Sinan KAVRAKOĞLU
  • 01/01/1970 Son günceleme: 16/07/2007 00:11
  • 20.521

Yoksa siz hala Ankara’da başlayıp İstanbul, Manisa, Çanakkale ve İzmir’de devam eden tüm o coşkulu Cumhuriyet Mitingleri’ni Türkiye Cumhuriyeti’nin İslam devletine dönüştürülmek istenmesi tehlikesine karşı düzenlendiğini mi düşünüyorsunuz?

 

Yaklaşık 600’e yakın STK’nın desteğiyle düzenlenen, başta YÖK olmak üzere “bürokratik elitlerin”lojistik destek sağladığı bu mitingler, elitlerin iktidarı kaybetme korkusundan başka bir şey değil. Zira, yıllardır bu ülkeyi adeta bir pasta gibi gören, köşe başlarını tutan, yolsuzlukta kurumsallaşan bazı elitler, kurmuş oldukları düzeni tamamen kaybetmekle karşı karşıya.

Çok çarpıcı bir örnek vereyim size, Türk Mühendisler Birliği Derneği Yönetim Kurulu’nun, dernek üyesi olan İnşaat Mühendisi (aynı zamanda eski CHP üyesi) Haluk Özdalga’yı AK Parti’den milletvekili aday adayı olduğu için ihraç etmesi “elitlerin intikamı” olarak arşivlerdeki yerini almış durumda. Gerek bazı STK’lar ve gerekse özerk bazı kamu kurumlarının Cumhuriyet mitinglerinde gösterdiği agresif çıkışlar, bir kaşık suda fırtınalar koparmalar, Deniz Baykal’ın değirmenine su taşımalar maalesef bu gücü kaybetme korkusunun tezahüründen başka bir şey değil.

Cumhuriyet tarihinin en köklü ve Deniz Baykal dönemine kadar en saygın partisi olan CHP de, maalesef, iktidar olabilmek için “bu elitlerden” medet ummuş, ancak ve maalesef  “elitlerin iktidar adayı, burjuvanın partisi” yaftasını Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nin altı okunun ortasına da çakmıştır. 

“Elitlerin” iktidar adayı olarak CHP’yi göstermem insafsızlık oluyor belki ama, Genel Başkan Deniz Baykal CHP’yi temsil ettiği sürece maalesef bu böyle.

Gerçi, Baykal “başaramazsam Rodos Adası’na kadar yüzeceğim” diyerek seçimden sonra CHP’yi oldukça rahatlatacak ve özüne dönmesini sağlayacak bir çıkış yapmış durumda ama, yüzerek gideceği Rodos Adası’ndan geri dönüp dönmeyeceği konusunu her zamanki gibi boşlukta bıraktı. Güçlü bir CHP’ye bu ülkenin her zaman ihtiyacı var ama bu Baykal zihniyetiyle olmaz, olmuyor.

Bir zamanlar CHP’nin kalesi olan Tunceli’de Baykal’ın düzenlediği mitinge topu topu 200-250 kişinin katılması ve Baykal’ı “Alevileri partiden dışladın, Alevilerden oy istiyorsun, Sivas katliamını yapanları partinde birinci sıralara getirdin, yıllardır sana oy veriyoruz, Tunceli'ye ne yaptın?” diye tepki göstermesi ve Baykal'ı  yuhalaması ve Baykal’ın mitingi kısa kesmek zorunda kalması, Cumhuriyet tarihinin en saygın ve olmazsa olmaz partisini getirdiği durumu ortaya koymaktadır.

Büyük Önder Atatürk’ten sonra maalesef, CHP içinden bir lider çıkartamamıştır. Çıkartamadığı için de Türkiye’nin 50 yılı heba olmuştur. AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın miting alanlarında halka gösterdiği mazot karneleri işte bu kaybedilen yılların acı bir belgesidir. CHP Atatürk’ten sonra lider çıkartabilseydi 27 Mayıs’ta olmazdı, 12 Eylül’de.

CHP içinden lider çıkarmayı başarabilseydi, 20 yıl önce, değil bölgemizde dünya üzerinde bir “Süper Güç” olmuştuk. Ama maalesef CHP ortasındaki “H” yi hep unuttu.

23 Temmuz sabahı Cumhuriyet tarihinin en büyük seçim sürpriziyle karşılaşabiliriz…

Yazarın Yazıları