz’du

  • 0
  • 6283
Kılıçdaroğlu’nun Beykoz’daki gündemi 15 Temmuz’du
Kılıçdaroğlu’nun Beykoz’daki gündemi 15 Temmuz’du
Kılıçdaroğlu’nun Beykoz’daki gündemi 15 Temmuz’du
Kılıçdaroğlu’nun Beykoz’daki gündemi 15 Temmuz’du
Kılıçdaroğlu’nun Beykoz’daki gündemi 15 Temmuz’du
Kılıçdaroğlu’nun Beykoz’daki gündemi 15 Temmuz’du
Kılıçdaroğlu’nun Beykoz’daki gündemi 15 Temmuz’du

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Marmara Üniversitesi Anadoluhisarı yerleşkesinde, 15 Temmuz FETÖ işgal girişiminde yaşadıklarını anlattı.

CHP Beykoz İlçe Başkanı Mahir Taştan, İlçe Yöneticisi Elif Çelik, Meclis Üyeleri Hakkı Emanet, Gülay Demirel ve Aydın Habil, Kadın Kolları Başkanı Eylem Sabırhoşgör, Gençlik Kolları Başkanı Emre Mert Yılmaz’ında dinleyicilerin arasında olduğu konferansı yaklaşık 300 dolayında öğrenci takip etti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Kulübünün ev sahipliğinde "15 Temmuz ve Parlamenter Sistem" başlıklı konferansta konuştu.

15 Temmuz darbe girişiminde yaşadıklarına ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu, "O akşam oteller kapalı olduğu ve bizi otele almadıkları için Bakırköy Belediye Başkanımızın evine gittik. Sayın başbakanı aradım ulaşma şansımız olmadı. Hemen bir not hazırladık. Notu saat 12.04'te medyaya geçtik. Bu ülke darbelerden çok çekmiştir. Aynı sıkıntıların yeniden yaşanmasını istemiyorum. Cumhuriyetimize ve demokrasimize sahip çıkıyoruz. O akşam Ankara'ya dönmek istedim uçakların kalkmadığını söylediler. İstanbul'da kaldık. O gece ben, çok sayıda milletvekili arkadaşım ile görüştüm 'parlamentoya gidin demokrasi mücadelemizi verin' diye talimat verdim. Ertesi gün yine uçakların kalkmasında sorun vardı. Pendik'ten araca binip Ankara'ya geldim. Darbe, demokratik parlamenter sisteme karşı yapılmıştır. Demokratik parlamenter sistemimiz darbeyi engellemiştir" ifadelerini kullandı.

"Parlamentoyu devre dışı tutmanın bir gerekçesi yok" dedik "hayır" dediler

OHAL'e ilişkin de konuşan Kılıçdaroğlu, "Sayın Başbakan darbenin ikinci veya üçüncü günü telefon ile aradı. OHAL uygulamasını getireceğiz bize destek verir misiniz? Şunu söyledim; bu parlamentoda demokrasiyi savunacak bir partiye ihtiyaç var o da en çok CHP'ye yakışır. Biz OHAL'e evet oyu vermeyeceğiz. Sayın Başbakan bunu büyük bir olgunluk ile karşıladı. 'Biz getireceğiz' dedi. Düzenleme meşru, anayasaya uygun. OHAL durumu var. 'Neden siz evet demediniz' sorusu gelebilir akıllarınıza. Nedeni şu; bir darbe girişimi yapıldı doğru. 4 siyasi parti arasında bir uzlaşma var. Tamamı darbeye karşı. Bu kadar büyük uzlaşma varken, bir düzenleme getiriyorsanız parlamentoya getirin ortak uzlaşma içinde yasalaştıralım ne eksiğimiz var. Parlamentoyu devre dışı tutmanın bir gerekçesi yok. 'Hayır' dediler 'bu uygulamayı yapacağız' dediler" diye konuştu.

"Üniversitelerde rektör atamasını kaldırdılar bunun darbe ile ne ilgisi var"

Kılıçdaroğlu, üniversitelerde rektör atamalarına ilişkin düzenlemeyle ilgili ise "Üniversitelerde rektör atamasını kaldırdılar. Ne ilgisi var bunun darbe ile? Bir üniversitede rektör seçilemiyorsa, o üniversitede demokrasiden söz edebilir misiniz? OHAL ile ne ilgisi var. İyi ki biz OHAL uygulamalarına evet dememişiz. Demokrasinin yanında durmuşuz" dedi.

