CHP’li Nagihan Akan sonunda patladı!

CHP eski İlçe Başkanı Nagihan Akan, Dost Beykoz’a yapmış olduğu açıklamalarda çarpıcı iddialarda bulundu.

Hürriyet yazarı Yalçın Bayer’in köşesinde yer verdiği açıklamaları kendisinin yapmadığını kaydeden Akan, bu yazıyla ilgili Yalçın Bayer’e noter kanalıyla ihtar yapacağını ve yazıyı düzeltmemesi durumunda konuyu yargıya taşıyacağını söyledi.

Hukuk mücadelesi bitmedi!

CHP’li üst düzey yöneticilerin yakınlarının da meclis üyesi olabilmek için ikametgahlarının Beykoz’a alındığını iddia eden Nagihan Akan, Hızır Yılmaz ile aralarında ki hukuk mücadelesinin, Yalçın Bayer’in yazısında ifade ettiği gibi bitmediğini ve 23 Ocak’ta Hızır Yılmaz’ın tehdit suçlamasıyla hâkim karşısına çıkacağını söyledi.

Yılmaz daha önce ceza ile birlikte erteleme almıştı

CHP’nin 1 Nisan 2012 tarihinde yapılan tartışmalı Beykoz İlçe Kongresi’nde Hızır Yılmaz'ın bir oy farkla ilçe başkanlığını kazandığı dönemin İlçe Başkanı Nagehan Akan ile ilçe merkezinde yaşadığı tartışma yargıya taşınmıştı.

Hızır Yılmaz ve beraberindekilerin Nagehan Akan'ı tehdit ettiği iddia edilmiş ve bir yıl süren dava sonucunda, Hızır Yılmaz 1500 lira adli para cezasına çarptırılırken beş yıl süre ile hakkında verilen hüküm geri bırakmıştı.

Bu karara mukabil aynı mahkeme, Hızır Yılmaz’ın dosyasını, TCK'nın 53. Maddesi'ni kapsayan iddialar olduğu gerekçesi ve ‘görevsizlik’ kararıyla birlikte bir üst mahkemeye göndermişti.

Hızır Yılmaz, beraberindeki 2 kişiyle birlikte ‘2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle’ bir üst mahkemede yargılanacaktı.

Süreçle birlikte Hızır Yılmaz ve Nagihan Akan, parti içi dayanışma mesajı vermek amacıyla el sıkışmış olsa da, yargıda devam eden süreçle ilgili hiçbir tasarrufta bulunulmamıştı.

Yaklaşan yerel seçimlerle birlikte Nagihan Akan ve Hızır Yılmaz kavgası yeniden alevlenmiş ve yaklaşık bir bucuk yıl önce yaşanan olaylar son günlerin en çok tartışılan konusuna dönüşmüştü.

Yalçın Bayer’in yazısı konuyu tekrar gündeme getirdi…

CHP’li Nagihan Akan, Hızır Yılmaz ile yaşadığı hukuki süreci anlatan ve başlayacak olan duruşma ile ilgili iddianameleri CHP Genel Merkezi’ne verdi.

Nagihan Akan’ın bu girişimi, iddia o ki basına sızdırıldı… Konuyu köşesine taşıyan Hürriyet Gazetesi yazarı Yalçın Bayer şunları yazdı:

İlçe Başkanı olup önseçimde ilk sırayı alan ve 10 ilçe arasında adaylığı ilan edilen Hızır Yılmaz’ın eski İlçe Başkanı Nagihan Akan’a hakaretten maddi tazminata mahkum olduğu ortaya çıktı. Hızır Yılmaz’a tehditten ceza davası da açan Nagihan, CHP Genel Merkezi’ne gitti. Bir oy farkla ilçe başkanlığını kaptırdığı Hızır Yılmaz’ı şikâyet etti. İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi’nin eşliğinde Ankara’ya giden Akan;, Tamaylıgil, Oran ve Sarı’ya, ‘Kaba ve küfürbaz olup da kadınlara hakaret eden bir kişi bizi temsil edemez’ diye şikayetini yeniledi.

