Kader GÜR
  • 01/01/1970 Son günceleme: 17/06/2009 00:11
  • 13.025

Yeni dönemlere yeni şeyler düşüncesiyle başlanır hep. Evet, öyle de olması gerekiyor. Beykoz girdiği yeniden yapılanma aşamasında yol almaya çalışırken enteresan gelişmeler oluyor…

Öyle ki, şu anda Beykoz’un birçok köşesinde hummalı çalışmalar yürütülüyor. Gerek siyaset, gerek basın gerekse diğer alanlarda.

Önce basından başlayalım. Beykoz Kaymakamı Aydın Ergün Beykoz’da göreve başlayalı bir bucuk seneyi aştı… Yeni döneme tesadüf mü etti bilinmez… Beykoz’da yayın yapan basın kurumlarıyla düzenli olarak her ay değerlendirme toplantıları yapıyor… Evet, çok güzel oldu. Bunun Beykoz’a bir faydası var mı diye soracak olursanız oldukça büyük faydaları var…

Sayın Kaymakamın bu toplantıları organize etmesi sonucu basın kurumlarının arasında gelişen samimi duygular birçok şeyin kapısını açtı. Örneğin zaman zaman da olsa tatsız durumlar yaşayan kurumlar birlikte proje hazırlayabilecek bir zemin yakaladı.

Tabii yalnız bununla bitmiyor. Kaymakam Bey’in toplantılarında, yayınlanan haberler ve gazetelerin yayın politikaları da tartışma konusu olabiliyor. Şu sürece kadar iki toplantı yapıldı ve önemli konular konuşuldu. Beykoz Kaymakamı, basın kurumlarının sorunlarına olabildiğince çözüm üretmeye çalışırken basın mensuplarının da Kaymakam Bey’i yakından tanıma fırsatı oldu.

Kaymakam Bey, basında yer alan haberlerle ilgili demokratik bir yaklaşım içinde olsa da sorgulanmayı pek sevmiyor. Örneğin yayınlanan bir haberle ilgili, konuyu yeniden gündeme getirecek düşüncesiyle açıklama yapmayı uygun görmüyor. Sayın Kaymakamın bu bakışını ben şahsen doğru bulmuyorum… Basının; aktivitelerden ziyade, yanlış şeyleri eleştirme ve kamu adına yapılan yasalara uygun zemine çekilmesini isteme hakkı vardır.

Örneğin, Dost Beykoz’da, “Burası okul mu, piknik alanı mı” başlıklı bir haber yayınlandı. Ve haberde söz konusu durumun yasalara uygun olup olmadığı, ya da okulda insanların mangal partisi yapması için izin alıp almadığı soruldu. Bu konuyla ilgili kamuoyuna hiçbir açıklama yapılmaması, zannediyorum Kaymakam Bey’in konuyu tekrar gündeme getirmek istememesinden kaynaklandı. Olsun Beykoz basınının İlçenin en üst düzey mülki amiriyle böyle bir tartışma zemini yakalaması da yeni döneme ilişkin güzel bir gelişme olarak değerlendirilebilir.

Yeni dönemde yeni şeyler bu kadarla tabii ki bitmiyor.

Beykoz’da kime sorsan, “Her şey Beykoz’un geleceği için” diyerek söze başlıyor… Kimse kusura bakmasın ama artık vatandaş bu yalana inanmıyor. Bundan iki yıl önce tadilata giren Beykoz Devlet Hastanesi ile ilgili birçok dedikodu yapıldı. Hastane yıkılacak, yok zenginlere peşkeş çekilecek, yok özelleştirilecek gibi bir sürü ipe sapa gelmez laflar edildi. Fakat bu söylenenlerin hiçbiri olmadı. Tadilat sonrası hastane eskisinden daha iyi olanaklarla hizmet vermeye başladı… Bununla birlikte, her şey Beykoz için diyerek kendine rant sağlama peşinde olanlar tekrar harekete geçti. Bu kez de, ‘Beykoz Devlet Hastanesi değil, Paşabahçe Devlet Hastanesi kapatılsın’ diyerek bir bildiri yayınlandı.

Sonra anlaşıldı ki, bunların hiçbiri doğru değil… Beykoz Devlet Hastanesi’nin, Paşabahçe Devlet Hastanesi’ne bağlanması konusunda yapılan bazı görüşmelerin sonucunda oluşan rahatsızlık kişisel çıkara dönüştü ve her şey bu eksende gelişti.

Beykoz Devlet Hastanesi için ortaya atılan söylemlerin hastane içinden yayıldığı ortaya çıkınca, Hastane Başhekimi Sayın Fethi Eskin’e bu söylemleri kimin ne maksatla yaydığını ortaya çıkarmak gibi bir görev düştü.

Her şey Beykoz içinse sorgula

Yeni döneme Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek’te yeniliklerle girdi. Çelikbilek, başkanlık koltuğunda 3 ay yoğun bir süreç yaşadıktan sonra basın mensuplarına bir kahvaltı verdi. Bu kahvaltı da güzel şeyler konuşulmadı değil. Fakat Yücel Çelikbilek birçok soruya engin siyasi tecrübesi ve konuşma üslubuyla cevap verince bazı şeylerin üzerine gidilmesi gerektiği ortaya çıktı.

Yücel Çelikbilek, devraldığı belediyenin ekonomik durumunu anlatarak bir nevi vatandaştan anlayış beklediğini ima edercesine, Beykoz Belediyesi’nin, 80 trilyon yani 80 Milyon TL borcu olduğunu söyledi. Beykoz Belediyesi’nin 80 trilyon borcu olduğu konuşuluyordu, Fakat eski Başkan Muharrem Ergül bu sorulara hiçbir zaman net cevap vermemişti.

Çelikbilek’in, önceki Belediye Başkanının kendi partisinden olmasına rağmen borç konusunda gösterdiği şeffaflığı ondan sonra kendisine sorulan sorularda da göstermesini beklerdim.

Çelikbilek’in, 80 trilyon borcun nerelerde ve nasıl yapıldığını araştırma gereksinimi duymadınız mı? Sorusuna, “ne münasebet, ondan önceki Başkanda benim partimden… Araştırırsam partime karşı güvensizlik olur” demesi isabetli bir cevap olmamıştır. O zaman bende Çelikbilek’e şunu sorarım… Kimin olduğu iddiasıyla kamuoyuna lanse edilen Polonezköy’de ki köşkü sorma gereksinimi neden duydunuz?

Sayın Başkan burada, bilinmesi gereken gerçek, gerek Ergül, gerekse siz Beykoz halkının vermiş olduğu yetkiyi kullanıyorsunuz… Ergül’ün muallakta kalmış şeyleri açıklama zorunluluğu olduğu gibi sizinde, yetki aldığınız insanlar adına bunları sorgulamak gibi bir göreviniz var.

Yücel Çelikbilek denilince insanların aklına ağır ve engin tecrübeli bir kişilik geliyor. Böyle oturaklı bir kariyerinizin olması haliyle beklentileri arttırıyor… Bununla birlikte, Muharrem Ergül, ben başkanlıktan sonra da Beykoz’da olacağım sözüyle bütünleşmekten imtina etmezken, sizin ise devraldığınız enkazı kaldırmakla uğraştığınızı herkes biliyor.

Gönül ister ki, bu enkazı kaldırmak fazla zaman almasın ve bir an önce Beykoz halkı Çelikbilek’ten beklediği hizmeti almaya başlasın… Fakat, sırf kadın Başkan yardımcısı olsun diye göreve getirilen isimlerle bu iş gerçekten zor gözüküyor… Proje üretmek yerine yetki kullanarak görev yapan isimlerin kamu yönetimlerinde, özellikle siyasi riski olan görevlerde başarılı olamadığı biliniyor.

İnsan hayatında bir kere kahraman olur

Beykoz’da yeni dönemde ikinci kez kahraman olmak için uğraşan isimler pek ortalıklarda gözükmemelerine rağmen, büyük ustalıkla kullanılan dedikodu sistemi sayesinde isimlerinden söz ettirebiliyorlar…

Ama bu söz etmeler, yeniden kahraman olmaktan ziyade, elinde avucunda ne varsa yok yere harcayanların son çırpınışlarına benziyor. AK Parti’nin İl Başkanlığı kongresi, bundan beş yıl önce her şey Beykoz için deyip de, uyuyanlar için büyük önem taşıyor. Çünkü onlar, AK Parti İl Başkanlığında yaşanacak bir değişikle yeniden kahraman olacaklarına inanıyorlar. Hani her şey Beykoz içindi ne oldu?

Yazarın Yazıları