9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel hayatını kaybetti.
Türkiye'de darbeler yoluyla devrilen, Türkiye'ye büyük hizmetler yapan, hataları da olan bir devlet adamıydı Demirel…
Özellikle Kürt meselesi konusunda Ne Özal ne de Erdoğan kadar cesur olamadı. Kürt halkının en çok katledildiği dönemlerde Başbakan ve Cumhurbaşkanı oldu. 1990'lı yıllarda devlet eliyle işlenen cinayetlerin üzerine gitmedi. Gözaltında kayıpların en çok olduğu yıllar onun devletin zirvesine oturduğu yıllardır. Demirel'in Özal ve Erdoğan'dan eksik olan yanı Kürt meselesini çözmek için kılını bile kıpırdatmayışı olmuştu. Demirel, reformcu kimliğini siyasi alanlarda değil, ekonomik alanlarda gösterdi. Siyaseti ihmal etti, ekonomiye ağırlık verdi. Türkiye'nin bugün çözmeye çalıştığı en büyük sorunlarla ilgili adım atmadı. Kürt meselesi, toplumsal ayrışma, insan hakları, demokrasi gibi sorunlarımız onun dönemlerinde daha da ileri boyut kazanmıştı.
Ancak bütün bu hataları onun başarılarının üzerine örtmez. Büyük başarılar elde etti. Türkiye en çok onun döneminde büyüme rakamlarının artışı ile nefes aldı. Bir de Demirel'in kimsenin bilmediği bir yüzünü öğrendik.
KRT'de yayınıma konuk ettiğim Demirel'in uzun yıllar başdanışmanlığını yapan eski Bakan Namık Kemal Zeybek, Demirel ile ilgili hiç bilinmeyen bilgiler paylaştı. Demirel'in sır gibi sakladığı bir politikası vardı. O da Türk Devletler Birliği politikasıydı.
Demirel'in en yakın çalışma arkadaşı ve başdanışmanı Namık Kemal Zeybek, Demirel'in Türk Devletleri Birliği kurmak istediğini söyledi, Türkeş'in para taleplerini geri çevirmeyip her istediğinde para verdiğini belirtti.
"Demirel'in hedefi Türk Devletler Birliği'ni kurmaktı. Bana çok geniş imkan ve kadrolar verdi" diyen Zeybek, "O imkanlarla her türlü çalışmayı, araştırmayı yaptık ve kitaplaştırdık kendisine verdik." şeklinde konuştu. Zeybek, Demirel'in Cumhurbaşkanı olmasından sonra, kurulan hükümetlerin bu projeyi bozduklarını ve Avrupa Birliği'ne yöneldiklerini belirtti. Gelin, bundan sonrasını Zeybek'ten dinleyelim.
"Bin öğrenciye razıyken, Türk devletlerinden iki bin öğrenci getirelim teklifini ürkerek götürdüğümde, ‘İki bin olmaz; on bin öğrenci getirin!’ dedi. O öğrencilere, geçineceklerinden daha fazla burs verdik. Oradan iş adamları getirip burada eğitmiştik, onlara krediler verdik.
O hedefler devam etseydi bugün Türk Devletler Birliği kurulmuştu. Demirel'in Cumhurbaşkanı olmasından ve iktidara başka zihniyetteki kadroların gelmesinden sonra Türkiye yüzünü ne yazık ki Avrupa Birliği hayaline döndü, bütün gücü ile AB'ye yüklendi. Bu bir plandı, Türkiye'yi Türk devletlerinden uzaklaştırdılar.
Artık Türkiye ile Türk devletlerinin ilişkileri sıradanlaştı. Bugün Türk Devletler Birliği yok. Demirel'in rahmetli Alpaslan Türkeş'e de her istediği parayı verdiğini ben biliyorum. Türkeş o paralarla o coğrafyaya hizmet ediyordu. Çok büyük desteği vardı Türkeş'e… Demirel, Türk dünyası konusunda bilgili ve bilinçliydi. Yakın çalışma arkadaşı olunca Türk dünyası konusunda çok ilgili ve çok da bilgili bir Süleyman Demirel ile karşı karşıya geldim. Cumhurbaşkanı olduktan sonra akşamları vakti olurdu, koltuğuna gömülür, bir filozof, tarih felsefecisi ve felsefe adamı gibi akıp giden konuşmaları olurdu."