Dost Beykoz’un Yalçın Bayer’in yazısını haberleştirmesi Beykoz’da bomba etkisi yaptı… CHP içinde tartışmalar neden olan yazı üzerine Yalçın Bayer tekrar bir yazı daha kaleme aldı:

Yalçın Bayer ikinci yazısında durumu kurtarma yoluna giderek şöyle dedi:

Beykoz’dan açıklamalar ve neler oluyor

Geçen hafta İstanbul’da CHP ilçe aday adayları konusundaki yazımızın (28.12.2013) arasında Beykoz’daki çekişmeye de yer vermiştik.
Önce açıklamaları verelim, sonra da Beykoz’da aday adayları arasında neler oluyor.
Önce iki açıklamaya yer verelim:
“Temiz siyaset yazınızı okudum; sizi tebrik ediyorum. Ben yazınızda söz ettiğiniz görüşmeleri yapan CHP Beykoz Eski İlçe Başkanı Nagihan Akan’ım. Benim dışımda tarafsız davranarak yazdığınız yazı konusu 26.12.2013 tarih ve 10.00-02.00 saatleri arasında CHP Genel Merkezi’ne giderek parti büyüklerime anlattım. Yanımda yazınızda bahsedildiği gibi Süleyman Çelebi işi olduğundan dolayı yanımda bulunmamıştır.
Daha sonrasında Umut Oran, Binnur Tamaylıgil ve Perihan Sarı’ya durum hakkında bilgi sundum ve mahkeme kararını ilettim.”

Bayer Yılmaz’dan müteahhit diye söz etti.

Yalçın Bayer yine aynı yazıda müteahhit diye söz ettiği Hızır Yılmaz’ında kendisine bir açıklama gönderdiğini ve o açıklama da, Hızır Yılmaz’ın Nagihan Akan ile arasında yaşanan bir tartışma nedeniyle bir hakaret davası olduğunu ve dava sonucunda her hangi bir ceza almadığını, hükmün geriye bırakılmasına karar verildiğini anlattığını yazarken, dosyanın, TCK’nın 106/1-1, 53 ve 106/2-c maddeleri kapsamına girdiği gerekçesiyle Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderildiğinden hiç söz etmemişti.

Yalçın Bayer, yine aynı yazıda; Hızır Yılmaz’ın “AKP ve bazı işbirlikçileri, Hızır Yılmaz’ın adaylık yolunu keserek Beykoz’un gayrimenkullerinin yandaşlara peşkeş çekmek için büyük çaba içerisindedirler. Dıştaki düşmanları net ve açık görüyoruz ama içteki düşmanların ne yapmak istediklerini anlamıyorum.” ifadelerine de yer vermiş.

Nagihan Akan: Bayer’e hiçbir açıklama yapmadım

Bu gelişmeler üzerine Dost Beykoz’a açıklamalarda bulunan CHP eski İlçe Başkanı Nagihan Akan, Hürriyet Gazetesi yazarı Yalçın Bayer’e kendisinin hiçbir açıklama yapmadığı gibi, ikinci yazısındaki ifadelerinin de kendisine ait olmadığını söyledi.

CHP Genel Merkezi’ne gittim…

CHP Genel Merkezi’ne giderek Hızır Yılmaz’ın yargı kararlarını ve devam eden davayı içeren dosyayı Bilgün Tamaylıgil’e ve Disiplin Kurulu’na verdiğini doğrulayan Nagihan Akançarpıcı açıklamalar yaptı: 

CHP’li olarak bu konuları neden gündeme getirme gereği duydunuz?

Ben zaten bunun 2,5 yıldır hukuk mücadelesini veriyorum. Mayıs – Haziran gibi karara bağlandı. O zamana kadar hep parti büyüklerime ulaşmaya çalıştım. Fakat bir türlü sonuç alamadım. Ya evraklarım kayboldu ya yerine ulaşmadı. Bir sürü bunun gibi sorunlar yaşadım. Bu süre zarfında hiçbir sonuç alamayınca ‘kendi işimi kendim görürüm’düşüncesiyle yola çıktım ve Genel Merkez’e gittim.

Bu çalışmayı yaparken partime zarar vermek için yapmıyorum. Partime zarar vermek isteseydim. Daha farklı yollarla hareket ederdim. CHP’nin Hızır Yılmaz ile zarar göreceğini düşündüğüm için bunu yaptım.

Hızır Yılmaz’ın CHP’ye uygun bir aday olmadığını mı düşünüyorsunuz?

Bunu kimse bir kin olarak düşünmesin. Hızır Yılmaz, daha İlçe Başkanlığı’na atanmamdan önce benimle uğraşmaya başladı. Çeşitli iftiralar atmaya başladı. Ben atandıktan sonra da zaten bu olaylar ilk örgüt toplantısında yaşandı. Onun akabinde Hızır Yılmaz ısrarla bana karşı yaptığı davranışlarına devam etti. Mahkeme sürecinde kayıtlara geçmeyen ifadelerde var. Bunları bir kadın ben söylemiyorum. Ama çeşitli dostlarım ve arkadaşlarım bunları biliyor.

