Ülkemizde gündem çok çabuk değişmekte…
Her gün bir konu gündemimizi meşgul ediyor… Daha o konuyu dahi düşünemeden başka bir konu gündemimize girip gidiyor…
Daha dün; Somali’de açlık Mısır ve Libya’da ne oluyor derken, birden konu Suriye’ye geliyor bir anda oradan da İsrail’le başlayan diplomatik atışmalarla ve çekişmelerle konu başka bir safhaya geçiyor oradan bir bakıyorsunuz füze kalkanı ülkemize yerleştirilme işlemi tamamlanmış bile…
Ergenekon, balyoz operasyonlarına ilave edilen futbolda şike operasyonu da aylarca gündemimizi meşgul etti. Ne olacak bu yemin krizi, bölücülük, özerklik ve federasyon derken konu bugün itibariyle anayasa tartışmalarına kadar geldi… Bu arada unutmadan araya sıkıştırılan Elektrik ve Doğalgaz zamları… İşsizlik ve yoksulluk ise ülkemizin en büyük meseleleri olarak gündemde kalmaya devam ediyor…
Avrupa Birliği’nin Türkiye İlerleme Raporu, Kaddafi’nin linç edilmesi, Alman vakıflarının bölücülere destek verdiği açıklamaları, Bölücülerin hamisi Barzani’nin ülkemize gelişi, Yunanistan ekonomisinin iflasın eşiğine gelmesi, Deniz Feneri tahliyeleri, yargının 13 yaşındaki kıza tecavüz edenlerle ilgili yürek yakan kararı derken son olarak da bugünlerde Bedelli Askerliği konuşuyoruz…
Bir film şeridi gibi hızla gelip giden bu gündem başlıklarını derinlemesine düşünmek mümkün değil… Küreselleşme bu olsa gerek… Neyi istiyorsa onu konuşturuyor neyi istemiyorsa onu konuşturmuyor veya düşündürtmüyor…
Yalnız sizce de; iktidarın ustalık dönemi için, oradan oraya uzanan bu gündemler bulunmaz fırsatlar değil mi?...
ŞEHİTLERİMİZ VE DEPREMDE KAYBETTİKLERİMİZ…
Van’da meydana gelen depremle yine yasa boğulduk… Yaraları sarmak için milletçe herkes elinden gelini yapmaya çalıştı… Dayanışma ve yardımlaşma mükemmeldi… Enkaz kaldırma çalışmalarını gördükten sonra büyük şehirleri bekleyen tehlikeleri tahmin dahi etmek istemiyor insan…
Yüreğimizi yaralayan bir başka konuda Hakkari’den gelen şehit haberleri olmuştur…
Başbakanımızın ciğerim yanıyor dediği günden beri vatan haini bölücülerin öldürdüğü şehit Anadolu çocukların sayısı belli değil… Millet bir an önce bu işin bitirilmesini istiyor… Ceklerle caklarla geçen günler bir türlü bitmiyor… Ateş düştüğü yeri yakıyor…
Bir baba düşünün “Bir oğlum daha var” derken, annesi “sütüm sana helal olsun” diyor, şehit Mehmetçiğin eşi ise “ağlamayacağım… Ağlayarak onları sevindirmeyeceğim”desin…
Hemen hemen her şehit cenazesinde bir milletin dili aynı olur mu?...
Eğer bu Türk Milleti ise olur…
YETER Kİ SEN AĞLAMA
Bu sene 33'üncüsü düzenlenen Avrasya Maratonu'na havanın soğuk ve yağışlı olmasına rağmen 7'den 77'ye binlerce İstanbullu maratonda yerlerini aldı.
Ak Parti Beyoğlu Gençlik Kolları üyelerinin de, “Bir daha sakın ağlama yüreğimiz yanıyor… Büyük Usta” pankartı ile yürüdükleri maratonda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın annesi Tenzile Erdoğan'ın cenazesinde ağlarken çekilen fotoğraflarının yer aldığı tişörtleri giydikleri görüldü.
Evet, milletçe ağlıyoruz… Milletimizin başı sağ olsun…
Selam ve dua ile
