A. Raif ÖZTÜRK
  • 28/06/2015 Son günceleme: 28/06/2015 15:46
  • 4.773

Şu mübarek Ramazan günlerinde; bir saati tam bir SENE nafile ibadet sevabı kazandıracak olan, çok önemli bir tefekkür alanına gireceğiz bugün.

Ancak her değerli şeyin, elbette bir bedeli vardır. Bu hârika kazancın bedeli de sessiz ve sakin bir yerde, konuya tam odaklanarak dikkatlice okumaktır.

  • Haydi Bismillâh…

Hiçbir işi olmayan bir kişiye, çok hayırsever bir holding sahibi, müthiş bir kredi açıyor ve şöyle hârika bir teklifte bulunuyor.

-“Fabrikalar;tüm atölyeleriyle, laboratuarlarıyla, makine ve elektronik cihazlarıyla birlikte,hepsi benden.Tüketeceğin (elk. su, gaz, v.s.)enerjiler benden, ham maddeler de benden.Hatta ürettiklerini de en iyi fiyattan ben satın alacağım. Ayrıca, özel savunma teşkilâtlarımla, fabrikalarımın, laboratuarlarımın, cihazlarımın ve makinelerimin güvenliğini ben sağlayacağım. Bakım ve onarımlarını da sürekli, benim özel ekiplerim ücretsiz yapacaklar.”..diye akıl almaz bir teklifte bulunuyor ve devam ediyor:

 

-“Bütün bunlara mukabil senden sadece birkaç şey isteyeceğim. Makinelerimi, tezgâhlarımı ve cihazlarımı, üretim maksatlarının dışında veya rakip firmaların emrinde kullanmayacaksın. Ham maddelerimi nasılsa bol ve beleş diye israf etmeyeceksin. Günün belirli vakitlerinde 5-6 kez benimle irtibat kuracaksın ve bu randevumda seninle 10-15 dakika görüşeceğiz. Şayet bunları ihmal edersen, yâ bu verdiklerimi elinden alıveririm veya bir mahkeme kurarak, seni oraya sevk ederim ve hak ettiğin ihmal veya ihanet cezasına da çarpılabilirsin …”

  • Böyle ballı, müthiş avantajlı ve hârika bir teklif karşısında, acaba hangi akıl sahibi bir kişi nazlanabilir?...

Tabir caizse, balıklama atlarız, bir de binler teşekkürler ederiz. Bu holding sahibine minnettar olur, onu elimizden geldiğince her zaman över ve çok severiz. Onu üzmemek için, incitmemek için, darıltmamak için âdetâ titreriz, her türlü tedbirleri alırız, değil mi?…

Şimdi konumuza tamamen odaklanalım:

Şu girizgâhta belirtilen biçimde sessizce işleyen fabrikalar, makineler, tezgâhlar, ham maddeler v.s., bu müthiş teklif yapılmadan, her birimize meccanen, ücretsiz olarak bahşedilmiş. Sonradan da O esas mülk sahibi tarafından bir elçi gönderilerek, geniş kapsamlı bir kullanış kılavuzu ve bazı teklifleri bizlere bildirilmiş. Bizlere sadece, o kullanım kılavuzunu ciddiyetle incelemek ve o tekliflerini seve-seve uygulamak kalmış.

  • Elbette bunların farkındasınız, değil mi?...

Genç kardeşlerimin bazıları, belki de gâfil çevrelerde doğup yaşadıkları için, bazıları da ders ve iş yoğunlukları nedeniyle farkında olmayabilirler düşüncesiyle, bu gerçekleri bir nebze açıklama yapacağım.

Bilenler ve farkında olanlar da bu konuyu tekrar ederken, tefekkür avantajı ve nâfile ibadetten bin kat daha avantajlı ecir ve sevap kazanmış olacaklardır.

 

  • Şöyle ki:

Bizlere, yani her birimize meccanen (karşılıksız ve bedava), ücretsiz olarak tıkır tıkır işleyen ikişer adet RASATHANE, yani hârikaGÖZ denen hârika tesisler bahşedilmiş.

Bunlar için bizlere; sadece “harama bakışta kullanmayacaksın” “güzel, faydalı ve hayırlı işlerde kullanacaksın”diye tembih edilmiş. Her Kur’ân okumalarında, tefekkür için güzellikleri incelemelerinde veya diğer işlerinde kullandığın zaman da, bizlere fazladan ve binlerce mükâfatlar verileceği vaad edilmiş.

Her dakikada bu harika tesislerin, 4-5 defa otomatik olarak yıkama ve yağlaması, mülk sahibi tarafından yaptırılıyor. Özel koruma teşkilâtlarıyla, mikrop ve virüslerden sürekli korunuyor. Hücre adı verilen atölyelerinin levazımatı ve ham maddeleri sürekli sevk ediliyor ve yenileniyor. Atık maddeleri de sürekli alınıp, dışarı atılıyor.Bunların teferruatına, tıbbî veya teknik ayrıntılarına girmeyeceğiz. Sadece baktığımız cismin, nasıl görüntü haline dönüştürüldüğünün tek bir saniyesini inceleyeceğiz.

 

  • Evet, bizler sadece baktığımızı görebiliyoruz, fakat gözümüze düşen o görüntü, renkler ve fotonlar, bir dizi esrarengiz, akıl almaz işlemlerden sonra, beynin arka lobuna, sinirler vasıtasıyla nasıl iletiliyor?
  • Bunları hiç düşündük mü?

İşte şu birkaç dakikalık düşünme, eğer konuya tam odaklanabilirsek, benliğimizde ulvî fırtınalar koparacaktır...

Ancak, köşe yazısı kapasitesini aşmamak için, daha ilginç olan devamını bir sonraki yazımıza havale ediyoruz: 

Yazarın Yazıları