Hızır Yılmaz, Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanı olduktan sonra da insanları incitmeye, kırıp dökmeye devam etti. Bu nedenle CHP’de birçok kırgın insan var. Çevremde de Hızır Yılmaz aday olduğunda oy vermeyeceğini söyleyen birçok CHP’li var.

Hızır Yılmaz büyük paralar harcıyor!

Hızır Yılmaz çok büyük emek veriyor, paralar harcıyor. Bu paraların ablukasında beklentileri nelerdir acaba? CHP’nin dönüp bunlara bakması lazım. Bunların düşünülmesi gerekiyor. İnsanlar arasında söylentilerle dolaşan çok büyük rakamlar var, insan aklının almayacağı büyük paralar var. Canla başla savaşıyor. Nedir bu mücadele? İlk başta milletvekili adayı oldu. Temayül yoklaması olmadı diye çekildi. Ondan sonra İlçe Başkanlığı’na oynadı. Dünyanın parasını harcadı. Maddi durumu olmayan delegelere katkılarda bulunarak oylarını aldı. Benim İlçe Başkanı olduğum dönemden önce yapılan üyelerin çoğu Beykoz’da yaşamayan insanlar çıktı.

Sizin döneminizde mi üye yapmış?

Benden önce de yapmış fakat ben geldiğim zaman kongreye hazırlandığımız için Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından üyeler incelemeye alınıyor. Beykoz’da ikametleri olmadığından nüfusa dayalı üyelikler incelendiğinde birçok üyelik iptal edildi. Bu benim İlçe Başkanlığım dönemine geldi. Çünkü kongre hazırlıklarına başlamıştık. Aynı şekilde yine bir sürü arkadaşımızın ismini tespit ettik. Temayül yoklamasına gidildiği için itiraz ettik fakat bu itirazlar kabul edilmedi.

Hızır Yılmaz, CHP için bir şeyler istemiyor, kendisi için istiyor. Kaç yıl sonra da hayal ettiğimiz Belediye Başkanlığı’nı Hızır Yılmaz ile kaybetmek istemiyorum. Çünkü CHP’ye 10 yıldır hizmet veriyorum. İlçe Sekreterliği, İlçe saymanlığı, başkanlığı yaparak hizmet etmiş bir insanım. Benim gibi bütün arkadaşlarımın da emeği boşa çıksın istemiyorum. Beykoz kamuoyunda birçok insanda bunu söylüyor.

Bütün üyeleri ikametgâhına taşımış

Akbaba’da bir evi var. 2009’da partiye üye olmadan önce ikametgâhını oraya taşıdı. Orada oturuyor gözüküyor ama ailesinden hiç kimse o evde oturmuyor. Hepsi Ümraniye’de oturuyor. Daha önce gördüğümüz şu oldu; yaptığı üyelerden yola çıkarak bütün ikametgâhları o adrese taşımış.

O adreste şu anda yüzlerce insan oturuyormuş gibi gözüküyor. Araştırmasını yaptım fakat ikametler orada gözüktüğü için hiçbir şey yapamıyorlar.

Şimdi de belediye meclis üyelikleri için Beykoz’da farklı birçok adrese Hızır Yılmaztarafından insanlar taşındı. Ama bunun araştırmasını hiç kimse yapmıyor. Bunun araştırmasını da parti büyüklerimiz yapacak. Benim bildiğim ikamet taşınırken kira kontratı isteniyor. Kira kontratı yaparsınız. Nüfus Müdürlüğü’ne götürürsün, dersin ki; ‘ben buraya taşındım, burada oturuyorum.’ Bir ailenin üstüne bir başka aileyi getiremiyorsunuz benim bildiğim kadarıyla.

Hiçbir bayandan destek görmedim

Ben bu davayla 2 bucuk, 3 yıldır uğraşırken bir bayan olarak çok üzgünüm. Hiçbir bayandan destek görmedim. Günlerdir sosyal paylaşım sitelerinde paylaşıyorum. Yazılar çıkıyor Hürriyet’te Dost Beykoz’da vs. Hiçbir bayan arkadaşımın bana destek olmadığını gördüm. Bu beni çok üzdü. Bugün bana yapılıyorsa yarın bir gün bir başka arkadaşımıza yapılacaktır.

