Çanakkale, Çanakkale, seni kurtaranın da

  • 0
  • 10381
Çanakkale, Çanakkale, seni kurtaranın da

Beykoz’lular şehirden ayrılırken, araba vapurunun güvertesinde ellerini boru yapmış, haykırır: “Çanakkale, Çanakkale, seni kurtaranın da...”

Nazım Alpman’ın 100 yıllık Beykoz Hikayeleri’ni yazdığı kitaptan bir anekdot anlatan Vatan gazetesi yazarı Mine G. Kırıkkanat bakın neler anlatmış.

Beykoz tarihinde “Hafiye” diye anılan Fıtret Kurcan, 1.60 boyunda ve bir ayağı çocukluğundan beri engellidir. Beykoz futbol takımının hastasıdır, dışarlak maçlarını da kaçırmaz. 1972-73 sezonu ilk yarısının son maçı ve üçüncü ligdeki Beykoz deplasmanda, iddialı bir takım kuran Çanakkale’ye karşı oynamaktadır. 

Beykozlu Haldun bir gol atar, ama sayılmaz. Maç 0-0 berabere biter. Olaylar çıkar. Hafiye de maç sarhoşudur... Beykoz’lular şehirden ayrılırken, araba vapurunun güvertesinde ellerini boru yapmış, haykırır: “Çanakkale, Çanakkale, seni kurtaranın da...”


Ama aynı Hafiye, normal zamanlarda hem Mustafa Kemal’ci hem de solcudur. 

Tüm Türkiye gibi Beykoz’un da 12 Mart’ın kurşun ağırlığı altında ezildiği 1972 yılında, ilçe seçmen kitlesi sağcı Adalet Partisi eğilimliyken, Hafiye tek başına kalsa da solda tutar dümeni. 

Deniz Gezmiş’in, Sivas Gemerek’te yakalandığı günlerdir. 

Beykoz iskelesinin hemen yanındaki Rasim’in Kahve halkı, solcu öğrenci lideri Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını resmi devlet diliyle tanımlamaktadır: “Anarşistler!” 

Masalarda anlatılan “anarşist” masallarının bini bir paradır (ya da yaradır). Yok Rusya’dan para alıyorlarmış da, yok ağır silahları, çok adamları varmış da, bütün bankaları soyacaklarmış da, mış, miş, muş...

Sonunda Hafiye’nin kafasının tası atar. Bir sessizlik anında, bütün kahvenin duyabileceği yüksek sesle, önündeki gazeteyi okumaya başlar:

“Deniz Gezmiş yakalandı! Yapılan üst aramasında, sağ arka cebinde bir mitralyöz, ceketinin iç cebinden bir denizaltı, pantalon ceplerinden iki adet askeri jet uçağı, gömlek cebinden ise bir spor toto kuponu çıktı!”

Hayatımda çok özel bir yeri olan, çünkü tanıdığım en iyi yürekli insanlardan biri ve hatta “vefa belleği” Nazım Alpman, Beykoz’un sözlü tarihini yazdı. “Yüzyıllık Beykoz Hikâyeleri” başlığı ve çok özenli bir baskıyla Beykoz Belediyesi Kültür Yayınları’nın 7. ürünü bu kitap, son zamanlarda okuduğum en hüzünlü ve eğlenceli yapıt. Beykoz’un AKP’li belediyesinin takdir edilesi bu girişimi, umarım başka kentlere, başka ilçelere de bulaşır. Üstelik biri pahalı, biri ucuz iki baskı halinde yayınlanmış, Beykoz’a yolunuz düşerse, oradan almanızı salık veririm, çünkü mahalleliye torpil geçilmiş, yerinde yüzde 40 indirimli satılıyor. 

Beykoz Genç Futbol Takımı’nın eski kalecisi Muharrem Ergül, 2003’te Belediye Başkanı olduğu ilçeyi, bakın nasıl anlatıyor:

“Çocukluğumun geçtiği yerler, Ermeni mahallesi, Ali Bey Sokak, Şahinkaya ve Yalıköy... Buralarda çok farklı ve güzel insanlarla yaşıyorduk. Onlardan biri Hristo’ydu. Okul arkadaşım Seta vardı. İşte Merkez Camii, yazın babamız dinimizi öğrenelim diye bizi camiye gönderirdi. Çocukluk tabii, bazen kaçar, kilisenin bahçesindeki meyvelere dadanırdık. Papaz efendi bizim kulağımızı çeker, ‘Siz yine camiden kaçtınız değil mi? Koşun gidin camiye!’ derdi. Biz öteki ile barışık yaşamayı, onunla tasada kederde aynı olduğumuzu öğrendik. 

O öğrendiklerim, bütün yaşamımı yönlendirdi, biçimledi. Ve kolaylaştırdı.

Çok özlüyorum onları. Keşke burada olsalardı. Geçenlerde Amerika’dan biri aradı. Mustafa Yavuz’un Bir Zamanlar Beykoz, albümü geçmiş eline. Orada kendi evini görmüş. Beni aradı, ağlayarak aradı. Muharrem, dedi, ‘Kuş olup kanatlanıp gelsem,’ dedi. Mahalleden arkadaşımdı...” 

Gayrimüslimlerinin yüzde 99’unu kâh döverek, kâh söverek, ama çoğunu “yaşam alanı”nı daraltarak gönderen Türkiye’ye, nedense yüzde 99 Müslüman olmak da yetmedi, sevgili okurlar... Eskiden gayrimüslimlerle Müslümanlar arasındaki uçurum, bu kez, belki de gerçek rakip yokluğunda, koyu Müslümanlarla, açık Müslümanlar arasında derinleşiyor. Gidenler, kuşkusuz ve her zamanki gibi uygarlar olacak... 

Ve geride kalanlar, kırmak için bula bula, nihayet kendilerini yansıtan aynaları bulacaklar karşılarında.

Haber Merkezi

CHP Gençliği halk ozanlarının yolunda
Önceki CHP Gençliği halk ozanlarının yolunda
Beykoz'da rengarenk 23 Nisan coşkusu
Sonraki Beykoz'da rengarenk 23 Nisan coşkusu
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz