Çelikbilek net konuştu: Yapılan yanlışsa, görevden alırım

  • 0
  • 13063
Çelikbilek net konuştu: Yapılan yanlışsa, görevden alırım
Çelikbilek net konuştu: Yapılan yanlışsa, görevden alırım
Çelikbilek net konuştu: Yapılan yanlışsa, görevden alırım
Çelikbilek net konuştu: Yapılan yanlışsa, görevden alırım
Çelikbilek net konuştu: Yapılan yanlışsa, görevden alırım

Beykoz Belediye Meclisi'nin Mayıs ayı ilk birleşimine Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek'in sözleri damgasını vurdu.

Babası İmdat Çelikbilek'i 1 Mayıs İşçi Bayramı dolayısıyla rahmetle anan Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, Aydın Düzgün'ün denetim raporunda yazdığı iddiaların Başkan Yardımcıları tarafından tek tek çürütüldüğünü ve kendisinin ikna olduğunu söyledi ama ekledi:

Yücel Çelikbilek, 1 Mayıs İşçi bayramı ile ilgili mesajlar verdi. CHP'li Meclis Üyesi Aydın Düzgün'ün gündem dışı söz alarak konuşması üzerine bir süre karşılıklı konuşan Başkan Çelikbilek, Nisan ayında büyük tartışmaların yaşandığı 2015 Faaliyet Raporu'nun da oyçokluğuyla kabul edildiği toplantıda, Aydın Düzgün'ün okuduğu metne de değindi. Denetim raporunda yazdıklarını tek tek Başkan Yardımcılarına sorduğunu ve Aydın Düzgün'ün anlattıklarının hepsinin 'boş' olduğuna karar verdiğini söyleyen Çelikbilek, Meclis'in uygun olduğu bir anda kendisine de bunu ispat edebileceklerini söyledi. Aydın Düzgün'ün öneriyi kabul etmesi üzerine "Ancak bir daha Meclis'te konuşmayacaksın, ağzını açmayacaksın" diyen Çelikbilek'e Aydın Düzgün, "Ama eğer yaptıkları yanlışsa, siz de görevden alacaksınız" şeklinde seslenince, Çelikbilek şöyle dedi: "Tamam, o kolay... Onu ben yaparım"... Başkan Yücel Çelikbilek ayrıca 1 Mayıs İşçi Bayramı dolayısıyla yaptığı konuşmada, babası İmdat Çelikbilek'i rahmetle andı.

Açılış ve yoklama ile başlayan ve CHP'li Gülay Demirel'in dışında eksiğin bulunmadığı Mayıs Olağan toplantısına, gündem dışı konuşmalar damga vurdu. AK Parti ve CHP'li her iki grup da ilçede başarılı olan Beykoz Belediyesi Hentbol Takımı başta olmak üzere Anadoluhisarı, Kanlıca, Mesudiyespor ve Beykoz Basketbol Takımı için maddi yardım yapılabilmesi için önerge verirken; Çanakkale'de Beykoz adına bir şehitliğin ihya edilmesi ve tüm Beykoz'daki tüm kahvehanelere bir kütüphane kurulmasıyla ilgili olarak teklifler oybirliğiyle kabul edildi. AK Partili Meclis Üyesi Ahmet Soylu'nun söz alarak 1 Mayıs İşçi Bayramı ile ilgili kürsüde tarihi bilgiler vermesinin ardından Yücel Çelikbilek bir konuşma yaptı. Babasının Beykoz Şişecam Fabrikası'nda çalıştığını ve ailecek 'helal ekmek' yediklerini anlatan Çelikbilek, şöyle dedi:

Çelikbilek: “Biz 2009’dan bu yana 1 Mayıs’ı İşçilerimizle kutluyoruz”

