Ramazan-ı Şerif manevi atmosferine uygun olarak devam ederken acı dolu çığlıklar binlerce yıldır süregeldiği gibi yine Filistin’den geldi.
İsrail yine en iyi bildiği işi, en kutsal zamanımızda; Ramazan-ı Şerif’te yapıyor. İftar sofralarındaki çocukları, anneleri katlediyor.
Ve yine en güçlü ses Türkiye’den, Recep Tayyip Erdoğan’dan çıkıyor. “Böyle bir İsrail’le biz nasıl normalleşelim” diyor.
Sanatçı Yıldız Tilbe bile o minicik boyuyla katliamlara isyanını haykırıyor…
Eller semaya Filistin’deki zulmün bitmesi için kalkarken, bazıları Güney’deki “sevdikleriülkenin” çatısı altında kaldılar şimdiden.
Kana doymayan İsrail Terör Devleti’nin arkasında büyük çoğunluğu çocuk ve kadınlardan oluşan Soykırım Mezarlığı giderek yükselirken, ne MHP, ne CHP ve ne de Çatı Adayı EkmelEfendi’den cılız bir ses dahi çıkmaması Müslüman bir Türk olarak beni yaralıyor.
İHH İsrail’in Ankara Büyükelçiliği önünde “Katil İsrail” programını yaparak protesto hakkını kullanırken MOSSAD Ajanları’nın tacizine uğruyor. Bu eli kanlı çocuk katilleri işte bu kadar hadsiz!
Dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar giderek artan bir zulüm ve işkencenin altında inim inim inlerken dünya üzerinde Türkiye dışında neredeyse hiç ses çıkmaması…
Düşünüyorum da AK Parti olmasaydı o ses de çıkmazdı…
Daha doğrusu çıkardı da, bizlere terörist muamelesi yapar, biber gazlarıyla İsrail Terör Örgütü’nü protesto etmemizi engellemeye çalışırlardı.
Çünkü onların “Güneydeki sevdikleri ülke”dir, İsrail!
Adeta Hitler’e Rahmet okutmak ister gibi, Filistin’i bataklık olarak gören ve özellikle kadınların ve çocukların öldürülmesi gerektiğini utanmadan, ahlaksızca, vicdansızca ifade edebilen bir terör devletinin ne çok seveni varmış ülkemde!
“Kadınlar ve çocuklar öldürülsün ki bir daha yılan yetiştiremesinler” dedi Siyonist bir milletvekili. Üstelik insanlığın kırıntısını taşımayan bu alçak bir kadın! Ve ülkemin kerameti kendinde meçhul çatı adayı Ekmel Efendi ağzını açıp tek kelime etmedi, etmiyor. Ne zillet!
“Sesin çok yüksek çıkıyor. Benden yaşlısın. Biliyorum ki sesinin benden çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir. Benim sesim bu kadar çok yüksek çıkmayacak. Bunu böyle bilesin. Öldürmeye gelince siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz. Plajlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüzü, nasıl vurduğunuzu çok iyi biliyorum. Ülkenizde başbakanlık yapmış iki kişinin bana çok önemli lafları vardır. Filistin’e tankların üstünde girdiği zaman “kendimi bir başka mutlu addediyorum” diyen başbakanlarınız var. Şu zulme alkış tutanları da ayrıca kınıyorum. Peki, çocukları öldürenleri kalkıp da alkışlamak öyle zannediyorum ki insanlık suçudur. Tevrat’ın 6. Maddesi ‘öldürmeyeceksin’ der.”
Bu sözlerin sahibi, bu ülkenin acılarla dolu yakın tarihinde başına gelen en doğru şey. Ve Katil İsrail yine en iyi bildiği işi yapıyor; çocukları katlediyor.
Ve yine tek ses Recep Tayyip Erdoğan’dan çıkıyor. “Otoriteden izin alınmalıydı” diyen hainlere inat!
İsrail’in aşağılık katliamlarına sessiz kalmayı tercih etmeniz sizin ne kadar insan olduğunuzla alakalıdır. Ama bu zulme rıza göstermeyip gemilerle oraya insani yardım taşıyanları“otoriteden izin almalıydılar” sözleriyle eleştirmeniz, üstelik bu haltı Pensilvanya’danyemeniz sizin kimin sözcüsü olduğunuzu aydınlatması açısından yeterli bir referanstı!
Dünya kurulalı beri acı, kan ve gözyaşının adeta merkezi oldu Filistin. Orada yaşayanMüslüman kardeşlerimiz ölümlerin en şereflisini tadarken, dünya Müslümanları bu zulme seyirci kalmanın hesabını şüphesiz İlahi Huzur’da verecekler. Ve tabii yakıtı insanlar ve taşlar olan o dehşetli yer kollarını ardına kadar açmış Gargat Ağacının arkasına saklanan eli kanlı katilleri bekliyor! O günler çok uzak olmasa gerek!
Vesselam!
