Aynı zamanda İftah Derneği'nin Kurucusu da olan ve halen Başkanlığını yapan Büşra Taşçıoğulları, yeni evlenenlerin yararlanabileceği bir kitap yazdı.
İftah İlim ve Kültür Derneği Başkanı Büşra Taşçıoğulları, kısa sürede üçüncü baskısı yapılan 'İlk ve Son Söz Aşk - Evlad babanın sırrıdır' adında bir kitap yayımladı. İçerisinde Kur'an-ı Kerim’den ayetlerin ve hadislerin yer aldığı kitabın, Beykoz'da nikahlanan çiftlere ücretsiz olarak dağıtılacağı öğrenildi. Özellikle yeni evlenecek çiftlere, evlilik akdini imzalamadan önce bir takım bilgiler sunmayı düşündüğünü söyleyen Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek'in kurs görecek çiftlere rehber olması için de bu kitabı vereceği kaydedildi. Kitap için bir önsöz de yazan Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, hizmetleri dolayısıyla Büşra Taşçıoğulları'nı överken, şunları kaydetti:
Başkan Çelikbilek: “Büşra Taşçıoğulları Hanımefendi’yi tüm gayretleri ve hizmetleri nedeniyle tebrik ediyorum”
"Belediyeler, beldelerin yalnızca maddi ve fiziki çevreleri ve çehrelerini güzelleştirmekle yükümlü değildir. Aynı zamanda o beldelere hayat veren, can veren insanların maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılamak ve gelişmelerine katkı sağlamakla da mükelleftirler.
İnsan ki, âlemde hemen her şey onun için yaratılmış ve kainat da onun için sayısız nimetle donatılmıştır. Hal böyle iken, insanı merkeze almak ve onun ihtiyaçları ekseninde hizmetler üretmek, geliştirmek; bizim en başta gelen görevlerimiz arasındadır. İşte bu kapsamda da uzun süredir ilçemizde özellikle toplumların mimarı saydığımız hanımlara yönelik son derece verimli ve etkileyici sunumlarıyla medeniyet mirasımızın köklü değerlerini ihya gayretiyle manevi dünyamızı zenginleştiren İftah Derneği Kurucusu ve Yöneticisi Kıymetli Büşra Taşçıoğulları Hanımefendi'yi tüm gayretleri ve hizmetleri nedeniyle tebrik ediyorum.
Hayatın yoğun temposu içerisindeki koşuşturmaca da toplumumuza nefes aldıran bu sohbet ve seminerlerin yanı sıra şimdi de değerlerimizin ihyasında önemli etki oluşturacağına yürekten inandığım 'İlk ve Son Söz Aşk' kitabının, kimliğimizi ve benliğimizi bulmamıza rehberlik edeceği düşüncesiyle, siz kıymetli hemşerilerimizin istifadesine sunmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Gayret bizden, muvaffakiyet Allah'tandır..."
Öte yandan Dost Beykoz Haber Merkezi'nde incelenen kitabın toplam 4 bölüme ayrıldığı ve 192 sayfadan oluştuğu anlaşıldı. Büşra Taşçıoğulları'nın kaleme aldığı “İlk ve Son Söz Aşk” adlı kitabın içerisinde ise seçme olarak şu konular yer aldı:
Sayfa 29’da Yesrib konusu ele alınıyor…
"Var mısınız ardımızda bitmeyen rızık olacak evlatlarımızı düzeltmek için düzelmeye? Yesrib'i tanımalı ki insan Medine'ye hicret edebilsin... Neden Yesrib kelimesi? Efendimiz, Mekke'den Medine'ye hicret etmeden önce Medine'nin adı Yesrib'di. Ve Yesrib çok pis kokan bir yerdi. Kelime anlamı; “Kınamak, azarlamak, hataları yüze vurmak, kötülemek, fitne fesat çıkarmak” demek.
Belki "Yesrib ile bizim ne bağlantımız var?" diyeceksiniz.