"Arkadaşlar biz hem 2009 öncesi Başkanlık dönemimde hem de 2009 yılından bu yana olan dönemde bizim bu olaylara bakışımız çok farklıdır. Biz bu olaya biraz duygusal yaklaşıyoruz. Ben, bir işçi emeklisinin çocuğu olmaktan gurur duyuyorum. Onun ekmeğiyle ve kazancıyla bugünlere geldiğim için duygusal yaklaşıyorum. Babam, Cam Fabrikasında çalışan bir işçiydi, emekçiydi. Ancak aynı zamanda da vefalıydı; işyerini kendi evinden daha değerli gören bir insandı. Babam, 'Helal kazanacağım ve onu çocuklarımla bölüşeceğim' diye derdi olan bir adamcağızdı. Bir güne bir gün işyerinde bir hainlik yaptığını bilmiyorum. Annemin ameliyat olacağı gün bana dönüp, 'Oğlum, sen ananı al hastaneye götür, ameliyat ettir; bugün benim fabrikada teslimat yapmam gerekiyor. O kalırsa, doğru olmaz' diyen bir adamdı. Dolayısıyla benim bakışım böyle...

Biz 2009 yılından bu tarafa 1 Mayıs denildiği zaman -belki biliyorsunuz, belki de bilmiyorsunuz- tüm işçilerimize sabahın erken saatinde bir kahvaltı veriyoruz. Dün de kendilerini Teras Kafetarya'ya çağırdık ve onlara ikramda bulunduk. Şube Başkanımız oradaydı, bir konuşma yaptı. Sonrasında biz hitap ettik kendilerine... Arkasından Belediye Otobüsleriyle onları, tatlı eylem yapacakları alanlara gönderdik. Bunu İstanbul'da yapan hiçbir Belediye yoktur arkadaşlar... Bulamazsınız... Hani mangalda kül bırakmayan işçi yanlıları vardır ya... Bir tanesinde böyle bir eylemi göremezsiniz..."

Gündem dışı söz alan Ahmet Soylu'nun ardından CHP'li Meclis Üyesi Aydın Düzgün de söz istemişti ve kendisine söz verilince Aydın Düzgün ile Yücel Çelikbilek arasında bir diyalog gerçekleşti. Başkan Çelikbilek'in oldukça sakin olduğu ve düşüncelerini tane tane dile getirdiği konuşmalarda, şunlar kayda geçti:

‘Başkan Çelikbilek ile Aydın Düzgün, karşılıklı diyaloga girdi’

Aydın Düzgün: Tabi güzel yaptığınız şeyler de var... Bunlardan bir tanesi de Beykoz Belediyesi sendikayla... Tabi gözlüyoruz; şu an toplu sözleşmeyle ilgili çalışmalarınız devam ediyor. İnşallah tahmin ediyorum ki iyi bir şekilde sonuçlanacak; iyi bir sözleşme yapacaksınız... Ondan yana endişem yok. Sayın Ahmet Soylu güzel bir konuşma yaptı... İşçi tarihinden başladı falan... Ama çok enteresandır; sağ zihniyetlerin, sağ partilerin emek, işçi sınıfı, işçi hakları gibi konularda böyle yavaş yavaş bir şeyler söylemeye başlamaları da hakikaten iyi bir ilerleme diye düşünüyorum. Çünkü ülkemizde 2 buçuk milyon taşeron var ve şu an çıkarmaya uğraştığınız, Hükümetinizin çıkarmaya uğraştığı 'kiralık işçi' yasası var ki o taşeron yasası bile onun yanında cennetlik kalacak. O yüzden ben bu konulara girmemekte yarar var diye düşünüyorum Sayın Başkan...

Yücel Çelikbilek: "1 Mayıs'ı tebrik et en azından... Hayırlı olsun de önce bir..."

Aydın Düzgün: "Başkanım zaten biz dün alanlardaydık. Yani 1977'de de orada olan birisi olarak konuşuyorum ben... 1 Mayıs bizim için her şey demek yani... Bundan daha öte bir şey yok... Ama siz engellemek için elinizden gelen her şeyi yapıyorsunuz... Devam edin, inşallah bir yerde değişecek sistem..."

