Doç. Dr. Mehmet YORULMAZLAR
  • 21/07/2017 Son günceleme: 21/07/2017 22:57
  • 8.665

Spor, tarih boyunca insan topluluklarının doğayla mücadeleleri sonucunda oluşmaya başlayan bir olgu olarak ortaya çıkmıştır.

Zaman içerisinde toplumların sosyal yönleri ile gelişmeleri, toplumlararası rekabetin artması ve yayılması ile spor, kültürel bir boyutun unsuru olarak algılanmaya başlanmıştır. Bu kültürel oluşum, beden eğitimi ve vücut kültürü açısından da toplum birimleri içerisinde yaygınlık göstermiştir. Daha sonra beden eğitimi ve spor kültürü de; toplumlardaki iş bölümü içerisinde, sosyal etkinlikler (şölen, festival, ayinler, törenler, yarışmalar) olarak ortaya çıkmıştır.

Yapılan ve ortaya çıkarılan, sportif etkinlikler o toplumun coğrafi ve sosyal yönüyle, zaman içerisinde tekrarlanarak, kültür aktarımları ile geleneksel bir yapıya kavuşturulmuştur.

Geleneksel Türk sporları da oldukça zenginlik göstermesine rağmen önce belirtilen göçler ve yer değiştirmeler sonucu bir kısmı ilk yapıldığı yerlerde bırakılmış, bir kısmı da gidilen değişik yer ve yörelere götürülmüştür.

Toplumların nesilden nesile aktarımla, görgü ile, bildiği ve yaptığı her şeyin toplamına gelenek denmektedir.

Gelenek ve görenekler bir ulusu bütünleyen kültür unsurlarının başında gelmektedirler. Yani gelenekler, milletimizi, tarih içerisinde binlerce yıldan beri var eden kültürümüzün temel unsurlarıdır diye biliriz. Gelenek bir toplumun yaşam biçimi ve tarzıdır diye de ifade edebiliriz.

Bu tanımlamalara bağlı kalarak da; bir toplumun yaşamasını ve özünü devam ettirmesini sağlayan temel kültür unsurlarının bir parçası olarak görülen geleneklerin de zaman içerisinde özünden ayrılmadan devam ettirilmesi bir ulus için oldukça önemli görülmektedir diye biliriz.

Dünya üzerinde, tarihin eski dönemlerinden günümüze kadar köklü bir geçmişe sahip olup mevcudiyetini sürdüren, geleneklerine, kültürüne yani benliğine bağlı sayısız ulus bulunmaktadır. Genellikle Avrupa ve Asya gibi yaşlı kıtalardaki bu uluslar, atalarından kalan her türlü kültürel değerlerine bütün modernleşme hareketlerine rağmen sıkı sıkıya sarılmaktadırlar. Bu kültür değerlerinden birisi de spordur. Sportif aktiviteler, toplumların sosyal ve kültürel hayatında yer alan zengin geleneklerin vazgeçilmez bir parçasıdır. Sporun geniş bir tabana yayılması ve kurumsallaşması erken dönemlerden getirdiği gelenek birikiminin yanında, devletlerin kendi spor politikalarından da kaynaklanmaktadır. Bu da bir toplumdaki spor anlayışının gelişmişlik düzeyini göstermektedir. Sporun bir toplumda kurumsallaşmış olması, o toplumda sporun gücünü artırır. Bugün hâlâ geleneksel çizgisinden gelen sporlarla dünyada söz sahibi olan toplumlar da vardır.

Türklerinde hayat tarzı haline gelen sosyal ve kültürel hayatta vazgeçemediği birçok spor türü vardır. Ama bu sporların birçoğunun modern dönemle beraber işlerliğini yitirdiği kaçınılmaz bir gerçektir. Tüm bunların yanında hala bölgeselde olsa işlerliğini sürdüren birçok Geleneksel Sporumuz da kurum ve kuruluşlarca devam ettirilmeye çalışılmaktadır.

Türklerinde hayat tarzı haline gelen Geleneksel Ata sporlarına bir göz atacak olursak şunları saymamız mümkündür:

  • GÜREŞ (Kırkpınar, Karakucak, Aba, Şalvar…)
  • OKÇULUK
  • CİRİT (Atlı-Atsız)
  • BİNİCİLİK
  • ATICILIK
  • AVCILIK
  • KILIÇ KULLANMAK
  • GÜRZ SALLAMAK
  • TEPÜK (Futbol)
  • KIZAK-KAYAK
  • SİKLET KALDIRMA (Ağırlık Kaldırma)
  • MATRAK-GÖKBÖRÜ-TOMAK-ÇÖĞEN (Polo)….vs.
Yazarın Yazıları