İstanbul’un en eski ahşap evi Beykoz'da

  • 0
  • 17142
İstanbul’un en eski ahşap evi Beykoz'da
İstanbul’un en eski ahşap evi Beykoz'da
İstanbul’un en eski ahşap evi Beykoz'da

Anadolu Hisarı’ndaki Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı, 312 yıllık tarihiyle Osmanlı mimarisinin ayakta kalan en eski evi. Çok uzun yıllardır onarılmayan ve harap duruma düşen bu anıt yapı için hala bir çalışma başlatılmıyor.

İstanbul’da hanedan tarafından kullanılan birçok sarayın yanında, vezirler içinde saraylar inşa edilmiştir. Bu sarayları anlatan belgeler, seyahatnameler, şiirler, gravür ve resimler vardır. Ama zamanın yıkıcılığı yüzünden bu sarayların neredeyse hiç biri günümüze ulaşamamıştır.

İstanbul 19. Yüzyılda hızla değişmiştir. Şehir yeni beğeniyle inşa edilirken, eskinin konutları, bezeme ve boyutlarıyla onların anıtsal örnekleri olan vezir sarayları yok olup gitmiştir. Sivil mimarin günümüze ulaşabilen en büyük örneği, 1699’da Köprülü ailesinden Amcazade (Amucazade) Hüseyin Paşa’nın inşa ettirdiği yalının divanhanesidir. Anadolu Hisarı’nda sahil şeridine inşa edilen yalı, büyük bahçeler içinde birçok bölümden oluşuyordu. 19. Yüzyılda çekilen fotoğraflarda harem binaları ve bahçesi ile yalının tüm birikimlerinin ayakta olduğu anlaşılır. Ama yüzyılın sonunda divanhane dışındaki diğer yapılar yok olur. Divanhane ortada kubbeli, mermer havuzu ve üç yönde sofaları olan bir mekândır.

Aşı boyalı olan cepheleri çok sadedir. Pencereleri muhteşem bir manzaraya açılır. Divanhanenin içi, altın yaldızlı rengarenk kalem işleri, fil dişi ve sedef katmaları ile çok zengin bir şekilde süslenmiştir. 20. Yüzyılın başından itibaren divanhane ile ilgili birçok araştırma yapılmış, zengin bezemelerinin çizimlerinin, fotoğraflarını içeren kitaplar, makaleler yayınlanmıştır. Yapının restorasyonu için birçok girişimde bulunulmuş, korunması için yazılar yazılmış hatta kampanyalar düzenlenmiştir. Maalesef çabalar sonuçsuz kalmış, İstanbul’un en eski evi, en eski boğaz içi yalısı, klasik dönem vezir saraylarının ihtişamını hatırlatacak tek örnek, hızla harap olmuştur.

Köprülü ailesinin fertlerinin idaresinde olan Mülhak Amcazade Hüseyin Paşa Vakfı’nın mülkü olan yapı, zengin bezemesinin önemli bölümünü kaybetmiştir. Yeni çatı altında korunmaya çalışmaktadır. Arazisinde yapılan çalışmalarda, kaybolmuş yapıların izleri ortaya çıkarılmıştır.

Osmanlı mimarisinin en önemli yapılarından birinin önemine yakışır şekilde yeniden kazanılması kent tarihine büyük katkı olacaktır.

Ancak hala Vakıflar Genel Müdürlüğü, Mülhak Amcazade Vakfı İdaresi, Müellif mimarlar, Boğaziçi İmar Müdürlüğü, yüklenici firma (Ağaoğlu İnşaat), Anıtlar Kurulu gibi kurum ve kişiler arasında bir türlü çözülmeyen sorunlar nedeniyle yapının son hatıraları da yok olmak üzere.

Haber Merkezi8258

Kaymakdonduran’da Giresun rüzgârı !..
Önceki Kaymakdonduran’da Giresun rüzgârı !..
Müslüm Gürses'in duyulmamış şarkıları Beykoz'da tanıtıldı
Sonraki Müslüm Gürses'in duyulmamış şarkıları Beykoz'da tanıtıldı
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz