AK Parti Beykoz İlçe Kadın Kolları tarafından organize edilen Kadınlar Günü programına 300'den fazla kadın katıldı.
Her yıl 8 Mart'ta kutlanan Dünya Kadınlar günü dolayısıyla bir program hazırlayan AK Parti Beykoz İlçe Kadın Kolları, gerek konukları ve gerekse konuşmalarıyla siyasetin de üzerine çıkmayı başardı. Programa Beykoz Kaymakamı ve Beykoz Belediye Başkanının eşleri katılırken, CHP'li Meclis Üyesi Gülay Demirel'e de AK Parti toplantısında söz verildi.
Toplantıda konuşan AK Parti Kadın Kolları Başkanı Gaye Zayıf, toplumdaki dinsel ve ırksal farklılıkların sorun değil zenginlik ifade ettiğini vurgulayarak, 'demokrasi' vurgulu bir konuşma yaptı. Gaye Zayıf, "Tüm dünyada tartışılan kadın kimliği, ülkemizde ırksal, kültürel, etnik, dini ve benzeri farklılıkları içerisinde algılamakta ve bu farklılıklarıyla gerek sosyal gerek siyasal hayatımızı zenginleştirmektedir. Bu zenginlik sadece demokrasimizi güçlendirmekle kalmayıp, aynı zamanda toplumsal ahengimizi de ortaya koymaktadır" derken, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek'in eşi Ayşe Çelikbilek, "Bizler, kadın ve erkeğin, bir bütünün iki eşit yarısı olduğuna inanan bir gelenekten geliyoruz" diyerek, kadın ve erkeğin eşit olduğunu vurguladı. Programın sonunda ise çekiliş yapıldı ve salonda bulunan kadın konuklara, fincan takımı, blender gibi çeşitli mutfak aletleri hediye edildi.
Belediye Başkanı ve Kaymakam’ın eşleri de vardı
Beykoz İBB Koru Tesisleri'nde gerçekleştirilen ve AK Parti Beykoz İlçe Kadın Kolları tarafından gerçekleştirilen Kadınlar Günü Kutlama programına, parti teşkilatının tüm hanımları katıldı. Kadın Kolları Başkanı Gaye Zayıf'ın ev sahibi olduğu toplantının tam 3 onur konuğu vardı... Beykoz Kaymakamı Süleyman Erdoğan'ın eşi Ayten Erdoğan, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek'in eşi Ayşe Çelikbilek ve Beykoz Belediye Meclisi'nin CHP'li Üyesi Gülay Demirel, etkinliğin onur konuklarıydı. Tüm salonun tamamen dolduğu ve 300'den fazla kadının katıldığı toplantıya, Beykoz Kaymakamı Süleyman Erdoğan'ın eşi Ayten Erdoğan, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek'in eşi ve HAKEDER Başkanı Ayşe Çelikbilek, Beykoz Belediye Meclis Başkanvekili Manolya Demirören Tekin, Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Muharrem Kaşıtoğlu, Beykoz Belediye Meclisi'nin CHP'li Üyesi Gülay Demirel, AK Parti Beykoz İlçe Başkanı Mustafa Gürkan ve eşi Ayşenur Gürkan, AK Parti İlçe Kadın Kolları Başkanı Gaye Zayıf, AK Parti Beykoz SKM Başkanı Tuncer Dede, AK Parti İstanbul 1. Bölge Milletvekili Aday Adayları Adem Sefer ve Nevin Çalışkan da katıldı.
"Kadın toplumun en etkili unsurudur"
Kürsüye ilk olarak AK Parti Beykoz İlçe Kadın Kolları Başkanı Gaye Zayıf geldi ve günün anlam ve önemine dair şöyle dedi:
"Kadın toplumun en etkili, yönlendirici, birleştirici ve koruyucu bir unsurudur. Kadın, adil ve kalkınmış bir toplumu inşa etmenin tek yolu olup; politik, sosyal, ekonomik ve kültürel ve çevresel güvenliği başarısının da ön koşuludur. Demokratik, ileri bir toplum için kadınların güçlendirilmeleri; etkinlik alanlarının genişletilmesi; eğitim, istihdam, sağlık, siyaset, hukuk ve benzeri alanlarda eşit fırsat ve olanaklardan faydalanabiliyor olmaları adına büyük önem taşımaktadır. Tüm dünyada tartışılan kadın kimliği, ülkemizde ırksal, kültürel, etnik, dini ve benzeri farklılıkları içerisinde algılamakta ve bu farklılıklarıyla gerek sosyal gerek siyasal hayatımızı zenginleştirmektedir. Bu zenginlik sadece demokrasimizi güçlendirmekle kalmayıp, aynı zamanda toplumsal ahengimizi de ortaya koymaktadır. Osmanlı'dan günümüze bu kimlik çeşitliliğinin yaşandığı ülkemizde kadınlar, sosyo kültürel, siyasal tarihimizin inşasında büyük roller üstlenmişlerdir."