Yücel Çelikbilek: "Yahu ben neyi engelliyorum?"

Aydın Düzgün: "Başkanım, bu 1 Mayıs'ın doğum yeri Taksim... Yok olmayacak... Niye olmuyor? Niye korkuyorsunuz? Ne var Taksim'de? Yani onun için bence bu konuyu fazla uzatmayalım diyorum, Sayın Başkan..."

Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek: “Dünyaya entegre olmaya çalışıyoruz”

Yücel Çelikbilek: "Haklısınız... Taksim'de insanlar dün gittiler, Kazancı Yokuşu'na çiçeklerini koydular... O günü andılar... Ama Taksim'deki esnaf korku yaşamadı... Taksim'e çıkanlar, korku içinde değiller... Kendilerine bir kaza kurşunu değmedi... 'Efendim, engelleyin, olmasın!'... E, oluyor işte... Bütün engellemelere rağmen oluyor... Türkiye'deki hiç kimse o menfur cinayetler işlensin istemez! Bakın, o yüz karası olay, bugün hâlâ Türkiye'nin tarihinde gündem oluyor. Bir millet ister mi ki, tarihinde kara günler olsun? Hiç kimse istemez... Ne solcu ister, ne sağcı ister... Ama birileri, bu ülkenin tarihine kara gün sokmayı bir görev bilmişler; o günleri birileri gelecekte açsın; kinleri nefretleri devam etsin istemişler... O zamanlar Demirel iktidardaydı, arkasından sol iktidarlar da oldu; hep aynısı oldu. Hep birileri ortalığı karıştırdılar, millete tarihinde kara günler bıraktılar.

Bizim akıllanmamız lazım... 'Ne oluyor bize? Birileri tarihimizde kara günleri niye icat ediyorlar? Biz e sonra bu oyuna nasıl geliyoruz?' diye kendi kendimize sormamız gerekiyor. Allah onların belasını versin demekten başka bir şey diyemiyorum. Bunu yapan ahlaksız, ferasetsiz her kimse... Bu ülkenin insanlarını birbirine düşürmek isteyen, kamplaştırmak isteyen; bunlardan prim yapmak isteyen her kimse... adı neyse... Allah belasını versin... Sonra arkadaşlar... Biz ne sağcı ne de solcu doğduk. Sonradan geliştirdiğimiz davranışlarımızla kendimize bir yer edindik. Bizim, sizin, hepimizin de artık kendi içinde bir muhasebe yapma zamanının geldiğini aklımızdan çıkarmamamız lazım... Çok çabuk ayrılıveriyoruz, çok çabuk kanabiliyoruz; çok çabuk toptancı düşmanlığı kabul edebiliyoruz. Arkadaşlar, birbirimize yardım etmeliyiz... Bu toptancı yaklaşım; hemen suçlama, hemen yargılama; bunu bırakmak lazım... Bizim oyuna gelmememiz gerekiyor... Bizim bu tür tuzaklara düşmememiz gerekiyor. 

Bize sağcılar konuşmaya başladı diye eleştiri getirdin... Mümkündür... Dünyayı kucaklıyoruz, dünyaya entegre olmaya çalışıyoruz; Avrupa Birliği'ne üye olamaya çalışıyoruz... Türkiye'nin gücünü tüm dünyaya anlatmaya çalışıyoruz... E bunların hepsi güzel işler... Yapılan her iş gurur duymaya değer işler olduğu müddetçe ben gurur duyarım! Kim yapmış değil yahu... Kim yapmışsa yapmış... Hasan yapmış, Hüseyin yapmış... Allah işini rast getirsin... Ülkemizdeki güzel işlerden dolayı gurur duyalım..."

Aydın Düzgün: “Pazar açılışına gelirim ancak Paşamandıra’ya gelmeyeceğim!”

