Sinan KAVRAKOĞLU
  • 01/01/1970 Son günceleme: 20/12/2011 23:11
  • 13.877

Özgürlüklerin beşiği (!) Fransa, 400 bin Ermeni’nin uşağı olmuş. Fransız hükümetinde işler ne zaman ters gitmeye başlasa, ne zaman seçimler yaklaşsa beyinsizler güruhu hemen sözde Ermeni Soykırımı silahına sarılıyor.

Pabuçlarımın Sarkozy’sinin tek derdi karizması, ağırlığı ve dik duruşu karşısında iyice ezildiği Başbakan Tayyip Erdoğan’a bu yolla haddini (!) bildirmek.

Neredeyse 100 yıl önce gerçekleşen bir trajedinin katliamcı tarafı olan, on binlerce insanımızı, Ermeni çeteleriyle el ele vererek Maraş’ta, Urfa’da, Antep’te boğazlayan, tecavüz eden, yakan, kıtır kıtır kesen Ermeni uşağı Fransa, bu gün gelinen noktada yargılanan, itham edilen ve dışlanan taraf olması gerekirken, kendi topraklarında “Ermeni Soykırımı Yoktur” demeyi suç sayabilecek cesareti kendinde bulabiliyor.

2001 yılında kukla Fransız Parlamentosu’nca kabul edilen, sözde Ermeni Soykırımı’nın kabulünden sonra ülke olarak biz ne yaptık? Ermeni Diaspora’sı bu gün sözde Soykırımın reddini suç sayan yasayı parlamento gündemine aldırırken, bu aşama için 2001 yılından beri sinsi sinsi çalışırken, ülke olarak bizler ne yaptık?

Ne yaptığımızı söyleyeyim; 2000 yılında 5 milyar 188 milyon Dolar olan ticaret hacmimiz,sözde Ermeni Soykırımı’nın kabulü sebebiyle 2001 yılında 4 milyar 179 milyon Dolaragerilemiş, ama hemen ertesi yıl yani 2002’de 5 milyar 115 milyon Dolara çıkmıştır. Ne boykot ama!

2005 yılı ticaret hacmi tam 9 milyar 659 milyon Dolar. Adamlar tokadı geçirdikçe biz öbür yanağımızı uzatmışız!

2009 yılı 5 milyar 875 milyon Dolar.

2010 yılı 8 milyar 205 milyon Dolar.

2011 yılı ilk 10 ay 7 milyar 457 milyon Dolar.

Biz her geçen yıl kukla Fransa’yla ticari ilişkilerimizi hızla geliştirirken, Ermeniler sinsi planlarını bir bir uygulayarak 1915 öncesine dönmeye çalışıyor.

Arkasına Fransa’nın entelektüel ve siyasi gücünü alan Ermeniler diğer ülkeleri de bu yolla etkilemeye çalışıyor. Fransa ise bu yolla Türkiye’yi bölgesinde sıkıştırmaya ve yalnızlaştırmaya çalışıyor.

Bu iş tutar mı? Artık tutmaz. Artık karşılarında el pençe divan duran ne Türk Diplomatları var, ne Türk Dışişleri Bakanı ve ne de Türk Hükümeti.

Dünya devletleri karşılarında alıştıkları Türk Hükümeti’ni bulamamalı ve bulamayacaktır.

Tarihten bir sayfa!

Cezayir’e soykırım!

Size daha yakın tarihten bilgiler vereyim isterseniz; Nazi Almanyası tarafından işgal edilenFransa’nın kıçını kurtarmak için, sömürgesi olan Cezayir gençlerini Almanlara karşı savaşa gönderir. Cezayir bu fedakârlığa karşılık da Fransa’dan bağımsızlığını isterler. Teklifi kabul edenFransa Almanya’yı Cezayirli askerlerin desteğiyle yener. Sıra Cezayir’e söz verdiği bağımsızlığa gelince aşağılık Fransa sözünde durmaz. Oluşan protestoları dindirmek için işgalci Fransız askerleri 45 bin Cezayirliyi sistematik bir şekilde katleder.

Bu katliamlar günlerce sürer. Masum halkı evlerinden çıkararak kurşuna dizerken, kadınlara tecavüz ederler. Kadın, çocuk, yaşlı, genç demeden on binlerce masum Cezayirliyi katlederler.Oluşan bu katliamı soykırım olarak kabul etmeyen Fransa katlettiği 45 bin insanı ya dev çukurlara gömmüş ya da kireç fırınlarında Hitler gibi yakmıştır.

Bu utancı kabul etmeyen Fransızlar, Cezayir’den gelen “özür dile” talebini de bu güne kadar reddetmiştir. İşte Fransa’nın rezilliği ve bu gün gelinen nokta!

Sadece Fransa’da yaşayan 400 bin Ermeni tarihi değiştirebilirken, Avrupa’da yaşayan 9 milyon Türk ne yapıyor? Maraş, Antep ve Urfa neden kahraman, gazi ve şanlı olmuştur bunu biliyor muyuz ki, dünyaya anlatabilelim. Fransızlar, Ermenilerle el ele vererek Anadolu topraklarında on binlerce Türk’ü katletmiştir diyemememizin sebebi sizce nedir?

Sahi Türk halkı yakın tarihini biliyor mu?

Vesselam…

Yazarın Yazıları