Yıl 1914; Akdeniz’de İngiliz Donanması ile çatışmaktan ağır yara alıp Çanakkale Boğazı’ndan içeriye girerek limanlarımıza sığınan Alman Goeben Zırhlısı İstinye Tersanesi’nde bakım görmektedir.
Bu esnada Alman Goeben Zırhlısı’nın subay ve erleri Küçüksu Mesire Yeri’ne gelip Anadoluhisarı İdman Yurdu Spor Kulübü Futbolcuları ile dostluk maçı yaparlar. İstinye Tersanesi’nde gördüğü bakımdan sonra Karadeniz’e açılır, gönderine Osmanlı Bayrağı çekerek Rusya’nın Sıvastopol şehrini topa tutmak suretiyle Osmanlı Devleti’nin oldubitti ile Birinci Dünya Harbi’ne sürüklenmesine sebep olur.
İDMAN YURDU FUTBOLCULARINDAN FUAT RAMAZANOĞLU
Alman Goeben Zırhlısı mürettebatına karşı maç yapan Anadoluhisarı İdman Yurdu Spor Kulübü futbolcuları arasında on yedi yaşında FUAT RAMAZANOĞLU adında bir genç vardır. Daha sonraki yıllarda erginleşerek kırk yaşına gelir ve İmar Bankası’nda muhasebe şefi olur. Biri Ahmet Atüf ve diğeri Saha Nur olmak üzere iki erkek evlat sahibidir. (23 Eylül 1937 yılı Perşembe) günü ikamet yeri Kanlıca Körfez caddesi (36) no’lu Yalı’da her iki evladının sünnet düğününü düzenlemiştir. Düğün davetlileri arasında BEYKOZ KAYMAKAMI MEHMET ALİ BEY vardır ve misafirlere ikram olarak sadece çay ve bisküvi servisi yapılmaktadır ve sünnet çocukları için hokkabaz çevreyi neşelendirmektedir.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK SÜNNET DÜĞÜNÜNE KONUK OLUYOR
Bu esnada Mustafa Kemal Atatürk Acar Motoru ile boğazdadır ve sünnet düğününün bulunduğu yalıda büyük kalabalık dikkatini çeker. Başyaveri’ne burada yeni bir gazino mu açıldı? diye sorar. Başyaveri bilgilerinin olmadığı cevabını verdiğinde Acar Motoru ile yalıya yaklaşılması emrini verir. Acar motorunu gören Beykoz Kaymakamı Mehmet Ali Bey sandala binerek Acar Motoru’na yanaşır, Ataya hitaben (Beykoz mıntıkası dahiline geldikleri ve şeref verdikleri için) teşekkür eder. Bunun üzerine Ata; Sünnet düğünü sahibi Fuat Ramazanoğlu’na misafirlere ne ikram edildiğini sorar. Çünkü o dönem (MEN - İ İSRAFAT KANUNU) vardı ve (İSRAF HARAM) olarak kabul edilirdi. Fuat Ramazanoğlu ise sadece çay ve bisküvi ikram edilmekten ibaret olunduğu açıklamasını yapar. ATATÜRK bu açıklama üzerine (İki yavrunun sünnet olduklarını sonradan öğrendiğim. Ne yazık ki önceden haberim olmadığı için kendilerine bir çiçek dahi getiremedim) der. Her iki çocuğu kucağına alır. Şefkat gösterir.
DÜĞÜN HEDİYESİ
Düğün hediyesi olarak İstanbul İş Bankası’na hitaben (23 Eylül1937) tarihli ve (400.-TL) bedelli ödeme emri yazarak altını imzalayıp çocuklara harcanması için Fuat Ramazanoğlu’na verir. Fuat Ramazanoğlu ise çeki harcamak istemediğini söylediğinde Ata (Niye) diye sorar. Çünkü bu çeki ahvadına şeref anısı olarak çerçeveleyip duvara asmayı uygun gördüğünü söyler. Bu açıklama üzerine Atatürk (400.-TL) bedelli ikinci bir çek yazarak çocuklar için mutlak surette harcanması için Fuat Ramazanoğlu’nu tenbihler.
İstanbul İş Bankası’na hitaben 23 Eylül 1937 tarihli ve (400.-TL bedelli) ve ATATÜRK’ün imzasının bulunduğu ödeme emri, Fuat Ramazanoğlu’nun şeref anısı olarak ahvadından ahvadına kalmak üzere çerçevelenmiş şekilde halen muhafaza edilmektedir.
İşte siz sevgili okurlarımıza; Koruma görevlilerine gerek görmeden halk ile iç içe olan bir devlet büyüğümüzden örnek sunmuş bulunmaktayım.
