İstanbul Boğazı'nda Beykozlular - 2

  • 0
  • 14302
İstanbul Boğazı'nda Beykozlular - 2
İstanbul Boğazı'nda Beykozlular - 2
İstanbul Boğazı'nda Beykozlular - 2
İstanbul Boğazı'nda Beykozlular - 2
İstanbul Boğazı'nda Beykozlular - 2
İstanbul Boğazı'nda Beykozlular - 2
İstanbul Boğazı'nda Beykozlular - 2
İstanbul Boğazı'nda Beykozlular - 2
İstanbul Boğazı'nda Beykozlular - 2
İstanbul Boğazı'nda Beykozlular - 2
İstanbul Boğazı'nda Beykozlular - 2

Beykoz denizcilerini sizlere tanıtmaya devam ediyoruz. “İstanbul Boğazı Beykozlulardan Sorulur” adlı belgeselimizin 2. bölümü.

Beşiktaş 1 Gemisi Kaptan Hasan Gültekin

Kaptanım kendinizi tanıtır mısınız ?

1966 Rize Fındıklı Yaylacılar Köyü doğumluyum. Evli dört çocuk babasıyım. Kırk yıllık Beykozluyum. Ailece Tokatköy'de oturuyoruz. İki yıldır Beşiktaş 1 Gemisinin Kaptanlığını yapmaktayım. 1983 Beykoz Denizcilik Lisesi mezunuyum.

Kaç yıldır denizdesiniz?

1984 yılında Işıklar Holdingin Zihni Işık gemisiyle başladım.1988 yılında Şehir Hatlarına girdim o günden beri denizciyim.

Neden denizcilik mesleğini seçtiniz ?

Arkadaşlarım Cengiz Gülay ve Cengizhan  Arman güverte bölümünde okuduklarından, bende onlara özenerek okulun sınavlarına girdim. 1000 kişi içinden 12. olarak okula girdim. Bu adımla denizcilik hayatımız başlamış oldu.Okul bittikten sonra Zihni Işık gemisinde işe başladım. 1000 tonluk bir ufak bir gemi olmasına rağmen Kızıldeniz'den Akdeniz'in çeşitli limanlarına kadar bir çok yere gitme imkanımız oldu bu gemiyle.

Yurtdışında çok liman gezdiniz mi?

Tabii bir çok yere gittik.Genç yaşımızda hem Arap ülkeleri, hem Komunist hem de Kapitalist ülkeleri görme fırsatı bulduk. Buralardan farklı bir bakış açısıyla Türkiye'yi ve dünyayı değerlendirme imkanımız oldu.

Şehir Hatlarına girmenizde ne etkili oldu ?

Şehir Hatlarına girmekte başta bir aile kurma isteği etkili oldu.Malum denizde altı ay, yedi ay evinize gelemediğiniz oluyor.Evine gelip de çocuğu tarafından tanınmayan çok insanlar var.Bu düşüncelerle ve bir aile kurmak isteğiyle Şehir Hatlarına girdim.

Beykoz Denizciler Derneği Başkanlığınızdan bahseder misiniz ?

Şehir Hatlarına girdikten sonra, arkadaşlarımız arasında bizden evvelki ağabeylerimiz tarafından bize aşılanmış olan dernek kurma çalışmalarına daha iyi fırsatlar bulduk.Kısa zamanda örgütlenerek Hasan Kılıç ağabeyimizin başkanlığında derneğimizi kurduk.Birkaç dönem sonrada arkadaşlarımız bize başkanlık yapma onurunu verdiler.Bizde bir kaç yıl Beykozlu Denizcilere ve tüm denizcilere faydalı işler yapmaya çalıştık.Derneğimiz Üsküdar dadır. Hem piyasalara yakın olması hem de ulaşım açısından Beykoz yerine Üsküdar'da olmasını uygun gördük.

Beykoz'un Denizcilik camiasındaki yeri nedir sizce ?

Önce şunu söylemek istiyorum bu konuda; Beykoz Denizcilik Lisesi bugün Beykoz'un tek fabrikasıdır.Bugün denizcilik camiasında binden fazla İDO ve Şehir Hatlarında Beykoz mezunları var. Marmara içinde limanlarda ve diğer deniz hizmetlerinde ki çalışanlarıyla yaklaşık iki üç bin Beykozlu istihdam olunuyor,bu açıdan bakılır sa Beykoz'un Tek Fabrikası Beykoz Denizcilik Meslek Lisesidir.Bunun ötesine armatör piyasasında ise, hem armatörler nezdin de hem de denizde çalışanlar nezdin de Beykozluların çok özel bir  yeri vardır. Bunun nedeni Beykozluların denizcilik sektöründe birinci derecede tercih edilmeleridir.

Şehir Hatları Gemilerini nasıl anlatırsınız ?

Şehir Hatları gemileri hem İstanbullular hem de Beykozlular açısından çok önemlidir. Filmlere konu olmuş, şarkılara söz olmuş,sevenleri buluşturmuş bir şirketten bahsediyoruz. Tarihi buluşmaların adresidir Şehir Hatları.Çocukların martılara simit attığı, martılarla birlikte çığlık çığlığa şarkıların söylendiği mekanlardır bizim gemilerimiz.Şehir Hatları İstanbul’un bir sembolü olduğu gibi Beykozlular açısından da asla unutulmaz anıların yaşandığı yerlerdir.Beykoz halkının belli bir kısmının da yıllarca ulaşımına katkı sağlamıştır bu gemiler.

Denizciliğin simgesi Beykoz da denizciliğe gereken önem veriliyor mu?

Kesinlikle gösterilmiyor.Beykoz Denizcilik Lisesi bizim okuduğumuz yıllardan beri gerek armatör piyasasından, gerek eğitim camiasından gerekli ilgi desteği görememiştir.Bunu nerden görüyoruz derseniz, bizden yıllar sonra açılan okullarda bile eğitim noktasında bizden daha ileri seviyelere ulaştıklarını gözlemliyoruz.Ancak buna rağmen sevinerek ifade edelim ki; Beykoz mezunu genç arkadaşlarımız bu açıklarını denize çıktıklarında kapatarak, denizcilik camiasında Beykoz bayrağını hala en üstte dalgalandırmaktadırlar.

Bugün birçok yerde denizcilik okulları açılıyor. Sağlıklı mı sizce ?

Kesinlikle sağlıklı bulmadığım gibi, kapitalist düzenin kendisine ucuz işçi elde etme metodu olarak görüyorum.Bu şekilde devam ederse son derece kalitesiz elemanlarla filomuz dolacaktır.Ancak şu açıdan da bakarsak, denizde azami çalışma süresi 10-15 yıldır. Bu sürenin sonunda çalışanlar denizcilik mesleğini bıraktıkları için armatör gemilerinde eleman açığı ortaya çıkmaktadır.Armatörlerin bu konudaki talepleri göz önünde bulundurulmalı ancak eğitime ve kaliteye önem gösterilmeli diyorum.

Kaptanım sizin birde siyasi yönünüz var…  Bu anlamda ne söylersiniz?

Beykoz bugün denizcilik açısından geldiği nokta okul olarak diğer okullardan gerideyiz maalesef.Bunun yanında limancılık açısından hiçbir ilerleme  kaydedememiş, biz çok daha uç noktalarda ki yerler bir yat limanına sahipken halen daha bir yat limanına sahip değiliz. Bunun önemini yıllarca siyasette uğraşmamıza rağmen Beykoz’u idare edenlere kabul ettiremedik.Binlerce insanımızın çalışacağı,Beykoz için bir çıkış kapısı olacak.. Beykoz'un çehresini değiştirecek bir projeyi hayata geçiremedik.Siyasetçiler güçlerini fikirlerini birleştirerek bu konuya el atmalı.İçinde balıkçılık faaliyetlerinin de olacağı, halka hizmet eden içinde bir restoranı otoparkı olan insanların rahatça geleceği bir alan olmalı.Beykoz’un balıkçısı, yatçısı gemicisi buradan evlerine ekmek götürmeliler.Beykoz’un bu konuda bir şansı var ama siyasetçileri açısından yeterli alt yapısı yok.Biz bu konuyla ilgili iki dönem proje geliştirdik. Amatör denizciler için ücretsiz sınava hazırlık kursları düzenledik. Ama bugüne kadar yetkililerden bir ses çıkmadı.

Yıllardır denizdesiniz. Aklınızdan çıkmayan bir olay var mı ?

Tabii birçok olay geçti başımızdan.Henüz yeni bir denizciyim Kızıldeniz'den dönüşte ,Mısır'dan çıktıktan sonra Akdeniz'de çok ağır bir havaya yakalandık.Bütün gemi personeli kıç üstünde yatmaya başladı.Kamaralara kimse inmiyor.Beni de deniz çok etkilediği için kamaramda yataktan kalkamıyorum.Arkadaşlar bana fare gibi kamarada öleceksin çık kamaradan falan dediler.Bende nasılsa hepimiz öleceğiz, ölürsem de kamaramda rahat yatağımda öleyim dedim. Hatta kaptan ve çarkçıbaşı köprü üstüne çağırdılar beni.Hasan biz yeteri kadar yaşadık içimizde en genç sensin dediler.Onlara da aynı cevabı verip kamaramda yatmıştım o havada.

