A. Raif ÖZTÜRK
  • 25/06/2016 Son günceleme: 25/06/2016 18:10
  • 6.381

İslâm’ı kaynağından öğrenip Müslüman olan ünlüler, “Müslüman olmadan önce, eğer Kur’ân yerine Müslümanları inceleseydim, asla Müslüman olmazdım” sözünü boşuna söylemedikleri, birçok yerde ispat ediliyor. Buna sebep olanlardan bir tanesi de maalesef İFTAR sofralarımızdır…

İftar vermek veya iftar sofralarımızı biraz zenginleştirmek, elbette müstehabdır veya sünnettir. Ancak israf etmek ise kesinlikle HARAMDIR.

İsrafla ilgili sadece birkaç âyet arz edeyim: Yiyiniz içiniz; fakat israf etmeyiniz! Çünkü Allâh isrâf edenleri sevmez. (A'râf Suresi 7/31. Â.) Akrabaya hakkını ver, yoksula ve yolda kalmışa da. İsraf ederek saçıp-savurma. Çünkü saçıp-savuranlar, şeytanın kardeşleri olmuşlardır; şeytan ise Rabbine karşı nankördür. (İsra Suresi / 26. Ve 27. Â.) Onlar (Mü’minler), harcadıkları zaman, ne israf ederler, ne de kısarlar; (harcamaları,) ikisi arasında orta bir yoldadırlar. (Furkan Suresi / 67 ) …Muhakkak ki Allah İSRAF EDENLERİ sevmez… (En’âm Sûresi, 141. Âyet.) “..Sonra, yemin olsun ki, o gün (size verilen) her nimetten hesaba çekileceksiniz.” (Tekâsür S., 8. Âyet.)

Görüldüğü gibi her birimiz, her türlü nimet hakkında israftan men ediliyoruz. Hatta yemin ile vurgulanarak, her türlü nimet için hesaba çekileceğimiz bile açık seçik bildiriliyor.

Yine 10 ayrı âyetlerde, Hz. Muhammed’in SAV sözlerine güvenilmesinin önemi bildiriliyor. Sadece bir tanesi, Necm Suresi, 3-4. Âyetler. “O kendiliğinden konuşmaz. Onun konuştuğu ancak bildirilen vahiy iledir” … Bakınız sözleri böylesine te’yid edilen Hz. Muhammed SAV, israfı nasıl tarif ediyor:

-“Evet, akan bir nehrin kenarında bile abdest alsan, normal bir miktarın üzerinde su kullanman israf olur.” Bunun açık anlamı; “..ne kadar zengin de olsanız gereğinden fazla harcamalar yapmanız, israf olabilir veya sizi haram olan israfa alıştırabilir” şeklindedir…

Bu girizgâhtan sonra bir de bizim ahvalimize, özellikle de Allaha ve Resulüne itaatte zirveye çıktığımız Ramazan ayındaki İFTAR sofralarımıza bakalım. Elbette bu kuralları hakkıyla uygulayanlar vardır ve mükâfatlarına da vasıl olacaklardır, İnşaallah. Ancak çok büyük bir çoğunluğumuzun bu konuda, maalesef gaflet içinde olduğumuz, kim bilir belki de isyanlarda olduğumuz gözler önündedir. Bâtılı tasvir, safî zihinleri idlâl olacağından, bu konunun yani nerelerde ve nasıl israfların yapıldığının teferruatına girmeyeceğim. Her gittiğimiz iftar davetlerinde kendimize ve çevremize, bu âyetler ve Hadîsi şerifler ışığında bakmamız yeterlidir. Aynı acı manzaraları sizler de göreceksiniz.

Sadece; “..resmi rakamlarda çöpe atılan ekmek oranının, ramazanda iki katına çıktığının tespitini” hatırlatmakla, diğer israfları dikkatlerinize ve takdirlerinize havale ediyor, İFTARLAR hakkında çok önemli hatırlatmalara geçiyorum.

  • İftarlardaki hikmet ve gâye; Allah cc rızası için yoksulları, yolcuları ve fakirleri doyurmak ve kalpleri İslâm’a ısındırarak komşuluk veya kardeşlik ilişkilerini pekiştirmektir.

Fakat bu günkü iftarlar, maalesef makam, yetki, asalet ve zenginlikte gövde gösterisine, hatta reklâm ve riyalara dönüştürülmüş. Ortalama bir sofra abartılsa bile, kişi başına 30-40 liraya halledildiği halde, piyasalarda 150-200 liralık sofralarla, bu ibadetin gâyesinden hatta çığırından çıkarıldığı görülmektedir.

Önceki iftarlarda bu manzaraları duyan ve gören Diyanet İşleri başkanımız da bu sene çok anlamlı bir mesaj yayınlamıştır. Bu mesaj içinden bazı paragrafları arz ediyorum: .. Başlangıçta, yoldan geçenlerin ve yolda kalanların iftarı için kurulan çadırların amacı dışına çıkmamasına, özellikle kamu hizmeti yapanların dikkat etmesi gerekir. Hikmeti kaybolan bir hükmün tatbiki, erdemli toplum oluşturmaz. Ramazan şatafat ve gösteriye dönüşmemeli. Ramazan’la değişebilmek için iftar sofralarını israf sofralarına dönüştürmeyin. İftar, kendi mütevazı halinde ziyafeti barındırır zaten... (Yani, o açlık saatinde bir tas çorba, pide ve bir ana yemek kâfi gelebilir.) ..Gerek otel ve gerekse birçok mekândaki iftarlar ise kendi içinde İSRAFI barındırıyor. Ramazan iftarında aile ve dostlarımızla beraber olalım, zenginlik müminler arasında statü değildir. Asgari ücretle geçinmeye mahkûm edilmiş kardeşlerimizle, darda olanlarla zenginlerin statüsü aynıdır. Asıl maksattan uzaklaşarak yapılan iftarlar Ramazan’ın ruhuna uygun değildir. İftar çadırlarının gayesi dışına çıkmasına izin verilmemelidir. …”

İFTARLAR, İSRAFA ve hatta RİYAYA DÖNÜŞMESİN… & Gerçek aç ve muhtaçlar

ASLA UNUTULMASIN. 

Bir sonraki yazı başlığı: "KADİR GECESİ ve Kur'ân-ı Kerîm..."

 

Yazarın Yazıları