Ben kimsenin günahını almam…

Beykoz’da ki STK’lardan olsun, parti büyüklerimden olsun hiç kimseden destek görmedim. Hala yalan ve iftira olduğunu, Hızır Bey’e karalama yaptığımı söylüyorlar ama böyle bir karalamayla ben kimsenin günahını almam. Çünkü doğru bir gün elbet ortaya çıkar.

Dosya numarası 2013/429 Yargı aşaması sürüyor

Hızır Yılmaz ile aramda geçen olay şu anda yargıda devam ediyor… Ocak ayının 23’ünde duruşma var… Dosya numarası da, 2013/429’dür. Dosya hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler benimle irtibata geçebilir.

Hiç kimseye iftira atmıyorum.

İnsanların bazı şeyleri bilmesini istiyorum. Yine kongre döneminde, Hızır Yılmaz tarafından mı bilemiyorum, mahkeme de verdiğimiz ifadeler ve dosyalar dışarıya sızmıştı. Yine bir yerel gazete de yayınlanıp sabah namazında insanlara dağıtılmıştı. İçerisinde küfürler hakaretler olduğu için beni ve ailemi de çok üzmüştü.

İmzam taklit edildi!

Ben hep şundan yanayım; Tamam Hızır Yılmaz örgütçü olduğunu söylüyor. Madem örgütçü bir insan daha önce üyeliği başka ilçelerde de çıkabilirdi. 2009 yılında niye gelip Beykozilçesinden üye oldu? Hatta üyeliği gerçekleştirilirken ben ilçe sekreteri olduğum dönemde orada olmadığım için imzam taklit edilerek üyeliği yapılmış. Bununla ilgili yasal bir işlem başlatmadım, çünkü kongre dönemine girdim. İstenirse fotokopileri alınıp kontrol edilebilir.

Siyaseten ne yapmayı planlıyorsunuz? Bu tavrınız rakibini etkisizleştirmeye çalışıyor şeklinde yorumlanmaz mı?

Benim şu anda kafamda hiçbir şey yok. Siyasi mücadeleme devam edeceğim ama aklımda bir belediye başkan adaylığı, meclis üyeliği yok. Gördüğünüz gibi böyle bir müracaatımda yok. Sadece gerçeklerin yerini bulmasını istiyorum. Hızır Yılmaz’ın üstüne basarak mücadele vermiyorum. Bir kadınlık gururumu ve onurumu korumak amaçlı bir mücadele veriyorum. Kesinlikle siyasi bir amacı yok. Örgütçü olduğunu söyleyip de örgütçü olmayan bir insanın gelip Beykoz’da Belediye Başkan Adayı olmasını istemiyorum. Örgüt içinde o kadar değerli arkadaşlarımız var ki. Dürüst, temiz siyaset yapıp temayül yoklamasında geriye kalmışlardı. Ama bunlara baktığımızda hepsi üniversite mezunu belirli konumlara gelmiş insanlardır.

Hızır Yılmaz’ın tahsili...

Hızır Yılmaz ortaokul mezunu, lise terk bir insan. Ama diyeceksiniz ki bazı yerlerde tahsilin hiç önemi yok. Ama Beykoz gibi çok problemli bir yerde bu işi bilen insanların Belediye Başkanlığı yapmasından yanayım.

İhraç edilsem de CHP’ye oy veririm

Hukuk mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim. Kadınlık gururumu kimseye ezdirmeyeceğim. Bir bayanında siyaset yapabileceğini insanların görmesi için bunları yapıyorum. Hiçbir parti de olduğu gibi CHP’de kadınlar hep arka planda oluyor, arka planda çalışmalar yapıyor. Liderlik olayına geldiğimiz zaman kadınların durumu oldukça üzücü. Bu durumun düzelmesi içinde elimizden geleni yapacağız. Parti büyüklerimle görüşmeye devam edeceğim. Kamuoyu’nda Hızır Yılmaz ile yaşananlarla ilgili partiden ihraç edileceğim söyleniyor. Partimden beni ihraç etseler de benim oyum yine CHP’nindir.

Hızır Yılmaz’a kimse bir şey söylemedi

Şu ana kadar da Hızır Yılmaz’ı karşısına alıp da, ‘niye böyle yaptın’ diyen kimse de olmadı. En son İlçe Başkanımız aradı. ‘Ben bu olayın bu kadar ciddi olduğunu bilmiyordum. Bilseydim buna çoktan müdahale ederdim. Sinirle söylenmiş sözler’ dedi. Bende kendisine ‘Bir bayanın namusuna şerefine sinirle böyle sözler söylenmez’ Benim bu sözüme karşılık o da ‘Başkanlar arasında karar alındı. Kimse kimseyi lekeleyecek ithamlar da bulunmayacak’ bende cevap olarak ‘Ben başkan adayı değilim’ dedim.

Bahadır Yavuz’un yaklaşımı?

Bahadır Yavuz’un yaklaşımını, Belediye Başkan adayı Hızır Yılmaz’ın ondan rica ettiğini o yüzden beni aradığı şeklinde düşünüyorum. Ama ben ona da söyledim. Yine de tekrarlıyorum. Ben bu işin sonuna kadar gideceğim. Sinirle söylenmiş bir söz değil. Ya dasiyasi bir çatışma içinde de değiliz. Sadece bir bayanın İlçe Başkanı olmasından dolayı erkeklerin egosuyla ilgili bir problem. Herkesin bildiği gibi Beykoz’un üçüncü bayan başkanıydım. Yine aynı zaman da 38 ilçe de tek bayan başkandım. Erkekler bunları kabullenemedi. Ona da çok üzülüyorum.

Şunu da söylemek istiyorum. Kongre de Hızır Bey ilçe başkanı seçildiğinde biz onunla elimizi kaldırarak poz verdik. Bu da kamuoyunda ‘barıştılar’ şeklinde yorumlandı. O barışmak değil. O gün benim ilçe başkanı olarak yapmam gerekeni yaptım. Diğer adaylar gibi adaydı ve ilçe başkanlığını kazanmış bir insandı. Parti içerisinde ki toparlanma sürecine katkı sağlamak amacıyla yapılmış bir şeydi. İkincisi de dava dosyamızın basında yer almasıyla ilgili bir basın toplantısı düzenlemiştik. O günde Hızır Yılmaz’la el ele bir fotoğrafımız var. Toplantının sonunda Hızır Bey elimi tuttu ve havaya kaldırdı. Yine orda da çekemezdimelimi. Bütün basın orada, parti üyeleri orada yapamazdım çünkü ben o dönemde de İlçe Başkanıydım.

Beykoz’da enteresan girişimler var!

Gürsel Tekin’in kardeşi, Tuncer Tekin, normal de Ataşehir’de ikamet ediyor. Meclis Üyesi adayı olabilmek için ikametini Beykoz’a almış. Başka türlü aday olamaz zaten. İlay Aksoy’da aynı durumda şu anda. Musa Aksu’nun evinde ikamet ediyor gibi gözüküyor. NiyeNagihan Akan’ın evinde şunun ikametgâhı var demiyorlar?

İki isim gözüme çarptı

Bunu yapmalarının en mantıklı sebebi, yarın öbür gün Beykoz birileriyle alınırsa buradan bir şeyler elde etmek olabilir. Hızır Yılmaz’ın aday gösterilmesinde bildiğim kadarıyla Nilay Aksoy ve Tuncer Tekin’in etkisi var. Kadrosunda çalıştığı isimler bunlar. Meclis üyesi aday adayı listelerine baktığımda gördüğüm bu iki isim gözüme çarptı. Neden? Ben zaten2004’ten beri CHP’nin en önemli konumlarında görev almış birisiyim. Farklı görevlerde bulundum. Ben bu görevlerdeyken bu insanların ikametleri Beykoz’da değildi. İlçe Başkanlığı dönemimde de burada değildi. Burada değildi derken CHP Beykoz İlçe Başkanlığı’na üye kayıtları yoktu. Tuncer Tekin, Ataşehir’de oturuyordu. Zaman zaman bazı görüşmeler için gitmiştik. Nilay Aksoy’un da iş yeri Beylerbeyi’ndeydi.

Hızır Yılmaz’ın Beykoz’u tercih nedeni sizce nedir?

Ailecek müteahhitlik yapıyorlar. Gittiğiniz de birçok yerde inşaatları devam ediyor. Sokaktan geçen bir vatandaşa da bu soruyu sorsanız bence aynı cevabı verir. Niye böylesine ölümüne bir mücadele versin ki yoksa? Dikkat ederseniz Yalçın Bayer’de yazdığı köşe yazısında müteahhit Hızır Yılmaz diyor. Mimar demiyor, doktor demiyor, mühendisdemiyor. Sizin de olsa aklınıza bu sorular gelir. Bir insanı karalayacak, bir insanın yazısınıtekzip edecek kadar çalışmasının arkasında bence çok farklı nedenler var. 

Dost Beykoz / Özel Röportaj