Beykoz’un aynası Yuşa Hazretleri

  • 0
  • 41449
Beykoz’un aynası Yuşa Hazretleri
Beykoz’un aynası Yuşa Hazretleri
Beykoz’un aynası Yuşa Hazretleri
Beykoz’un aynası Yuşa Hazretleri
Beykoz’un aynası Yuşa Hazretleri
Beykoz’un aynası Yuşa Hazretleri
Beykoz’un aynası Yuşa Hazretleri
Beykoz’un aynası Yuşa Hazretleri
Beykoz’un aynası Yuşa Hazretleri
Beykoz’un aynası Yuşa Hazretleri
Beykoz’un aynası Yuşa Hazretleri
Beykoz’un aynası Yuşa Hazretleri
Beykoz’un aynası Yuşa Hazretleri
Beykoz’un aynası Yuşa Hazretleri
Beykoz’un aynası Yuşa Hazretleri
Beykoz’un aynası Yuşa Hazretleri
Beykoz’un aynası Yuşa Hazretleri
Beykoz’un aynası Yuşa Hazretleri
Beykoz’un aynası Yuşa Hazretleri
Beykoz’un aynası Yuşa Hazretleri
Beykoz’un aynası Yuşa Hazretleri
Beykoz’un aynası Yuşa Hazretleri
Beykoz’un aynası Yuşa Hazretleri
Beykoz’un aynası Yuşa Hazretleri

Hazreti Musa'nın çağdaşı olan ve kimi tefsirlerde Musa Aleyhissselam'ın ölümünün ardından peygamber olarak görevlendirildiği, onun yeğeni ve yardımcısı olduğu yazılan Hazreti Yûşâ, Beykoz'da bulunan Kabri'nde her gün binlerce Müslüman’ı ağırlıyor.

Dost Beykoz, Beykoz, Yûşâ Tepesi'ne çıktı ve gözlemlediklerini sizler için not etti. İşte Yûşâ Tepesi'nde yer alan, Hıristiyan ila Yahudilerin 'Yeşu' dedikleri; 'Beni İsrail'e gönderilen 4 büyük peygamberden birisi olan Hazreti Yûşâ'nın Kabri ve dile getirdikleri...

Yûşâ Tepesi'ne gidebilmek için öncelikle Kavacık'ta bulunan İETT durağından 15A'yı bularak, yolu ve durak-bilgi ekranını görebilecek bir koltuğa ilişiyoruz. Otobüs, Soğuksu'ya giden Riva Yolu'na girse de döner kavşaktan geriye yeniden Kavacık'a dönüyor. 15BK ve 15TY numaralı otobüsler Çubuklu'dan aşağıya inse de bizim 15A, Otağtepe'deki Dörtyol'dan aşağıya Kaptanlar'a doğru ilerliyor. Paşabahçe, Onçeşme ve Yalıköy'ü geçtikten sonra, Beykoz Çayırı'na gelmeden sola dönen otobüs, Anadolu Kavağı tabelasını takiben bayır yukarı çıkmaya başlıyor. İşçi Evleri Camii, Fevzi Paşa ve Doğu Kapısı Yolu'nun ardından Yûşâ Tepesi durağına ulaşıyoruz.

'Muhteşem bir manzara'

Durağın hemen önünden çıkan ve sağı-solu Askeri Bölge olan yolda dik bir yokuşu tırmanıyoruz. Bu sırada bizim gibi yokuşu çıkmaya çalışan yaşlıca bir ninenin önünde sivil bir araç duruveriyor. Yûşâ Tepesi'ne kim bilir İstanbul'un hangi semtinden ziyarete gelmiş bir vatandaş, yaşlı nineyi alıp yukarıya kadar çıkarıyor. Yaklaşık 200 metre uzunluğundaki dik yokuşu çıkmak oldukça zahmetli olsa da yolun yarısına gelindiğinde karşılaşılan manzara, tüm yorgunluğu üzerimizden alıyor. Boğaziçi Köprüsü'nü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün bir kısmını gösteren bu eşsiz noktadan, İstanbul'un güzelliğine bir kez daha hayran kalıyor ve Beykoz’umuzla gurur duyuyoruz.

Bize Müftü Beyin sözü var…

Tepenin sonuna ulaştığımızda, Yûşâ Kabri'nden önce hediyelik eşya ve çeşitli meyvelerin yer aldığı pazar karşılıyor bizi. Esnaf, yerlerinden edileceği korkusunu yaşadıklarını ve burada uzun yıllardır ikamet ettiklerini anlatıyor. Kendilerine Beykoz Belediyesi'nin burada çok iyi bir düzenleme yapmayı planladığını ve tamamlandıktan sonra oluşan güzel tabloyu kendilerinin de seveceğini anlatmakla yetiniyoruz. Bu sırada bir esnaf ise Dost Beykoz'a şöyle söylüyor: "Bizi buradan çıkaramazlar! Bize Müftü Bey'in sözü var!"

'Kabir ve düzenlenen avlu tertemiz'

Büyük giriş kapısında Beykoz Kaymakamlığı tarafından hazırlanmış bir kroki bizi karşılıyor. Krokide, cami, bayanlar mescidi, abdesthane, yeşil alan gibi noktalar Türkçe olarak yazılmış. Tıpkı içerideki diğer yazılarda olduğu gibi ‘en azından İngilizcesi de hazırlanabilir miydi?’ diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz.

Hemen girişte ve solda duran bir tabela dikkatimizi çekiyor: "İçeriye tüp, mangal getirmek ve yakmak, tehlikeli ve yasaktır! Beykoz Müftülüğü". Bu sırada böylesi bir yere mangal yapmak için gelecek olanların zaten çok büyük bir saygısızlık yapmış olabileceğini düşünerek, ilerliyoruz. 

Etrafımızda yerlerin ve çevrenin oldukça temiz olması dikkatimizi çekiyor. Telefonla görüşlerine başvurduğumuz Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Muharrem Kaşıtoğlu, buranın Beykoz Belediyesi tarafından düzenli olarak temizlendiğini açıklıyor ve ekliyor: "Oradaki düzenlemeler ile ilgili projelerimiz var ve gelecekte çevre dükkânlarıyla birlikte çok daha estetik bir hâl alacaktır".

'Kadınlar ve çocuklar ağırlıkta'

Yûşâ Tepesi'nde bulunan Hazreti Yûşâ Kabri'nde ziyaret için gelenlerin ağırlıklı olarak kadın ve çocuklardan oluşması dikkatimizi çekiyor. Yûşâ Aleyhisselam'ın Kabri'ne giren kimi kadınlar Kur'an-ı Kerîm okurken, toplu olarak bir arada duran kimi kadınlarsa dua ederek, inançlarının gereğini ortaya koyuyor.

Bu sırada yine Beykoz Müftülüğü tarafından 2002'de asıldığı belirtilen bir levhadan, 'Türbe ve Kabir Ziyareti Adabı'nı öğreniyoruz. Yazıda Kabre varıldığında "Ey kabir ehli selâm üzerine olsun!" diye selam verilmesi gerektiği hatırlatılırken, Kur'an-ı Kerîm'den bilinen surelerin de peşi sıra okunması tavsiye ediliyor. Kabirde yatan kimselerin beşer üstü varlıklar olarak görülmemesi, bu zatların dua kabul ettiklerinin düşünülmemesi, onların aracılığıyla da dua kabul olunacağına inanılmaması konusunda uyarılarda bulunan yazı, Nisa Suresi’nin 45. ayeti ile sona eriyor:

"Gerçek bir dost olarak Allah yeter; bir yardımcı olarak da Allah kâfidir"

'Kabir etrafında 27 kişi'

Hazreti Yûşâ Aleyhisselam'ın kabri etrafında tam 27 kişi yatıyor. Özellikle türbeyle ilgilenen 'türbedarların' yanı sıra da önemli zatların yer aldığı mezarlıklar, rengârenk çiçeklerle bezeli durumda ziyaretçilerini bekliyor. Yûşâ Cami Haziresi'ne 1768-1968 tarihleri arasında geçen 200 yılda defnedilen zatların bazılarının ismi şu şekilde yazılı duruyor:

Yûşâ türbedarı Mehmet Efendi

Mustafa Ağa

Yûşâ türbedarı Seyyid Ahmet Efendi

Hacı İzzettin Efendi'nin eşi Emine Hanım

Bursevi Seyyid Hacı İsmail Hakkı Rifâi Efendi

Şehremâneti memurlarından Selim Efendi'nin kerimesi Ayşe Hanım

Hacı Molla Gaffar

Sarıyer eşrafından İzzet Reiszade Mehmet Efendi

 

2B Ne Alemde?.. İşte Gerçek
Önceki 2B Ne Alemde?.. İşte Gerçek
Müslüm Gürses'in duyulmamış şarkıları Beykoz'da tanıtıldı
Sonraki Müslüm Gürses'in duyulmamış şarkıları Beykoz'da tanıtıldı