"Bugün haksızlıkların dile geldiği bir gündür"
Gaye Zayıf'ın ardından ise Ayşe Çelikbilek davet edildi ve salondaki kalabalığı selamlayan Bayan Çelikbilek, şunları kaydetti:
"Bugün, dünyanın her yerinde kadının anıldığı, sorunlarının çeşitli platformlarda taşındığı ve tartışıldığı; kadınların eşitlik, bağımsızlık, politik haksızlıkların ortadan kalkması, daha iyi çalışma ve yaşama koşulları elde edebilmesi; kalkınma ve daha huzurlu yaşam özlemlerini dile getirdikleri bir gündür. Böyle bir günde, hayatımızın anlamı ve toplumun mimarı kadınlarımızın, akıl, bilgi, sevgi ve hünerleriyle birlikte sundukları güzellikler, bizleri gururlandırsa da son zamanlarda yine gündemin en üst sıralarında yer alan kadınlara yönelik şiddet ve cinayetler sebebiyle derin üzüntü içerisindeyim. Bundan çok eminim ki, toplum olarak sizler de bu üzüntü içerisindesiniz.
Bizler, kadın ve erkeğin, bir bütünün iki eşit yarısı olduğuna inanan bir gelenekten geliyoruz. Cinsiyetler arası adaleti şiar edinen bir dinin mensupları olarak, kadın ve erkeğin karşılıklı adalet ve hakkaniyet içinde yeryüzünü birlikte imar edeceğine inanıyor ve bunun için çabalıyoruz. Biz müminler için en güzel örnek Sevgili Peygamberimizdir. O, hanımlara karşı daima sevgi, hoşgörü, saygı ve anlayış göstermiş; bırakın dövmeyi, hanımlara karşı hiçbir zaman kaba davranmamıştır. Hep güler yüzlü olmuştur. Peygamberimizin hanımları için gösterdiği bu tavır, hepimiz için örnek olmalıdır. Kadınlar, insanlığın devamı için olmazsa olmazdır. En büyük dertlerin dertlisi, en büyük mutlulukların ardında duran kahramanlardır."
"Bugünün önemi çok büyüktür"
Ayşe Çelikbilek'in ardından ise bu kez Beykoz Belediye Meclis Başkanvekili Manolya Demirören Tekin kürsüye çıktı. Bir kadın olarak Beykoz Belediyesi'nde Vekil olmanın çok gurur verici olduğunu belirten Manolya Demirören Tekin, şunları söyledi:
"8 Mart Dünya Kadınlar Gününüz kutlu olsun. Yeni Türkiye yolunda siyasi, sosyal, ekonomik birçok platformda başarılara imza atan kadınlarımızı görmek, bir kadın olarak beni gururlandırıyor. 8 Mart 1857'de Emekçi Dünya Kadınlar Günü olarak anılan ve Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasında yaşanan faciada hayatını kaybeden kadınlarla kazanılmış bugünün önemi büyüktür. Son günlerde kadına artan şiddet ve istismar olaylarının artması, üzücü bir durumdur. Umut ediyorum ki, gerekli ağır yaptırımlar uygulanır ve gerek basın, gerek toplum olarak tepkimizi biz kadınlar olarak da ortaya koyarsak, önlemler alınacaktır. Toplumun temeli ailedir ve ailenin temel taşı kadındır; annedir. Çocukların yetişmesinde rol oynayan fedakâr annelerimize, her zamankinden daha fazla sorumluluk düşüyor. Çocuklarımıza merhamet, sevgi ve vicdani değerleri daha çok öğretmemiz gerektiğini unutmayalım."
"Kızını dövmeyen dizini döver anlayışını istemiyorum"
Manolya Demirören Tekin'in ardından ise kürsüye CHP'li Meclis Üyesi Gülay Demirel davet edildi. Gülay Demirel, şöyle dedi:
"Sadece kadınların söz hakkının olduğu bir Meclisimiz olsaydı, Büyük Millet Meclisimiz olsaydı, Belediye Meclislerimiz olsaydı, gerçekten mutlu olurduk. Göstermelik olarak verilen bu hakları, lütfedilen bu hakları reddediyorum. Ben kadının gerçek anlamda söz sahibi olmasını istiyorum. Kadının temsil edilmesini istiyorum. 'Kızını dövmeyen dizini döver' şeklinde bir anlayış istemiyorum. Eşitlik istiyorsak eğer, eşitliğe adalet anlamında bakmamız gerekiyor. Adalet ise her birimizin toplum önünde tüm haklarının korunduğu bir yüce duygudur. Biz bu duyguyu yaşatmadığımız sürece, bu duyguyu beslemediğimiz sürece biz daha çook kadın günleri kutlarız. Bunlar kadın haftalarına döner ve belki ileride kadın yılları kutlarız.
Bu çoğalan kadın cinayetleri, bu çoğalan kadına şiddet ve zulmü, bu anlayışla asla ve asla durduramayız. Sevgiyi beslemeliyiz. Bunu erkeklerden beklemek kadar büyük bir yanlış da bence yoktur arkadaşlar. Bu erkekleri yetiştiren, eğiten yine kadınlar değil midir? 'Oğlum yaparsa iyi yapar... Oğlum yapar ama kızım yapamaz!'... Bakın arkadaşlar, biz bu zihniyetten kurtulmalıyız. Bizlerin bir silkinip kendisine gelmesi gerekiyor... Neden 'oğlunu dövmeyen dizini döver' demiyoruz da 'kızını dövmeyen dizini döver' diyoruz, söyler misiniz; neden? Biz bu göstermelik siyasetten uzaklaşmadıkça... Gerçekten Osmanlı'nın derinliğinden, Cumhuriyetin aydınlığından feyiz almadığımız sürece mutlu bir toplum oluşturamayız."
Kadın annedir, kadın eştir, kadın sevgilidir.
Gülay Demirel'in ardından ise AK Parti İlçe Başkanı Mustafa Gürkan sahne aldı ve şunları anlattı:
"Bundan yaklaşık 200 yıl evvel yani adına 19. yüzyıl dediğimiz dönemde, bildiğiniz gibi dünya çok büyük bir değişim geçirdi. Sanayi Devrimi dediğimiz bir süreç yaşandı. Bu süreç tüm dünyayı; çalışmayı ve çalışma hayatını değiştirdi. Bu süreçte özellikle aile kavramı ise büyük zarar gördü. Kadınlar, büyük sıkıntılara maruz kaldı. Bundan sonra ise dünyada çeşitli zamanlarda bir takım programlar gerçekleştirildi. En son 1960 yılların sonlarında, ABD'de Dünya Kadınlar Günü kutlanmaya başladı. 1977 yılında ise Birleşmiş Milletler kararıyla, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü tarihe geçmiş oldu. Biz bunun için buradayız. Elbette kadınlar için düşüneceğimiz günü 1 güne sığdıramayız ancak bunları da bilmenizi istiyorum.
Peki, bizim için kadın nedir? Kadın annedir, kadın eştir, kadın sevgilidir, dosttur; adeta kendisine dayanılacak bir dağdır. Ben buraya gelmeden önce kadının sözcük anlamına baktım: Gördüm ki, sadece birkaç cümle yazıyor... Ama hamdolsun ki, şu yaşadığımız toplum ve içinde bulunduğumuz medeniyetle birlikte kadın çok farklı değerler bulmuş. Hepsinden önemlisi, Peygamber Efendimizin ‘Cennet, annelerin ayakları altındadır’ ifadesi var. Şimdi biz bugün eğer bir takım değerleri tekrar gözden geçirip, onlara doğru baktığımız vakit, aslında günümüzde hanımların yaşadığı bir takım sıkıntıların birçoğunun olmayacağını görürüz."
"Kadınlar Şerife Bacı’dır"
Mustafa Gürkan'ın peşi sıra ise kürsüye Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Muharrem Kaşıtoğlu geldi. Oldukça neşeli bir şekilde sunum yapan Kaşıtoğlu, konuşmacılar arasında salondan en fazla alkış alan isimdi. Kaşıoğlu, şunları kaydetti:
"Konuşmacılar, hatipler çok güzel şeyler söylediler. Kadın ve erkeği birbirinden ayırmak mümkün değil sosyal yaşamda... Dinimiz, kadınlar ve erkekleri beraber değerlendirirken, çok güzel bir ifade var: Kadınlar erkeklerin elbisesi; erkekler de kadınların elbisesidir. Kadın ve erkeği ayırmak mümkün değil ancak demin İlçe Başkanımın da söylediği gibi kadınlar manevi olarak erkeklerden her zaman bir adım öndedir. Yıllar önce Yasemin Yalçın'ın bir tiyatrosunu izlemiştim; 25 yıl kadar önceydi... Kadın-erkek eşitliği üzerine çok güzel bir tiyatroydu. Oyunda erkek aktör dedi ki: 'Erkekler tartışmasız üstündür çünkü önce erkekler yaratıldı' dedi. Yasemin Yalçın da demişti ki, 'Güldürme beni, sanatçılar sanat eserlerini yapmadan evvel, önce müsvettelerini yapar' demişti ve ben çok beğenmiştim.
