Sadece Türkiye değil, dünya yeniden şekilleniyor. Türkiye kendi ‘geç kalmışlığını’ ve ‘değişimini’ eş zamanlı yürüttüğünden bu süreç biraz daha sancılı oluyor ve olacak.
Bu güzide toprakların kaderi olsa gerek; üzerine savaş, kavga ve kaygı yazılmayan, kan damlayan tek bir takvim yaprağı yoktur!
PKK lanetinin arkasında bugüne kadar Kürt milliyetçiliğinin zavallı ve aldanmış davasını aradık. Bugün çok iyi bilmekle birlikte özellikle Kobani olayları ile başlayan ve 1 Kasım Seçimleri’nden sonra yaşanan gelişmelerle artık eminiz ki arkasında Batı ve içimizdeki batılılar var(!)
Küçük bir bilgi;
Dünyanın en huzurlu ülkeleri arasında İzlanda birinci sırada yer alıyor. Beykoz’dan biraz daha fazla nüfusu var… Biraz kış turizmi, neredeyse tüm ekonomisinin hayati damarı olan balıkçılık... İzlanda bile tarihinde üç kez işgal edilmiş, ilk ikisi bugünün de bozgunculuk mührünü elinde bulunduran İngiltere ve Amerika. İzlanda’nın bugün dünyanın en yaşanabilir ülkesi arasında birinci seçilmiş olması çok manidar. Kışlar uzun, yazlar serin. Yaşanabilecek yüz ölçümü sadece Beykoz kadar. Ama ülkede her şey serbest… (Çok özür dilerim) Eşcinsellerin kendi aralarında evlenmeleri serbest olmakla birlikte resmi. Zaten Başbakanları da çok cinsiyetli bir kişidir. Bunları neden anlattım; Böyle her şeyin serbest, mezheplerin bu denli geniş olduğu toplumlarda bile “fitne” işe yarıyor. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra bu mezhebi geniş toplumda bile iç savaş çıkarmayı başarabilmişler.
İnsanların inanç, tercih ve yaşantılarına saygı değil ama hoşgörü besliyorum. Herkes kendine yakıştırdığını kimsenin üzerine basmadan yaşamakta serbesttir(!)
İzlanda örneğini neden verdim;
Öncelikle çok özür dilerim. Bazı kelimeleri yarım da olsa kullanmaya gerçekten hiç alışık değilim ama birtakım tutum ve hareketlerin tüm araştırmalarıma rağmen Türkçe de daha naif karşılıklarını gerçekten ve gerçekten bulamadım. İzlanda bile tavan yapmış hoşgörüsüne rağmen “Devlet Katliam yapıyor” diyebilen kadar ib… görmemiştir!
Kaç yüz yıllık camiyi gözlerini kırpmadan yaktılar. Bunun yapılması da aynı kahpeliktir ama siz hiç kilise yakan PKK’lı gördünüz mü?
“Devlet Katliam yapıyor” he mi”? Siz hiç bu katliamda et dağıtırken, okulundayken, kan verirken, tedavi olurken, camideyken ölen PKK’lı gördünüz mü? Siz hiç Jandarma tarafından yolu kesilip araçları kurşuna dizilen PKK’lı gördünüz mü? Biz görmedik de kim gördü?
PKK’nın siyasi oluşumunun hadsiz pişkinliğine son verilmeli.
Devleti ve birliği tehdit eden her kim olursa yargılanmalıdır!