Zor bir süreç oldu. Belirsizliğin giderek uzaması gerilimi de arttırdı. Hem ana muhalefettehem de iktidarda aday belirleme süreci, ana muhalefette ise yöntem ve kriterleri haklı olarak bir süre daha tartışılır.
Aday adaylarının bazılarının özensiz tavırları arazideki gerilimin yükselmesine yol açarken, parti teşkilatlarında yer alan, en azından tarafsız görünmesi gerekenlerin de bazı aday adaylarınaangaje olması kamuoyunda zafiyet olarak algılandı.
Dost Beykoz olarak bizim de bir duruşumuz vardı şüphesiz.
Bu duruşumuz Beykoz için en doğru ve hayırlı olana inancımız gereğiydi.
Bu duruşumuz gerçek anlamda Beykoz için bir şeyler üretmeye çabalayan, büyük bir mücadele örneği vererek Beykoz’da 5 yıl önce hayal bile edemeyeceğimiz gelişmelere imza atan anlayışa saygının ve vefanın gereğiydi.
İBB arazilerinin tarihi bir eser olan Kışla Binasına karşılık Beykoz Belediyesi’ne devrinin sağlanması tarihi bir başarıdır. Dost Beykoz’un duruşu bu başarıya olan vefanın gereğiydi…
Bu arazilerin üzerindeki kullanıcılarına devri için gerek vadelendirme ve gerekse peşin ödeme indirimlerinde yapılan çalışmaların sonunda 3300 ailenin onlarca yıldır hayalini kurduğu tapularına kavuşması karşısındaki duruşumuz da bu başarıya olan vefanın ve sadakatin bir gereğiydi.
2-B alanlarıyla ilgili de söylenecek çok şey var.
Beykoz’u proje alanı ilan ettirerek on binlerce Beykozlunun en küçük bir hak kaybına uğramadan yerlerine sahip olmalarını sağlayan ve bunun için yıllarca çabalayan emeğesaygının bir gereğiydi bizim duruşumuz.
Eski planlarla Beykozluyu adeta sürgün edenlerin bu ihanetlerini revize ederek Beykoznüfusunu 400 bine çıkaranların yıllar süren bu akademik çalışmasına duyulan minnetingereğiydi bizim duruşumuz.
Eğer 2003 yılında onaylanan bu planlar bu gün revize edilmeseydi Beykoz’da büyük bir kıyım yaşanacaktı. İşte bizim duruşumuz attığı her adımı 250 bin Beykozlunun hayrı için atan anlayışın yanında olmuştur.
Dost Beykoz’un duruşu asla körü körüne bir duruş olmaz, olamaz.
Dost Beykoz’un duruşu Beykozlu duruşudur, Beykozlunun hak ve çıkarlarını gözeten bir duruştur.
Kişisel hesapları ve kendi bekaları peşinde koşanların Beykoz’a verebilecek hiçbir şeyleri olmadığını çok iyi biliyoruz.
Yapmaya çalıştıkları ahlaksız yönlendirmelerle zaten diplerde sürünen itibarlarını tamamen kaybedenlerin toplumda hiçbir karşılığının kalmadığını üzülerek gözlemliyoruz.
Saygın olması gerektiğini düşündüğümüz belli bazı kişi ve kurumların bu pespayeliğinintemelinde yatan kişisel hırs ve çıkar ilişkilerini de çok net olarak biliyor ve izliyoruz.
Dost Beykoz bu müptezellerle mücadele etmekten ve her ortamda bunları deşifre etmekten asla geri durmayacak, yoluna evelallah dimdik devam edecektir.
CHP’liliğinden hiç kimsenin şüphesi olmayan, Beykoz’un sevilen ve sayılan bir büyüğünün bu gün işyerimde şahsıma söylediği şu cümleler Başkan Çelikbilek’in arkasında nasıl bir destek ve muhabbet olduğunun ve bunun sadece Beykoz’a, Beykozluya münhasır bir algı olduğunun ispatıdır; “Partisine değil, şahsına oy vereceğim. Çünkü Yücel Bey çalışkanlığının yanında namus ve dürüstlüğüyle bu güveni fazlasıyla hak ediyor.” İşte bizim duruşumuz bu karaktere ve ona duyulan bu samimi vefayadır.
Yücel Çelikbilek Beykoz’a hayırlı olsun.
Vesselam.
