Sinan KAVRAKOĞLU
  • 01/01/1970 Son günceleme: 30/07/2011 00:11
  • 15.449

TSK’da yaşanan istifalar beraberinde birçok spekülasyonu da getirdi. Kimi “darbe yapamadıkları için istifa ettiler” diyebilecek kadar sığ olurken, bazı asker kaçakları da “işte şimdi askere giderim!” Ajitasyonuyla ülkenin hafif meşrep gündeminde yer bulmaya çalıştı. -Bu Kütahyalı’yı anlamakta hakikaten güçlük çekmeye başladım. Zaten Seda Sayan’ı da hiç anlayamamışımdır.-

Seçimlerin hemen ardından başlayan terör eylemleri giderek tırmanırken, daha bir hafta önce hayatının baharındaki on üç evladımızı toprağa verdik.

Olaydaki ihmali nedeniyle bırakın istifayı, e-muhtıraların pişkin ve ketum ev sahibi web sitesinden bir özür açıklaması bile yayınlama lüzumunu hissetmeyen Genel Kurmay Başkanı’nın ve kuvvet komutanlarının “gördükleri lüzum” beni epey düşündürdü.

Böylesine önemli bir mevkiyi işgal edeceksin ve istifa gerekçeni “görülen lüzum üzerine”cümleleriyle açıklayacaksın.

 Ne yüksek ego… Ne kibir…

Ne saygısızlık… Ne küstahlık!

On üç vatan evladının şehadetindeki ihmaller zinciri sonrası istifa etmeye lüzum görmeyenlerin, darbe girişimi iddiasıyla tutukluluğu devam eden devre arkadaşlarının terfi alamamaları, bazı komutanlar için savcılığın yakalama emri çıkarması ve hükümetin terörle mücadelede polise etkin görev vermesi istifalardaki “görülen lüzumun” özünü teşkil ediyor.

Pişkinliğin böylesine pes!

Ben de gördüğüm lüzum üzerine Silvan’daki çatışmada şehit olan kardeşlerimizin kanının hesabının bu adamlardan sorulması gerektiğini söylüyorum. Sadece bu kardeşlerimizin değil, bu güne kadar şehit olan bütün kardeşlerimizin…

Vesselam…

Günün Sözü

Şüphesiz ki Allah, size emanetleri ehline teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Bununla Allah, size ne güzel öğüt veriyor! Doğrusu Allah, işitendir, görendir. (Nisa-58-59)

Yazarın Yazıları