Aydın Düzgün: "Yarınki pazar açılışına, kendi adıma söylüyorum Sayın Başkan, geleceğim... Lazım olan bir şeydi... Ama o Paşamandıra'da meyve bahçeleri dersen... Oraya gelmeyeceğim! Çünkü doğru bir iş olduğuna inanmıyorum... Tabi ülkemiz güzel günler yaşamıyor Sayın Başkan... İnsanlar artık televizyon seyretmez oldu. Doğu'da bir savaş var. Her gün o şehit ailelerini gördükçe ben kanalı çevirttiriyorum. Bir de onun yanında bir IŞİD belası var. O yüzden bilmiyorum... Allah sonumuzu hayretsin diyorum... Bir de benim sözlü önerilerim var. Onları da şu an söyleyebilir miyim, mahsuru var mı?"

Yücel Çelikbilek: "Tabi söyleyebilirsin"

Aydın Düzgün: "Öncelikle şunu söylemeliyim: Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak gurur duyduk. Beykoz Belediyesi Hentbol takımı harika bir şampiyonluk elde etmiş. Tebrik ediyoruz CHP Grubu olarak kendilerini... Bu arada yine Anadoluhisarı, Kanlıca ve Mesudiyespor'u da aynı şekilde tebrik ediyoruz. Bir de Beykoz Basketbol takımının play-off'larda ve ciddi bir ilerleme içinde olduğunu duyduk. Onları da tebrik ettikten sonra manevi ve mali açıdan da bu 5 kulübümüzün desteklenmesi ve alt lkimitin de 10 bin liradan başlamak gibi bir düşüncemiz var. Tabi bununla ilgili kararı Meclisimiz verecek.

Bir ikincisi, Gümüşsuyu'nda Kaymakdonduran'dan Karlıtepe'ye çıkan yolda çok ciddi tehlike var. Buraya da Belediye binamızın önündeki gibi yavaşlatıcı bir set yapılması konusunda önergemiz var. Bunun da Başkanlık makamına havalesini arz ediyorum. Bu kadar Sayın Başkanım..."

Her iki teklifi de oylatarak, oybirliğiyle Başkanlık makamına gönderen Yücel Çelikbilek, akabinde şöyle dedi:

Başkan Çelikbilek, Beykozlu köylülere sitem etti: “Gelin, Hisar’daki pazara tezgah açın diyorum; gelmiyorlar!”

"Eyvallah... Şimdi konuşmanın başına dönersek... Aydın Bey'in ben 'tarım uzmanı' olduğunu bilmiyordum. Ben, mesleğinin haritacılık olduğunu biliyordum.

Biz yapılan meyve bahçesini gerçekten ilmi usullere uygun olarak tasarladık. O emeğe karşılık olarak 'beğenmiyorum' demek, doğru olmaz arkadaşlar... Şunu deyin: 'Keşke 2 misli büyüklükte olsaydı'... Yerimiz olsaydı da olsaydı... Problem yok... Biz orayı aynı zamanda ve özellikle köylülere örnek olsun diye yaptık. Eğer köylüler bizden bu konuda akıl almak isterlerse, biz örnek olsun diye yaptık. Köylüler şimdiye kadar kaç meyve bahçesi yaptı? Var mı? Gören var mı? Demek ki yok... O zaman gelsinler, biz akıl satalım... Bedava... Biz köylüye yardım ediyoruz. İstiyorum ki, Beykoz'un köylüleri hem organik tarım yapsın, hem de satsın kazansın...

Şimdi diyorsunuz ya köylüler için bir şey yapalım... Haydi, istiyorsanız, pazar yerini 1 gün için köylülere ayıralım... Haftada bir gün onların olsun... Bak ben söylüyorum... Gelen yok, giden yok. Her yerde söylüyorum; piyasaya çıkanı yok! Köye girince 'tamam' diyorlar, sonra unutuyorlar... Ne hikmetse durum bu... İstedikleri de şu: Yol kenarında, hemen köyün girişinde bir yer verelim... Olsa da keşke versem hepsine... Ama bu kadar Beykozlu'nun oraya gidip alma şansı yok! Kim oradan yararlanıyor? Arabası olan, bir Pazar günü Beykoz'a gelen İstanbul'un diğer ilçelerinden vatandaşlar... E, o zaman gel, Beykozluya sat? Al sana pazaryeri... Bismillahirrahmanirrahim de, başla, gel sat kardeşim! Yok! Diyor ki, 'Ben köyün girişinde salaş bir mekan kuracağım'... İyi de kontrolü mümkün değil ki... Domatesleri köpek koklar, kedi koklar; bu pazardan sen mal satacaksın... Yaptırmam arkadaşlar! Siz de bunlara taraf olmayın! Düzgün iş yapmaya niyetlensinler; hepimiz düzgün iş yapmış olalım..."

'Muharrem Kaşıtoğlu isyan etti; Başkan Çelikbilek ve Aydın Düzgün iddiaya girdi"

CHP'li Aydın Düzgün'ün söz alarak, Beykoz Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü için "Çar-Çur Müdürlüğü" ifadesini kullanması üzerine Beykoz Belediye başkan Yardımcısı Muharrem Kaşıtoğlu söz istedi ve Aydın Düzgün'e dönerek, "Artık yeter! Şu üslubunuzu değiştirin!" dedi. Başkan Çelikbilek ise bunun üzerine, geçtiğimiz Nisan Ayında gerçekleştirilen Meclis görüşmelerinde Aydın Düzgün'ün denetim raporuna 'ret' oyu vermesinin gerekçelerini anlattığı konuşmasına değindi. Aydın Düzgün'ün okuduğu raporun 'birileri tarafından' yazıldığını bildiğini ifade eden Çelikbilek, tek tek tüm söylediklerini Başkan Yardımcılarına sorduğunu ve onların da bu raporla ilgili söylediklerini dinlediğini belirtti. "Anladığım kadarıyla hepsi boş sözlermiş" diyen Yücel Çelikbilek, bunun böyle olduğunu eğer isterse Aydın Düzgün'e de ispat edileceğini kaydetti. Aydın Düzgün'ün kabul etmesi üzerine bir iddia da gündeme gelirken; Aydın Düzgün, söylediklerinin yanlış olduğunun kabulü halinde Meclis'te bir daha konuşmayacağını; Başkan Çelikbilek ise ihalelerle ilgili yanlışın kabulü halinde Başkan Yardımcılarını görevden almayı kabul etti.

Diyaloglar ise şu şekilde ilerledi:

Aydın Düzgün "Şimdi ben 'Belediyenin çar-çur etme müdürlüğü' diyeceğim; Kültür Müdürlüğünün ihalesi var, yöresel derneklerle ilgili bir şeyler gene yapıyorlar... Onun ihale bedeli ve alım şeyini Meclis'e verilmesiyle ilgili bir sözlü önergem olacak Sayın Başkan..."

Muharrem Kaşıtoğlu: "Sayın Başkan, kıymetli arkadaşlar... Biz nezaket sınırları içerisinde konuşmaya çalışıyoruz. Ancak ben Aydın Düzgün Bey'den artık şu üslubunu değiştirmesini rica ediyorum. Altını çizerek söylüyorum, rica ediyorum. Yani ne demek 'çar-çur etme müdürlüğü'... Bu nasıl yaklaşımdır? Yani söyleyecek söz bulamıyorum ama bir hukukumuz var; burada kesmek istiyorum Sayın Başkanım... Artık yeter yani..."

Yücel Çelikbilek: "Bakın, şunu söyliyeyim size... Aydın Bey, denetim raporunda bir takım afaki şeyler yazmıştınız... Birileri size yazdırdı... Biliyorum yani, bunu bilmeyecek kadar saf değilim. Bunu sizin yazma şansınız yok. Birileri yazdı, siz de bunu okudunuz. Eyvallah... Sırf bu konu olmak üzere Başkan Yardımcım Cuma günü akşamı yaptığım toplantıda, bu kadar boş söz olur mu diye tek tek bana anlattılar. İsterseniz bir gün bu Meclisin salonu uygun olduğunda, hepsinin boş olduğunu size anlatalım."