Medine'den çıkmış, maalesef Yesrib'e düşmüş durumdayız. Hayatımızın temel problemleri, "nereden gelip nereye gideceğimizi unutmakla" başladı. Derler ya "geldiğin yeri unutursan gideceğin yolda kaybolursun". İşte aynen öyle oldu, "dünya sevgisi" sineleri öyle işgâl etti ki; "gaye-i hayali" ötelere ulaşacak kadar kabiliyetli bir varlık olan insan, kendini bu dünyaya hapsetti. Mücadele, "bir diğerine geçme" sevdası, beraberinde kınama, zarlama, hataların yüze vurulması, kötüleme, fitne, fesat ve gıybeti getirdi. Helal ve haramı birbirine karıştırdı, yalansız ticaret yapılamaz oldu. Dosta borç verme hukukumuz, Allah için borç verme karz-ı hasen kaybolup, faizli sistem normalleşti. Mahremiyet ölçüleri kariyer adına çiğnendi, kendi hırsının içinde boğuldu insanlık..." (Sayfa 29)
Sayfa 87’de ilk Halife olan Hazreti Ebubekir’den örnekler veriliyor
"... Çocuklarınızı ayna gibi düşünün. Sizin kalbinizde ne varsa, onlardan seyrettiğiniz aynısı olacak. Aynalarınız doğruyu gösterir; siz görüyor musunuz?
Belki soruyorsunuzdur kendi kendinize, "Hz. Ebubekir'de bir sıkıntı mı vardı ki, Abdullah ile Abdurrahman böyle oldu?"
Hayır!
hani Hz. Ebubekir'in bir sözü vardı toplumun yanlış anladığı; "Ya Rabbi bedenimi o kadar büyüt o kadar büyüt ki cehennemi kaplasın da Muhammed ümmetinden bir kişi cehenneme girmesin." O'nun derdi ümmetti, derdi Efendimiz'di (sav). Yeter ki, O üzülmesin, ümmet istikamet üzere olsundu...
Allah'ın bir emrini terk etmektense ölmeye razı olan, evladının bir vakit namazı için asker misali nöbet tutan, İslam için tüm servetini feda eden, her an canını vermeye hazırdı sadık dost..." (Sayfa 87)
Sayfa 102’de ise hayallerin ortak olmasından bahsediliyor ve Fatiha Suresi’nin önemi aktarılıyor
"Hayali olanı değil, makul olanı isteyelim! Bu maddede bir duralım ve kendimizi hesaba çekelim. Bu dersleri yapmakla acaba biz bir hayale mi yelken açıyoruz? Makul olmayan bir şey mi istiyoruz? Çünkü derslerimizdeki asıl amaç sahabe duruşunu öğrenip bu duruşu hayat kılavuzumuz yapmak ve sahabe gibi durmak. Ancak ortak hayallerimiz yoksa, ortak rüyalarımız yoksa, rüyayı gören sadece kendi başına görüp kendi başına yaşıyorsa, bu kadar çok ilim öğrenmek ve öğretmekle acaba makul olmayan bir şeyi mi istiyoruz? Bunu bir durup düşünmemiz lazım...
Zira ortak rüyaları olanlar ortak yollarda yürürler. Mevlana Hazretlerinin dediği gibi "aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar iyi anlaşırlar". Her rekat namazda Fatiha'yı okuyoruz ve her Fatiha'da "Bizi doğru yol üzere hidayete erdir. Sapmışların, sapıtmışların ve gazaba uğrayanların yoluna değil. Kendilerine nimet verdiğin kimselerin yoluna eriştir" diye dua ediyoruz. Fatiha ki, tüm hayırların bereketlerin anahtarı ve yolumuzda rehberimizdir. Demek ki bir hidayet üzere olanların yolu ve bu yolda hidayetin rehberi (huden) olan var, bir de sapıtmış ve bozulmuşların yolu var. Üçüncü bir yol yok. Yani; "biraz eğri, biraz doğru olmak" diye bir yol yok. Ya hidayet üzere yaşamak var, ya da sapkınlık içinde. İşte her gün her namazımızın her rekâtında okuduğumuz Fatiha suresiyle; hem hidayeti talep ediyor, hem de hidayet haricindeki yol ve tutumlardan Allah'a sığınıyoruz... " (Sayfa 102)
Haber Merkezi
