Kader GÜR
  • 01/01/1970 Son günceleme: 06/08/2010 00:11
  • 20.982

Yöre Dernekleri’nin toplumun temel dinamiklerini etkilemesi ve bölge insanının sesi olması açısından önemli bir eksikliği tamamladığını düşünüyorum.

Sonuç itibariyle siyasiler de bu realiteyi hiçbir zaman göz ardı etmemiş, katıldıkları her programda, gittikleri her bölgede yöre derneklerini sağ yanlarına almayı ihmal etmemişlerdir.

Beykoz’un yöre dernekleri açısından son derece bereketli olduğu su götürmez bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Ve her bir yöre derneğinin de son derece etkili olduğu her yıl düzenlenen festival etkinliklerinde kendilerine ayrılan “Yöre Dernekleri” gecelerinden de anlaşılıyor. Sonuç itibariyle yöre derneklerinin düzenlediği bu geceler ve festival alanında kendilerine tahsis edilen bölümler gerek kültürlerini gerekse toplumun bütün kesimleriyle bütünleşmelerini kolaylaştırmakta, adeta bir kültür ve medeniyet mozaiği olan Beykoz’da barış, dostluk, kardeşlik ve dayanışma duygularını zirveye taşımaktadır.

Bu yıl düzenlenen Beykoz Çayır Festivali’nde de aynı duygu ve düşüncelerin hâkim olması bizleri de son derece memnun etti. Hatta o kadar memnun etti ki “Kültür Diyarı Beykoz” başlığıyla manşetlere taşındı.

Buna mukabil, hava koşulları nedeniyle festivalin son akşamına ertelenme zarureti doğan Kars Ardahan Iğdır Derneği’nin gecesi bizim için ayrı bir önem teşkil ediyordu. Çünkü söz konusu derneğin yöneticileri tarafından Dost Beykoz olarak ayrımcılık yapmakla suçlandığımız birçok kez kulağımıza geldi.

Hem Dost Beykoz’a yönelik aslı astarı olmayan bu söylemleri ortadan kaldırmak, hem de Dernek Başkanı Metin Yıldız’ın bizzat şahsıma yaptığı davete icabet etmek amacıyla gitmiş olduğumuz gecede farklı bir muameleye maruz kaldık… Kimin nasıl ayrımcılık yaptığını görmek adına hayırlı olduğunu düşündüğüm geceyi organize edenlerin kendilerine hiçbir şekilde toplumsal bir rol biçmediğine yakından tanıklık ettik.

Oysa ki söz konusu dernek, AK Parti Hükümeti’nin Demokratik Açılım Projesi’ni Beykoz’da hayata geçirebilecek önemli bir sivil toplum örgütü statüsünde olabilir, o derneğin başkanı da önemli bir misyon üstlenebilirdi. Fakat bu beklentiler havada kaldığı gibi, kimin kime karşı nasıl ayrımcılık yaptığı maalesef o gecede alenen ortaya çıktı.

Dost Beykoz’a yapılan muameleyi bir tarafa koyarak demokratik açılım yönünden konuyu değerlendirecek olursak, Kars Ardahan Iğdır Derneği’nin ehil ellerde olmadığını düşünüyorum… Yaklaşık 2 yıldır devam eden Demokratik Açılım Projesi Güneydoğu ve Doğu bölgemizde tamamen STK’lar tarafından yürütülürken, Kars Ardahan Iğdır Derneği’nin binlerce bölge insanının yaşadığı Beykoz’da bu anlamda hiçbir faaliyetinin olmaması büyük bir eksikliktir.

Rize Dernekler Federasyonu (RİDEF) 100 kişiyle Bitlis ve Van’a çıkarma yaparak oradaki bölge halkıyla kucaklaştı. Önümüzdeki günlerde de Allah izin verirse yine aynı heyetle birlikte Siirt’e bir yolculuğumuz olacak.

STK’ların Demokratik açılıma sağladığı desteği bu şekilde örneklemekteki maksadım, Beykoz’da faaliyet gösteren Kars Ardahan Iğdır Derneği’nin o bölge insanını temsil etmesi açısından önemli bir kurum olduğunu vurgulamak.

Bence bu derneğimiz daha iyi bir başkanla temsil ettiği kesim adına çok güzel işler yapabilir… Bu çerçevede Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek ve AK Parti Beykoz İlçe Başkanı Adem Sefer’in o bölgeden olması da ayrıca önemlidir.

Adem Sefer ve Yücel Çelikbilek’i % 85’i Karadenizli olan halkın bağrına bastığı bir bölgede Kars Ardahan Iğdır Derneği daha ciddi işlerle uğraşmalıdır. Yücel Çelikbilek ve Adem Sefer sizin gururunuzsa bu söylemin içinin ne kadar dolu ve anlamlı olduğunu, Beykoz’da yaşayan Doğulu ve Güneydoğulu vatandaşlarımız bir kez daha düşünmelidir.

Unutulmamalı ki temsiliyet çok önemlidir.

Yazarın Yazıları