Tecrübeli bir kaptan olarak yeni arkadaşlara ne tavsiye edersiniz ?

Bir ağabeyleri olarak durmadan çalışsınlar.Gelişmeleri takip etsinler, mesleki bilgilerini görgülerini artırsınlar. Her sefer ve her gemi yeni bir tecrübedir bunu unutmasınlar.Bu tecrübeleri üst üste koydukça insan gelişir. Ama her şeyden önce denizcilik çok dikkat ve fedakarlık isteyen bir iştir. Bunu da akıllarından çıkarmasınlar.

Tecrübeli bir kaptan olduğunuz kadar tecrübeli bir siyasetçisiniz de?

Beykozlular öncelikle birlik olmayı öğrenmeliler. Beykoz halkının menfaatleri söz konusu olduğunda yeri ve zamanı geldiğinde parti taassubundan uzaklaşıp, Beykozlu bilinciyle hareket etmeliler.Yöresel kaygılar birlik ve beraberliği engellememeli.Yöresel çeşitlilik güzeldir ama bu Beykoz için bir araya gelmemizi engellememeli.Gerek iş hayatında gerek diğer alanlarda Beykoz’u daha iyi yerlere getirebilmek  için elimizden geleni yapmalıyız.Misal olarak bugünlerde Beykoz Spor Kulübünün bu noktalara düşmesi hepimiz için üzüntü vericidir.Futbol takımımızın amatör lige düşmesi hepimiz için içler acısıdır.Bu nedenle küçük hesapları bir kenara bırakarak Beykoz için hep birlikte bir şeyler yapmalıyız.

Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ediyoruz. Allah selamet versin. Pruvanız neta olsun.

Bende teşekkür ederim. Dost Beykoz Gazetesi'ne ve size de çalışmalarınızda başarılar dilerim.

BEŞİKTAŞ 1 BAŞ MAKİNİST RESUL ÇİMEN

Sizi tanıyabilir miyiz ?

1990 Beykoz Denizcilik Lisesi Gemi Makinaları  Bölümü mezunuyum. 38 yaşındayım. Doğma büyüme Beykoz Ortaçeşmeliyim.Bundan da gurur duyuyorum.Okulu bitirmemle hayat-ı bahriyem başladı diyebilirim. Bir müddet   yolcu motorlarında çalıştım.Daha sonra armatör gemilerinde çalıştım.Askerlikle birlikte yaklaşık yedi yıl.1998 de Şehir Hatlarına girdim.13 yıldır da Şehir Hatlarındayım…

Denizcilik mesleğine nasıl girdiniz?

Benim denizcilikten ziyade makinelere merakım vardı.Küçüklüğümden beri oynadığım oyuncakları söker takardım.Parçalayıp toplamayı severdim.Gemi Makinaları bölümünü bitirince de tercihim denizden yana oldu.Mesleğimi  severek icra ediyorum. 5 yıl armatörde çalıştım.

Beşiktaş 1 Vapurunda kaç yıldır çalışıyorsunuz.?

Diğer gemilerden farkı nedir bu geminin ?

 Ben yaklaşık iki buçuk yıldır bu gemideyim.İşletmenin çeşitli gemilerinde çalıştım.Yaklaşık 6-7 yıl arabalı vapurlarda çalıştım. Tabii değişik gemi tipleri var işletmemizde ama makine olarak; son nesil makine denen, Pendik -Sulzer makinelerimiz var.Daha eski gemilerde ABC tipi makineler var.Makinalarımız 630 Beygir iki ana makineden oluşuyor,Şanzımanlı dediğimiz ileri-geri manevra kabiliyetine sahip.İki ana jeneratör, bir yardımcı liman jeneratörü var.

Ne Beykozmuş bu hep mi denizci çıkıyor kardeşim."

Beykoz'un iki yanı deniz. Bir Beykozlu olarak, Beykoz da denizcilik olması gereken yerde mi sizce ?

21 yıldır denizde olan bir kişi olarak bu konuda söylecek sözleri olan bir kişi olduğuma inanıyorum. Aslında genel manada bakarsak Türkiye'de denizciliğin durumu pek iyi denemez.Bu okulun Beykoz'a çok faydası var.Dünya'nın her yanında Beykoz ismi duyuluyor bu sayede.Afrika'nın en ücra köşelerinde bile telsizden Beykozlularla görüştüğümüz oldu. Bu çok gurur verici.Çok insanlar ekmek yedi çok güzel paralar kazananlar oldu.Ama netice olarak denizcilik istenilen noktada değil bana göre.İnşallah denizcilik sektörü daha gelişir.

Denizde başınızdan geçen ilginç bir olay var mı? Yada ilk aklınıza gelen.

Yeni başladığım zamanlardı.Selay tankeri ile Gemlik Körfezindeydik.1100 Tonluk bir tankerdi bende ikinci makinisttim.Denizde bir ceset bulduk.19 yaşındaydım henüz ve yaşım da biraz ufak olduğundan beni epeyce etkiledi. Sahil Güvenlik yardımcı olmamızı istemişti.Cesedi gemiye aldık.Uzun süre etkisinde kaldım.Makinede vardiya tutarken falan geceleri özellikle aklımdan çıkmadı.Yaşımın da ufak olması etkili oldu ben buna bağlıyorum.Hala da aklıma gelir bu olay.

Denizcilik ve Beykoz sizin için ne ifade ediyor ?

Beykoz İstanbul’un en güzel yeri bize göre. Tüm dünyanın gözünün İstanbul'da olduğunu düşünürsek, meslek olarak da bir Beykozlu olarak bu işin içinde olmak bir seçilmişlik hissi veriyor insana.Benim askerlikte acemi birliğim İskenderun Deniz Alayı idi. Bir ara terlik istirahatı alıp revirde kalmıştım. Bir çok Beykozlu vardı orada.Evinden uzak bir yerlerde Beykozlularla tanışmak çok hoş bir duygu. Oradan Marmaris'e sahil güvenlik botuna dağıtım oldum.Gemide 12 asker vardı beş tanesi Beykozlu.Beykozlu olmanın ayrıcalığını çok yaşadık hem askerde hem armatör gemilerinde. İskenderun da bir asker arkadaşım vardı şöyle derdi hiç unutmam : "Ulan ne Beykozmuş bu, hep mi denizci çıkıyor kardeşim bir gün gelip göreceğim Beykoz’u"

Denizci olmak isteyen Beykozlulara mesajınız nedir ?

Mesleğe yeni başlayacak, denizci olmak isteyen arkadaşlarımız bu işi iyi öğrensinler.Bu konuda Beykoz da yeterli bilgi birikimine sahip insanımız fazlasıyla var. Beykozlu ismine yakışan işler yapsınlar.Beykoz'un Denizcilik camiasında bir yeri var bu yerin farkında olarak buna uygun davransınlar...

Çok teşekkür ederiz bize vakit ayırdığınız için Çarkçıbaşım.

Bende teşekkür ederim.Beykoz’a Beykozlulara selamlar.Çok güzel bir çalışma yapıyorsunuz, Dost Beykoz Gazetesine ve size çalışmalarınızda başarılar dilerim...

Beşiktaş 1 Vapuru Usta Gemici İlker Baysal, Mk. Lostromosu Ali Alioğlu...

İlker seni tanıyabilir miyiz ?

İsmim İlker Baysal 1974 doğumluyum.Aslen Trabzonluyum ama doğma büyüme Beykozluyum. Evliyim bir erkek çocuğum var. Beşiktaş 1 gemisinde Usta Gemici olarak çalışmaktayım. 93 de Denizcilik Lisesinden Mezun oldum.

Kaç yıldır denizdesin ?

1996 senesinde denize çıktım. Uzak yolda armatör gemilerinde yaklaşık on yıl gemicilik yaptım. İDO da iskele de göreve başladım. Daha sonra gemilere geçiş yaptım.Yaklaşık 6 yıldır da bu işletmede çalışmaktayım.İki yıldır bu gemide halatından manevrasına, dümenine kadar geminin her türlü güverte işini yapıyoruz.

Dışarıyla Şehir Hatlarını kıyaslarsan, aradaki farklar nelerdir ?

 Buranın şöyle bir düzeni var.Bir ayağın karada diyebiliriz.Neticede bir gün sonra evinizdesiniz. Aile işleri olsun, resmi işler olsun her işini halledebiliyorsun.Denizde olsak, yurt dışında haber alıyorsun ama bir şey yapamıyorsun.Bir doğum olsa, yada cenazen olsa, haberi geliyor ama ne cenazeye gidebilirsin.Ne gidip görebilirsi.Ölen öldüğüyle kalıyor.Burası o bakımdan bizler için çok iyi. Tabii maddi açıdan dışarıda çalışmak daha avantajlı.Daha fazla para kazanma şansınız var. Ama ailenizle beraber olmak arada ki bütün farkları kapatıyor.

Ali ağabey kendini bize tanıtır mısın?

1969 Trabzon Sürmene doğumluyum. Yüksekokul mezunuyum. Evli üç çocuk babasıyım.Aileden denizciyim.Babam, amcam bu işletmeden emekliler. Yaklaşık 14 yıldır denizde çalışıyorum. Denizyolları ve Şehir Hatlarının çeşitli gemilerinde çalıştık bu yönden.

Beykozlu Denizcilerle ilgili düşünceleriniz nelerdir ?

Evet. Tabii yıllardır biz bu gemilerde birçok Beykozlu arkadaşlarla çalışıyoruz. Dışarıdan bu camiaya bakıldığında genelde uyumlu arkadaşlar. Birçok Beykozlu arkadaşla çalıştık. Bu güne kadar bu Beykozludur, bu dışarıdandır şeklinde bir yaklaşım olmadı. Beykozlu arkadaşların da biz Beykozluyuz  bu iş bizden sorulur şeklinde bir tavrına rastlamadım.Hiçbir ayrım olmadı aramızda. Yıllardır birlikte, uyum içinde çalıştık. Dolayısıyla hem denizde ,hem insani yönden hem de arkadaşlık olarak güzel günlerimiz geçti.Halen de Beykozlu arkadaşlarla çalışmaya devam ediyoruz.

Denizde unutamadığın bir olay geçti mi başından ?

Denizle ilgili şöyle : Denizyollarında çalışırken Kıbrıs'tan İzmir'e gelirken Finike açıklarında bir havaya yakalandık. Karadeniz gemisindeydik. Bu Filistin’e giden Mavi Marmara gemisiyle eş gemilerdir. Denizi, dalgayı çok severim ben aslında. O kadar dalga vardı ki köprü üstüne kırlangıça çıkmıştım. Denizler üzerimizden geçti.İlk defa hayatımda denizden korktum.Can yeleklerini falan giydik.Yola devam ettik süvari bey geri dönmeyi düşünmedi.Ama belli bir noktadan sonra gemi yol alamadığı için geri dönmek zorunda kaldık.Baş üstünden halatları deniz aldı. O günü hiç unutmam.

Evet İlker senin Çin'de yaşamış olduğun bir olay var. Bruce Lee'nin torunlarıyla karşılaşmışsınız galiba. Bu olayı bizimle paylaşır mısın?

1998 senesinde armatördeydim o zamanlar. Akmar Denizciliğin CANAP Gemisindeydik. Çin'in Şan-Gay limanına gitmiştik.Dışarı çıktık gezmek maksadıyla 7-8 kişi varız. Gezerken bir lokantaya girdik yemek fiyatları çok uygun geldi bize.Yedik içtik en son hesap geldi. 220 Dolar civarında bir hesap geldi. Ama bizim hesabımıza göre 60-70 Dolar bir hesap gelmesi gerekiyordu.Tabii biz hesaba itiraz ettik. Kalabalık olduğumuz içinde ısrar ediyoruz hesabı düzeltin diye. Derken bir adam geldi böyle orta boylu 60-70 kilo civarında.Üstünde bulaşık önlüğü var elleri kolları ıslak bir adam. Sordu kim bunlar diye falan. İşte bunlar Türk Denizciler hesaba itiraz ediyorlar dediler.Adam yanımıza geldi "hesaba itiraz eden siz misiniz"dedi.Bizde  kalabalığız her halükarda bu adamı yeriz diyoruz. Adamın girmesiyle bizim dağılmamız bir oldu. Sekizimiz birden kendimiz yerde bulduk.

Hepinizi dövdü yani tek başına öyle mi ?

Zaten bir kere vuruyor adam vurduğu yere iniyor.Bana da bir tane vurdu.Baktım adam çok sağlam vuruyor ben bir daha yerden kalkmadım tabii. Sonradan öğrendik ki adam oralarda çok sayılan bir Kung-Fu hocasıymış.Bu işin üstadlarındanmış yani. Orada ek iş olarak çalışıyormuş.

Peki sonra ne oldu hesabı ödediniz mi ?

Sonra acente geldi. Polis falan geldi, bir orta yolu bulduk ama bizde yediğimiz dayakla kaldık.

Dost Beykoz aracılığıyla Beykozlulara ne söylemek istersiniz son olarak ?

Beykoz yalnız İstanbul'un değil, Türkiye'nin en güzel yerlerinden biri.Beykoz’un kıymetini bilmek lazım.Bütün Beykozlulara selamlar olsun..

Erdoğan Beykozlu sevenleriyle buluştu
Önceki Erdoğan Beykozlu sevenleriyle buluştu
Beykoz Riva'daki film platosunda yangın çıktı
Sonraki Beykoz Riva'daki film platosunda yangın çıktı