Çok şükür, bin şükür...
1 Kasım seçim sonuçları AK Parti’nin değil, Türkiye’nin ‘zafer’idir. Olması gerektiği gibi “Türkiyeli” kalmayı tercih eden seçmenlere gösterdikleri ‘irade’ için sonsuz teşekkürler. Seçim sonuçlarına halen bir maç skoru olarak bakanlar, yaşanan onca şeye rağmen seçimden önce de tehlikenin farkında olmadıklarından endişelenmedik değil... Çok şükür sadece beş ayda ikinci kez seçime hazırlanabilecek kadar dinamik bir siyasetimiz, yine beş ayda bin yıllık tarihini analiz edip karara döndürecek milli zekâmız vardı...
Seçime katılan siyasi partilerden çok daha fazlası vardı meydanlarda hatırlayın; şimdi defolup gidişlerini izleyeceğiz keyifle.
Türk seçmelerin milyonda birinin takip etmediği ecnebi dergilerde Erdoğan aleyhinde kendi dillerinde propaganda yapan dergileri de hatırlayın, okyanus ötesinden üflenen kehanetleri de. Seçmene, Türk Milliyetçiliğine, Milli değerlere hakaret eden süslü kalemleri ve ‘iki yüzlü’leri ise hiç ama hiç unutmayın. 2023’ün ‘Büyük Türkiye’sinde değişmeyecek tek şey yine bunlar olacak. Ayaklar farklı olsa da, ayak sesleri hep aynı kalacak.
Kendilerine üflenen sufleleri zamanında Türkçeye çeviremedikleri için, ortaokul öğrencilerine hesaplattıkları olası seçim skorlarının da altında kalan siyasi partiler halen Meclis’te kalan koltuklarına gömülüp düşüne dursunlar, seçmenleri de bunlardan kurtulmanın yollarını arıyor olmalılar. Türk siyaseti ile birlikte eş zamanlı yaşlandılar; bu modelin acil olarak değişmesi gerekiyor. Hoş bize ne, gezi ayaklanmaları ve beraberinde gelen oluşumlarla Hükümete ‘yön’ vereceğini düşünmüş seçmenleri biricik partileri için aynı gücü kullansın...
Geleceğin bugünden daha güzel olacağına herkes emin olsun.
Mazlum Cumhuriyetlerin ve Ortadoğu’nun güvenlik duvarını bu seçimde de yıkamadılar. Belayı çağırır gibi el açtıkları krizler tüm bu olanlara rağmen gelmedi, gelmez. Seçim sonuçları böyle beklemedikleri için tüm zehirlerini kustular meydanlarda. Basın özgürlüğünden dem vurdukları gazetelerinde Türkiye’nin seçilmiş Cumhurbaşkanına hakaret edip, sonunu senaryo ettiler. Seçimden önce kendilerini gizlemediler ama şimdi neredeler bilmiyoruz... Fena dağıldılar ama bir gün yeniden büyük haçlı seferlerini toplayacaklardır Taksim Meydanı’nda. Belki yerli uzay üssünün, belki beşinci köprünün açılışında mutlaka karşımıza çıkacaklardır.