"BM dilekçe veriyorsanız Türkiye'nin imajını zedelersiniz"

Kılıçdaroğlu, "BM Siyasi ve Medeni Antlar Sözleşmesi var. Bu sözleşemeye Türkiye de taraf. Bu sözleşmenin 13 maddesine çekince kondu OHAL uygulamaları nedeniyle. 2 madde şu; Türkiye Cumhuriyeti hükümet, adil yargılamaya çekince koydu. Yani OHAL döneminde adil yargılama yapmayacağım dedi. Siz adil yargılama yapmayacağım diye BM dilekçe veriyorsanız Türkiye'nin imajını zedelerseniz. Mahkum veya gözaltına alınanlara insanca davranma kuralı var. Hükümet ona da çekince koydu. Ne demek işkence yapacağım demek. Böyle bir şeyi kabul etmek asla mümkün değil. Bir anlamda, kendisini BM'ye ihbar ediyor" dedi.

"Başkanlık sisteminin rejim değişikliği olduğunu söyledim. Sayın Başbakan 'hayır' dedi"

Başkanlık sistemine ilişkin ise Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı: "Türkiye'nin normalleşmesi beklentisi içindeyken, bir başkanlık tartışması başladı. Bunun rejim değişikliği olduğunu söyledim. Sayın Başbakan hayır dedi. Sayın Binali bey belki daha rahat kavrar diye TDK'dan rejim nedir, onu söyleyeceğim. 'Bir ülkenin yönetim biçimine rejim denir'. Bu kadar basit. Bizdeki parlamenter demokratik sistem. Neyi getirecekler? Başkanlık... Değişiyor rejim. 'Efendim Cumhuriyet değişmiyor'. Cumhuriyet her ülkede, İran'da da var biz de var. Başka ülkelerde de var. Parlamenter demokratik sistem, bizim 140 yıllık bir birikimimiz."

"Biz de Osmanlı'ya saygı duyuyoruz"

Kılıçdaroğlu, "Hep, 'Osmanlı, Osmanlı, Osmanlı' diyorlar. Güzel biz de Osmanlı'ya saygı duyuyoruz. Sonuçta bizim kültürümüz, tarihimiz, zaman zaman üzüldüğümüz, gurur duyduğumuz, haksızlıkların, beceriksizlerin olduğunu da biliyoruz" dedi.

"Niçin, nasıl bir başkanlık sistemi belli değil"

"Başkanlık için ABD örnek gösteriliyor" diyen Kemal Kılıçdaroğlu, "Eyaletler var, başkan en zayıf halkadır, her eyaletin parlamentosu var yasa çıkarır ve uygular. Türkiye'de eyaletler sistemi yok. Bunu amaçlıyorsa kamuoyuna deklare etmeleri lazım. İngiltere'de kraliçe var ama parlamento da var. Parlamenter sistemi, bir gece değiştireceğiz deniyor. Niçin, nasıl bir başkanlık sitemi bu soruların yanıtı henüz belli değil" dedi.

Kılıçdaroğlu, "Milli iradeyi kullanan 3 erk var. Buna 4. güç olarak eklenen medya. Medyaya hep beraber Fatiha'yı okuduk. Medyanın durumunu siz de ben de biliyorum. Demokrasimizi güçlendirmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.

"Gelin başkanlığı halledelim derseniz yokuz dedik"

"Bizim parlamenter sistemimiz mükemmel çalışıyor mu, hayır. Neden çalışmıyor?" diyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Çünkü darbe sonrası çıkarılan yasalar 1980 sonrası çıkan yasa ve anayasalar güçlü bir demokratik parlamenter sistemin oluşmasını engelledi. Yapmamız gereken Türkiye'yi darbe hukukundan arındırmak. Anayasa dahil demokrasinin önündeki yasaların değişmesi demektir. 1982 Anayasası basın hürdür, sansür edilemez. Nasıl oluyor da basın hür değil. Sayın Binali Yıldırım'a şunu söyledim, 142 gazetecinin tutuklu olduğu ülkede demokrasiden söz edemezsiniz. Eksiklerimizi gazeteci özgürce yazacak. Darbe hukukundan bunu kastediyorum. Darbe dönemlerinden miras kalan yasaların değişmesi lazım. Bizi anayasa değişikliklerini davet ettiklerinde darbe hukukunu değiştirecekseniz o toplantıya katılırız dedik. Ama gelin başkanlığı halledelim derseniz yokuz dedik" ifadesini kullandı.

Haber Merkezi

İrem Derici, Beykoz’da kamera karşısına geçti
Önceki İrem Derici, Beykoz’da kamera karşısına geçti
Müslüm Gürses'in duyulmamış şarkıları Beykoz'da tanıtıldı
Sonraki Müslüm Gürses'in duyulmamış şarkıları Beykoz'da tanıtıldı
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz