15 Temmuz gecesi FETÖ’nün darbe girişiminin Beykozluların FSM Köprüsü'nü ele geçirmesiyle büyük ivme kaybettiği ortaya çıktı.
Darbeciler FSM Köprüsü’ndeki gelişmeleri "Beykoz düştü" mesajıyla duyurdu.
Geçtiğimiz 15 Temmuz gecesi yaşanan olayların ardından, Belediye Meclisi'nden sonra Beykoz'daki İlçe Parti Başkanları'nın da yer aldığı bir toplantıda ortak bildiri imzalandı. Dün gerçekleştirilen Belediye Meclisi Olağanüstü Toplantısı'nda hazırlanan bildirinin katılan tüm İlçe Başkanları'nca imzalanmasıyla tamamlanan kahvaltılı toplantıda Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, önemli açıklamalar yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kaldığı otele karşı gerçekleştirilen helikopter terörüne katılanların Beykoz'dan gittiğinin tespit edildiğini söyleyen Başkan Çelikbilek, söz konusu olaya karışan 20 komandonun 13’ünün yakalanıp hâkim karşısına çıkarıldığını ve 7’sinin hala firarda olduğunu anlattı.
Riva'da gömülü olan silahlara da dikkat çeken Başkan Çelikbilek, bulunduğu yerde toprağa bir şeylerin gömülü olduğu durumlarda Beykozluları emniyete haber vermeleri konusunda uyardı. Gömülü olan teçhizatların ve terk edilen askeri ya da sivil araçların 'bomba tuzağına' sahip olabileceğini de kaydeden Başkan Çelikbilek, bu durumlarda vatandaşlara kesinlikle yaklaşmamaları konusunda da uyarılar yaptı. Öte yandan Beykoz'dan binlerce vatandaşın yola çıkarak, canı pahasına FSM Köprüsü'ndeki tanklara müdahale etmesinin de darbenin seyrini değiştirdiği ortaya çıktı. Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, darbeci subay ve generallerin, kendi aralarında kurduğu iletişim ağında gelişmeyi "Beykoz düştü" mesajıyla paylaştığını ve bu haberin de darbecilerin moralini bozduğunu anlattı.
'Parti Başkanları, darbeyi girişimini kınadı'
Beytaş Teras Kafetarya'da gerçekleştirilen basın toplantısına Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek'in yanı sıra AK Parti Beykoz İlçe Başkanı Mustafa Gürkan, CHP Beykoz İlçe Başkanı Mahir Taştan, MHP Beykoz İlçe Başkanı Oğuzhan Karaman, BBP Beykoz İlçe Başkan Yardımcısı Özer Güneş, Saadet Partisi Beykoz İlçe Başkanı Şeref Kaçmaz ve Vatan Partisi Beykoz İlçe Başkanı Hakan Ekiz katıldı.
Hep birlikte yapılan kahvaltının ardından söz alan Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, katılan tüm siyasi parti ilçe başkanlarına teşekkür etti. Çok önemli açıklamalar da yapan Yücel Çelikbilek, 15 Temmuz gecesi farklı siyasi görüşlerden kişiler ile ve üstelik her yaştan Beykozlu ile FSM Köprüsü'nde tanklara meydan okunmasını hiç unutmayacağını söyledi. Darbe plancılarının "Beykoz düştü" mesajıyla FSM'deki tankların kaldırılmasını duyurduğunu dile getiren Başkan Çelikbilek, bu sırada FSM Köprüsü'nün bombalanmasının da istendiğini belirtti. Olası bir bombalama halinde FSM üzerinde duran binlerce Beykozlunun hayatını kaybedeceğini de ifade eden Yücel Çelikbilek, "Hepimizi Allah korudu" şeklinde görüş bildirdi.
Siyasi parti liderleri oturma şekline göre söz alırken, ilk olarak sol başta oturan Vatan Partisi Beykoz İlçe Başkanı Hakan Ekiz söz aldı. "Türk milletinin aleyhine olan her türlü hareketin karşısındayız" diyerek söze başlayan Ekiz, şunları söyledi:
Vatan Partili Hakan Ekiz: “Asıl sebep, PYD’nin Amerika’yla birlikte oluşturmak istediği koridora izin verilmemesidir”
"Öncelikle bu olaylar esnasında hayatını kaybeden masum yurttaşlarımızı ve olayları bastırmak için canlarını feda eden güvenlik görevlilerini rahmetle anıyoruz. Ailelerine de başsağlığı diliyoruz.
Bu yaşadığımız olayların altında yatan gerçek sebep, Türkiye'nin Suriye'de PYD'nin oluşturmak istediği, PYD'nin Amerika'yla birlikte oluşturmak istediği koridora, Türk Hükümetinin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin direnişidir. Bu direniş kapsamında Türkiye Cumhuriyeti'ni dize getirmek; kendi talep ve isteklerini gerçekleştirmek için Amerikan vesayeti destekli bu darbe girişimi yapılmıştır. Hepimizin malumudur. Gene özellikle belirtmek istiyorum: Silahlı Kuvvetleri'nin içinde daha önceden de belli olan, kendini belli etmiş olan fakat maalesef bu zamana kadar muhtelif nedenlerden dolayı temizlenememiş olan bu hainler, bu girişimi başlatmıştır ve bu olaylara sebep olmuştur."
Hakan Ekiz'in ardından ise bu kez söz BBP Beykoz İlçe Başkan Yardımcısı Özer Güneş'e bırakıldı. BBP Beykoz İlçe Başkanı Melih Perçin'in şehir dışında olması nedeniyle toplantıya katılamadığını dile getiren Güneş, partisinin görüşlerini şu sözlerle aktardı:
BBP’li Özer Güneş: “Namlusunu Milletine çevirmiş olan tanka selam durmayacağız!”
"Malum bir darbe girişimi oldu... Allah'a şükür milletimiz akl-ı selim davranarak, topyekûn bunun karşısında durdu. Bugün baktığımızda, darbeyi yapanlara, arasında olan askerlere, evet, 2009'da Genel Başkanımız rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nu şehit eden askerlerin birisi Marmaris'te Aydın Özsıcak... Aysın Özsıcak, Marmaris'te Cumhurbaşkanımızın bulunduğu otele operasyon yapanların içinde yakalandı. Yunanistan'a kaçan Şerefli Ordu'nun şerefsiz askerlerinden birisi de Davut Uçum'dur. O da Muhsin Yazıcıoğlu davasında 33. sıradan şüpheliydi. Yani baktığımızda bu vatana çalışan insanları katledenler, burada da bu operasyonun içinde ve aynı tutumlarla devam ediyorlar.
Bizim de maalesef Büyük Birlik partisi olarak Ankara eski İl Başkan Yardımcımız ve Yöneticimiz Necati Sayın Bey'i şehit verdik operasyonlarda... Allah tüm şehitlerimize rahmet etsin diyorum. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun da dediği gibi 'Namlusunu Milletine çevirmiş olan tanka selam durmayacağız'... O 'Durmam!' demişti, biz de onun Alperenleri olarak inşallah biz de durmayacağız.”
Konuşması sırasında zaman zaman gözleri dolan ve sesi titreyen Özer Güneş'in ardından sözü MHP Beykoz İlçe Başkanı Oğuzhan Karaman aldı. "Yaşanan süreçte Milletimiz, gereken cevabı vermiştir" diyerek söze başlayan Karaman, şunları kaydetti:
MHP’li Oğuzhan Karaman: “Bu hainler de asılsın, önceki hainler de…”
"Darbelerden en fazla etkilenen partilerden birisi de Milliyetçi Hareket Partisi'dir. Başbuğ Alparslan Türkeş'in de bu anlamda söylediği birçok söz vardır. Bunlardan bir tanesi de 'En kötü demokrasi, en iyi darbeden iyidir' sözüdür. Biraz önce Başkanımın söylediği Muhsin Yazıcıoğlu'nun 'Tankının namlusunu Milletine çeviren askere selam durmam' sözü vardı. Buna rağmen asker bizim askerimiz, Mehmetçik de bizim Mehmetçiğimizdir. Ben kendim Tank Komutanı olarak askerde görev yaptım. Bu işleri iyi biliyorum. Ben de subay, astsubay by işlere dahil olan yapının emrine çoğu Mehmetçiğimizin de uymadığı kanaatindeyim. Yoksa sonuçlar Allah muhafaza çok daha vahim olabilirdi.
Bu süreç, az önce Belediye Başkanımızın da belirttiği gibi henüz bitmemiş olabilir. Bir takım organizasyonlara daha girebileceklerdir. Biz parti olarak ilk dakikalardan itibaren şu mesajı verdik: Hiç gevelemeden... Ama, lakin, fakat demeden direkt darbeye karşı olduğumuzu söyledik. Bedeli ne olursa olsun darbecilerin cezalandırılmasını istedik. Sonuçlarını düşünmeden Milletimizin Devletimizin ve Hükümetimizin yanında olduğumuzu belirttik.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin içine sızmış olan bu vatan hainleri, bu darbe girişiminde bulunuyorlar... Milletine topuyla, tüfeğiyle, silahıyla bombalar yağdırıyorlar, ateş ediyorlar. Tabi ki bunun bir hukuki süreci olacaktır ve idam noktasında da Sayın Genel Başkanımız Bahçeli'nin ifadeleri mevcuttur. Lakin bunlarla birlikte bütün vatan hainlerinin de öncekilerinin de bu kapsamda değerlendirilmelerini istiyoruz. Öyle ki, bundan sonra bu vatana ve bu millete karşı bir daha onları bölmeye çalışacak olan kim varsa cezasının ölüm olduğunu bilsin..."
Oğuzhan Karaman'ın ardından bu kez kendisine söz verilen CHP Beykoz İlçe Başkanı Mahir Taştan bir konuşma yaptı. Birlik ve beraberliğe vurgu yaptığı konuşmasında Mahir Taştan, şunları anlattı:
CHP’li Mahir Taştan: “Darbecilerin alacağı cezanın aynısını provokatörler de almalı…”
"Darbeler, tek tip zihniyetli tek bir kişinin altında, baskıcı, zulüm getiren, kan dökücü ve milleti yok eden eylemlerdir. Bu darbeye karşı koyması hiçbir siyasi partiden beklenmemelidir çünkü hiçbir siyasi partinin darbeden yana olması söz konusu olamaz. İlk dakikadan itibaren sosyal medya üzerinden darbeyle ilgili partimizin ne konumda olduğunu yayınladım. Cumhuriyet Halk Partisi, darbelerden en çok çeken partilerden bir tanesidir. Sebebi de şudur: Tüm malvarlıklarımıza el konulmuştur... Tüm değerlerimize el konmuştur...
Artık meşru ya da değil gelecekte hiçbir darbenin hoş karşılanmayacağı açıktır. Bizim de şimdilerde artık siyasi partiler olarak görevimiz, en iyi demokrasiyi, en iyi hukuku, en iyi adalet sistemini bu ülkeye entegre etmektir. Yani biz siyasilerin yaptığı hatalar sonucu bu darbecilerin ellerine fırsat geçmiştir. Eğer bu darbeciler, kendilerine bir taban yaratabilmiş olsaydı, bugün burada gördüğünüz bu tabloyu hiçbir zaman oluşturamayabilirdik. Çünkü bundan önceki darbelerin bir amacı, bir hedef kitlesi vardı. Bu yaşadığımız darbe girişiminin ise bir amacı ve hedef kitlesi yoktu. Ancak her ne yaşanmışsa yaşanmış; birçok noktada birçok vatandaşımız sokaklara dökülmüştür. Hukuk eğer herkese lazımsa, şimdi artık hukuku işletme zamanı gelmiştir. Bu hukuk çerçevesinde ise darbecilerin alacağı en ağır ceza her ne ise masum vatandaşlarımızın içine sızmış provokatörlerin de aynı cezayı alması, toplumun vicdanını rahatlatacaktır.
Türk Ordusu bir bombardıman ateşine tutulmamalıdır. Yarın dışta ya da içte yeni bir hareket sözkonusu olduğunda yine ihtiyacımız olan Türk Silahlı Kuvvetleri olacaktır."
Mahir Taştan'ın ardından bu kez de SP Beykoz İlçe Başkanı Şeref Kaçmaz söze başladı. 15 Temmuz'u gasp edilen Ordu mühimmatıyla bir grup silahlı unsurun darbe girişimi olarak yorumlayan Şeref Kaçmaz, partisinin düşüncelerini şu şekilde dile getirdi:
SP’li Şeref Kaçmaz: “Beklentimiz; bu darbe girişiminin içinde, arkasında ya da yanında bulunan herkesin idam edilmesidir!”
"Bu darbe girişiminin içinde, arkasında ya da yanında yer alan yerli ya da yabancı, işbirlikçi ya da fesatçı ne kadar hain varsa hepsinin idam edilmesi, yüreklerdeki acıyı bir nebze de olsa hafifletecektir. Beklentimiz, bu hainler için idam cezasının uygulanması yönündedir. Bu girişimin, Milletimizin birliğine, vatanımızın bölünmez bütünlüğüne, Devletimizin bekasına karşı yapılmış kahpece, haince ve şerefsizce bir hareket olduğundan hiç şüphe yoktur.
Milletimiz, ülkesine sahip çıkmıştır. Silahlı teröristlere karşı göğsünü siper eden, yanıbaşında duran arkadaşının şehit olduğuna şahit olduğu halde tankların üzerine yürümekte tereddüt etmeyen aziz vatandaşlarımız, takdirlerin en büyüğüne layıktır. İhanet emirlerini uygulamayan Şanlı Ordumuzun Şerefli Mehmetçiklerin her birisi Ordu'nun gözbebeği ve gurur kaynağıdır. Emniyet teşkilatımız, istihbaratımız ülkesine sahip çıkmıştır. Ağır silahlar karşısında güce boyun eğmeyen polislerimizin her birisi vatan kahramanıdır.
Yetmişdokuz milyon vatan evlâdı bir ve beraberdir. Siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve basın mensupları, darbe girişimi karşısında tek vücut olmuşlardır. Bu millet ise canını ortaya koymuş ve zalimlere geçit vermemiştir. Merhum Erbakan Hocamızın dediği gibi 'Bu Milletin külünü üfleseniz, altından iman çıkar'... Tankları, zırhlı araçları durduran asıl güç, kalplerdeki iman gücüdür. 15 Temmuz, darbe ile anılan kara bir gün değil, Milli Birlik Bayramı ilan edilerek, Bayram havasında anılmalıdır."
Son olarak ise konuşmasını yapmak üzere AK Parti Beykoz İlçe Başkanı ayağa kalktı ve söz konusu darbe girişimini "Kahpelik" olarak nitelendirerek, şu konuşmayı yaptı:
AK Parti’li Mustafa Gürkan: “Bu darbe, bugüne kadar yapılan darbelerin en alçakçakçasıdır!”
"Büyük Türk Milleti, bir an bile tereddüt etmeden bu ülkenin birçok farklı noktasında karşısında bulunan ateşgücüne bakmadan bir araya gelip, bugüne kadar belki de 1000 yıldır bu topraklarda olduğu gibi vakar duruşunu göstermiştir. Bundan iki gün önce sivil toplum kuruluşlarının bir araya geldiği bir toplantıda bir İspanyol İşadamları kuruluşu, bir metin yazmıştı. Hepimizin aklında kalan ve oradaki tüm dinleyicileri etkileyen şu ifade oldu: 'Türkiye'deki bu alçak saldırıya karşı koyan Türk Milletini yalnızca şu iki sözle özetleyebiliriz: Saygı ve takdir'...
Evet, bizim Cumhuriyet tarihimizde farklı nedenlerle ve farklı şekillerde bu tip girişimler olmuştur. Ancak bu yaşadığımız, bugüne kadar olanların en alçakçasıdır. Çünkü bu ülke, herhangi bir ülke değildir. Bu ülke, tarih boyu ve binlerce yıl devlet geleneği olan bir ülke... Bizler çok iyi biliyoruz ki, bu ülkenin bazı mahremleri vardır: Meclis'i mahremdir, askeri mahremdir; emniyeti mahremdir... Ama bunlar ve bunların işbirlikçileri, gözünü kırpmadan bu Devletin tüm kurumlarına fütursuzca saldırdılar...
Aslında bu olay sadece bu Milletten ve bu Devletten soyutlayarak kendini düşünen bir tavır değildi; aynı zamanda bu Devletin tüm kurumlarını dünyanın gözü önünde küçük düşürmekti."
Konuşmaların tamamlanmasının ardından bu kez ortak bildirinin imzalanması kısmına geçildi. Bu sırada Başkan Yücel Çelikbilek, metni okuduktan sonra, dün Beykoz Belediye Meclisi'nde AP Parti ile CHP'li Meclis Üyelerinin birlikte altına attıkları ortak bildiri önüne geldi. Başkan Yücel Çelikbilek ise tüm İlçe Başkanlarının da 'olurunu' alarak, bu metni imzalamayı ve yayınlamayı önerdi. Tüm İlçe Başkanlarının imzaladığı bildiri ise yine Başkan Çelikbilek'e ve tüm İlçe Başkanları'na tek tek dağıtıldı. Toplantının ardından ise siyasi liderler topluca basına poz verdi.
15 TEMMUZ GECESİ FSM'DE YAŞAŞAN OLAYLARLA İLGİLİ FOTOLAR İÇİN TIKLAYINIZ
Haber Merkezi