Tarihimize baktığımızda evinde anne, evinde eş olan kadınlarımızın Milli Kurtuluş Destanı'nın yazıldığı günlerde Şerife Bacılar, Kara Fatmalar ve Halime Çavuşlar içinden çıktıklarını görüyoruz. Bugün baktığımızda 1934 yılında Avrupa'nın bugünkü gelişmiş ülkelerinden de çok daha yıllar öönce Atatürk ve dava arkadaşlarının desteğiyle kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildi. Türkiye'de yaşayan kadınlarımız bununla ne kadar övünse azdır herhalde, öyle değil mi? O dönemin Atatürk başta olmak üzere tüm yöneticilerini de saygı ve rahmetle buradan bir kez daha anmak gerekiyor..."
"Kadın her şey demektir"
Muharrem Kaşıtoğlu'nun peşi sıra geçtiğimiz günlerde AK Parti'den İstanbul 1. Bölge Milletvekili Aday Adaylığı'nı açıklayan Nevin Çalışkan geldi ve şöyle dedi:
"Daha önce konuşmacı arkadaşlarım, sözün özünü çok güzel söylediler. Sözün özü, biliyorsunuz: Kadın her şey demektir. Çocuklarınızı yetiştirmenizde, geleceğimiz ve güzel nesillerimiz için gerçekten en önemli unsurdur diye düşünüyorum... Her şey sizlere ve bizlere düşüyor; daha çok çalışmalı ve gayret etmeliyiz diye düşünüyorum... Bizler çok şanslıyız; ben bunu her platformda söylüyorum: Kendimi çok şanslı addediyorum. Tabi ki, sizleri de... En azından bizler değer gören insanlarız.
Ben şanslıyım diyorum çünkü çok sıcak, samimi bir şey söylemek de istiyorum özel hayatımdan... Babamın babası, kız çocuklarına çok değer verirdi... 4 halam var... Bahçelerinde de tavuk beslerlerdi. Babam çok kızardı o zaman: 'Bizim evde ya kız olacaksın ya tavuk olacaksın; biz değer görmüyoruz' diye... Gerçekten dedem, rahmetli, nur içinde yatsın; bütün ailedeki kız çocuklarının okuması için çaba sarf ederdi ve kesinlikle böyle bir vasiyeti vardı. Çok şükür babam ve amcalarım bu sözlerini tuttular ve ailemdeki tüm kuzenlerimin hepsi de yüksek tahsilini tamamladı"
"Kadınlar bir gün değil 365 gün baş tacı edilmelidir"
Son olarak kürsüye gelen isim ise AK Parti Beykoz İlçe eski Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Aday Adayı Adem Sefer'di. Daha çok siyasilerin eşlerinin yaşadıkları özlem ve sorunlara dikkat çeken Sefer, şunları söyledi:
"Biz siyasiler, hizmet aşkına evdeki eşlerimizi, çocuklarımızı ihmal ediyoruz. Bu anlamda ben olaya farklı bakarak, başta şu anda burada bulunan eşim başta olmak üzere; siyaset yapan tüm siyasetçilerin eşlerine teşekkür etmek istiyorum. Çünkü gerçekten büyük fedakârlık yapıyorlar. Bizler topluma hizmet etmeye çalışırken, onlar da aslında bizim yapmamız gereken aileye hizmet etmek adına büyük emek sarf ediyorlar. Bu toplumda kadınlar 365 gün boyunca baş tacı edilmediği sürece, bu toplumun bir yere varması mümkün değildir."
Konuşmaların ardından konuklara çiçek dağıtıldı. Ayrıca Beykoz Meydanı'nda da yine AK Parti Beykoz İlçe Teşkilatı tarafından düzenlenen 'gül dağıtımı' töreni vardı. İlçedeki yöneticiler, kadınlara sokakta gül dağıttı.
Haber Merkezi
