Av. Ferda KAZANCIBAŞI
  • 01/01/1970 Son günceleme: 11/04/2014 00:11
  • 11.103

1918 Mondros Mütarekesinden itibaren vatan topraklarının düşman işgali altına girdiği karanlık dönemlerde zulüm ve zaferin yaşandığı yerlerden biri de Beykoz İlçesi’dir.

Beykoz halkı düşmana karşı hiçbir zaman teslimiyetçiliği kader olarak kabullenmemiş, bilakis topraklarını ve milli onurunu savunmasını bilen Anadolu halkının milli mücadele azminden geri kalmamıştır.

 

         Akbaba Köyü halkının düşmana karşı nasıl baş kaldırdığını, nasıl zafere ulaştığını değerli araştırmacı yazar Sayın Osman Akbaşak’ın (Ağababa) kitabından öğrenmiş bulunuyoruz. Bu kitabı okuduklarında Akbaba ve tüm Beykoz halkının tarihleri ile gurur duyacaklarına inanıyorum.

 

         Keza, (Osmanlı’dan Cumhuriyete Tarihi Küçüksu Mesire Yeri Belgeseli) adındaki kitabın içeriğindeki bilgiler, işgal yıllarında Anadoluhisarı halkının düşman kuvvetlerine karşı kahramanca nasıl karşı koydukları, Beykoz halkı adına tarihin gurur verici diğer bir sayfasını oluşturmaktadır.

 

        Sevgili okurlarımız, gazetemizin bu sayısında sizlere, kaynak kişi 1941 Anadoluhisarı doğumlu Ahmet Yavaş’ın 1911 doğumlu annesi rahmetli (Müesser Yavaş)’ın ağzından (Poyrazköy Olayları)’ndan kısa bir bölümünü aktarıyorum.

 

Poyrazköy baskını

 

           Ahmet Yavaş’ın annesinin Poyrazköy’de tanık olduğu olay, İstiklal Savaşı’nın devam etmekte olduğu dönemlerde idi. O günlerde temiz giyimli ve çok iyi Türkçe konuşan bir hanım ile iki bey Poyraz köye geldiler. Poyraz’ın Çınar Altı’nda toplanıldı. Temiz giyimli hanımın Türkçeyi düzgün konuşması sebebiyle kendisinden şüphe edilmemişti. Köyümüz halkına çeşitli silahlar için ucuz fiyatlarla mermi satmayı teklif ettiler. Şartlar uygun geldiği için herkes mermi satın aldı. Ancak (Üzeyfe Torlak) adındaki annemin amcası bir şeyler hissetmiş olmalı ki mermi satın alma işine karışmadı ve tüfeğini de evin dış kaplama tahtasını söküp içine sakladı. Bu olayı takip eden iki veya üç gün sonra dağ taş silahlı İngiliz Askerleri ile doldu ve köyümüzün etrafı sarıldı. Ellerindeki listeye göre kimler mermi satın almış ise o kimselerden mermilerin karşılığı olan silahları topladılar. Amcamın ise liste dışı olması İngilizleri tatmin etmedi ve onu söylettirmek için kuyuya baş aşağı sallandırdılar. Tüm eziyetlere rağmen konuşmayınca bıraktılar. Böylece parasını ve silahını İngilizlere kaptırmamış oldu. Sonradan öğrenildi ki İngilizlerin düzenledikleri tuzak, aynı zamanda yapıldığından Poyrazköy’den başka Anadolu Feneri, Rumeli Feneri ve Garipçe köyleri de baskına maruz kalmıştı.    

 

      Sevgili okurlarımız;

 

       Çok iyi biliniyor ki, emperyalizm denen sömürgenler mazlum ülkelerin göz diktikleri yer altı ve yer üstü kaynaklarını ellerine geçirebilmek için başvurdukları yöntemlerden bir tanesi de, o ülke halkını geçmişinden, tarihinden kopartmak ve ayakları yere basmayan muallakta kalmış bir toplum haline getirmektir. Yakın tarihimizin ibret verici sayfalarına bakıldığında, üzerinde özgürce yaşadığımız vatan topraklarımızın, yakın geçmişteki tüm eziyet ve işkencelere rağmen insan takatini aşarak onur mücadelesini veren atalarımızın fedakârlıkları sayesinde nasıl kazanıldığını hepimiz biliyoruz.

 

       Şimdiki şartlarda Beykozlular olarak, milli tarihimiz ile birlikte emperyalizme karşı kahramanca mücadele veren Beykoz halkının şanlı tarihinin yeni nesillerimize aktarılması ve bilgi sahibi kılınmaları hepimizin üzerine düşen kutsal görev olmaktadır.

Hoşça kalınız.

Yazarın Yazıları