Otuz yıl önceki siyaset terminolojisini kullananları hayretle izliyorum. Sürekli gelişen, kendini yenileyen dünyada, yaşına baksan ancak o kadar. Otuz yıl geriden geliyorsun. İnsan hiç mi kendini geliştirmez, hiç mi üzerine özgün bir şeyler koymaz!
Beykoz’da 50 yıla dayanan tapu sorunu 2-B, İBB ve vakıf arazilerinin devriyle çözüme kavuştu, millet çatır çatır tapu alıyor ama halen çıkıp “2-B sorununu kesin ben halledeceğim” diyen siyasiler var.
Ya da “Özel Proje yalanını çöpe atacağım!” diyenler.
Hatta kimi 2-B parsellerini babasının malı zannedip bedava veriyor. Kimi de 20, 30 TL’yeMilli Emlak’ten alınan bu parselleri 50, 60 TL’ye vereceğini iddia ediyor. “Kanunlara karşı çıkma özgürlüğümü kullanacağım” diyor. Yerseniz…
Oysa çok çok iyi biliyorlar ki ilan edilen rayiç bedellerin değiştirilmesi demek Milli Emlak’in Belediyeye devrettiği 2-B parsellerini resen geri alıp, eski yüksek rayiç değerlerinden satışa sunması demektir.
Bunu bildiği halde insanların gözünün içine baka baka yalan söyleyebilmek bana 90’lı yıllarınpolitikacılarını hatırlattı! Hani şu iki anahtar vaat edip cebimizdeki anahtarı da alan siyasiler!
* * *
Geçtiğimiz günlerde AK Parti’ye bir katılım gerçekleşti. CHP, MHP ve BBP’ye gönül vermiş isimlerden olduğu açıklanan bu katılım törenini AK Parti Meclis Üyesi Recep Halil Gültekinorganize etmiş, ilk etapta 80 kişinin o gün AK Parti rozeti taktığını duyurmuştu. Kaldı ki o 80 kişinin imzalı katılım formlarını da görüntülemiştim.
BBP ve CHP’den bu habere son derece seviyesiz ve bence çapsız eleştiriler geldi.
CHP’yi bir dereceye kadar anlayabiliyorum; zira gerek yarışa ortak olma çabası, gerekseadayının üslubu gösterilen tepkiyi normal karşılamama yetti.
CHP Grup Başkan Vekili Akif Hamzaçebi’nin dahi ismini doğru telaffuz edemeyecek kadarhafızalarda yer edememiş bir adamın bizi sahtekârlıkla itham etme hadsizliğini gösterip, haberin tamamen asılsız ve yalan olduğunu iddia etmesi; en hafif tabiriyle çapsızlıktır!
Size göre gazetecilik ve tarafsızlık(!), “Yüzlerce AK Partili Genç CHP’ye katıldı” gibiyalanın daniskası bir haberi hazırlayıp Beykoz’un gelmiş geçmiş en kepaze yayınına servis ettirmek olabilir.
Dost Beykoz’a göre habercilik, Beykoz’a ve Beykozluya ihanet etmemektir! Beykoz halkını yalanlarla, iftiralarla, asla yerine getirilemeyecek vaatlerle aldatmaya çalışanların karşısında durmaktır.
Evet, Dost Beykoz’a göre habercilik Beykoz’a, Beykozluya yandaş olmaktır! Ve biz olduğumuz sürece Allah’ın izniyle hiç kimse bu gariban Beykozluya yalan söyleyip, onları aldatamayacaktır!
Habercilik aynı zamanda her türlü vesayete karşı durup demokrasiyi savunabilmektir!Darbecilerle iş tutanlara, onlarla muta(!) nikâhı yapanlara karşı durabilmektir!
Geçelim!
Öte yandan BBP’nin tepkisini koyacak yer de bulamadım.
2009 Mahalli Genel Seçimleri’nde efsane başkan merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun şehadetine rağmen Beykoz’da sadece % 2,8 yani 3603 oy alan Büyük Birlik Partisi’nin adayının enteresan bir hikâyesi vardır.
Yıllarca yanımızda yazdı, içimizdeydi, güya ailedendi. Ama hiçbir zaman içimizde olamamış, hep dışarıdan dolaşmış, iyi niyetimizi istismar etmiş, bizi kullanmış!
Aslında muhterem abisi(!) aday gösterilseymiş kendisi çıkmayacakmış.
Hatta AK Parti veya başka her hangi bir partiden her hangi bir hemşerisi aday gösterilseymiş ne kendisi aday olacakmış, ne de aday olsa bile mensubu olduğu camia onudesteklemeyecekmiş! Biri bana böyle bir hakarette bulunsun alnını karışlarım, hoşsöyleyemez de evelallah!
Belediye Başkanlığı gibi son derece önemli bir mevki için tek kriterleri var; hemşerileri olması!Kafatasçılığa bakar mısınız?
Üstelik hem bu kadar azgın bir şekilde hemşericilik yapacaksın, hem de sağda sola “seçimin sonuçları belli, ben 2019’a hazırlık yapıyorum” şeklinde çapsız çapsız konuşacaksın. Neyin hazırlığı olduğunu seçimden sonra açıklayacağım sadece şunu söyleyeyim; senin gibiler siyaset çöplüğüne hep çok erken gitmiştir!
Maalesef tek kriter; hemşerisi olsun gerisi önemli değil. Beyoğlu’nda AK Parti’li, Beykoz’da BBP’li olmak için hemşericilik yeterli bir ölçü, hatta tek ölçü!
Karşımda böyle bir omurga, böyle bir çapsızlık olunca ben söyleyecek çok fazla bir şey bulamıyorum.
Vesselam!