Aydın Düzgün: "Tamam Başkanım... Olur..."

Yücel Çelikbilek: "Ama bundan sonra bu Meclis'te bir daha söz söylemeyeceksiniz... Ağzınızı açmayacaksınız..."

Aydın Düzgün: "Tamam kabul... Ama yanlışsa da görevden alacaksınız..."

Yücel Çelikbilek: "Tamam, o kolay... Onu ben yaparım... Ben tamamını aldım arkadaşlarımdan Cuma günü akşamı... Tek tek inceledim... Bakın ben bu mesleği bilen birisiyim... Ben Mali Müşavirim..."

Süleyman Kılıç: "Biz de 250 tane adam çalıştırıyoruz. Biz de biliyoruz..."

Yücel Çelikbilek: "O senin bildiğinle benim bildiğim farklı Süleyman... Senin bildiğin ayrı bir olay... Sen çalıştırırsın ama... Şimdi neyse... Şimdi bu işleri yapan arkadaşlar, hepsi vebal altında... Öyle afaki iş yapmaları mümkün değil... Kültür Müdürlüğünün de yaptığı bellidir; hepsinin yaptığı bellidir. Ama işin siz bu tarafında olmadığınız için... İhale kanunu nedir, süreler nedir, itirazlar nedir, işler nasıl yürür; bunların tamamının dışında kalınca, insan herkesi kendi düşündüğü dünyasında gibi görmeye başlar. Dolayısıyla hiç sıkıntı yok... Biz her konuyu burada konuşabiliriz... Ama sizin kadar boş vaktimiz yok... Ben sizin gibi boş durmuyorum ki... Ben icraat yapıyorum. Senin gibi boş gezip de aklıma geleni söyleyemiyorum ki...

Aydın Düzgün: "Ancak eleştiri, karşı tarafı uyarıcı olmalı, değil mi? Karalama olmamalı..."

Yücel Çelikbilek: "Eyvallah... Uyandırıcı olmalı inşallah... Ben bir şey daha söyleyeyim... Yapar mısınız yapmaz mısınız bilmem... Biz her Cuma günü akşamı, bugünkü gündemi arkadaşlarımızı toplayıp konuşuyorum. Bunu yapan hiçbir Belediye Başkanı yoktur... Arkadaşlarla oturuyorum, 1 aylık çalışmayı değerlendiriyorum. Eksik kalan noktalarımızı konuşuyoruz. Yapacaklarımızı konuşuyoruz. Sabah buraya geldiğimizde ise ben burada gündem konuşmuyorum. Çay içiyoruz..."

CHP grubundan, gündemin sabah 09.30'da kendilerine ulaştığını belirten sitemli sözler yükselmesi üzerine Başkan Çelikbilek, bu konunun Yazı İşlerine ait olduğunu ayrıntılı bilgisinin bulunmadığını kaydetti. Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek ayrıca Cuma günleri yaptığı konuşmalarda, geçmişe dair 1 ayı değerlendirdiklerini dile getirdi. Bu sırada CHP'li Yılmaz Işık, "Biz de Pazar günleri yapıyoruz" diye seslenince Başkan Çelikbilek, "O halde sorun yok. Yapıyorsanız, iyi yapıyorsunuz" dedi.

Konuşmaların ardından gündeme geçilirken, gündemde olan ve olmayan teklifler ilgili müdürlüklere havale edildi.

Haber Merkezi

Süper Lig kupası Başkana verildi
Önceki Süper Lig kupası Başkana verildi
Beykoz'da çocuğunu kemerle gezdiren anne gündem oldu
Sonraki Beykoz'da çocuğunu kemerle gezdiren anne gündem oldu
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz