Kader GÜR
  • 01/01/1970 Son günceleme: 30/07/2019 19:37
  • 13.291

Altta kazan kaynıyor, bir şey pişiyor ama ne pişiyor… Ortalık sakin gözüküyor. Evet, sadece gözüküyor.

Sizde biliyorsunuz ki, birçok şeyin göründüğü gibi olmadığı sonradan ortaya çıkıyor.

Reis yereli artık ciddiye almıyor, ulusal takılıyor. Hedefe giden yolda aldığı desteğin, yorgunluktan farkına bile varamıyor. Beykoz, reisin başarılarıyla övüneceği günleri beklerken, istatistiklerin tavan yapmasını istiyor… Ama şeffaf olmak kaydıyla.

Üst düzeyi bu kadarla geçiştirirken, iyi şeyler olmuyor demek yanlış olur… Yazılarımıza sık sık konu olan siyasette değişimlere gebe gözüküyor. İktidar partisinin son kongreyle seçilen yeni yönetimi eskisinden biraz daha cesaretli gözüküyor… Soruyor, sorguluyor… Ne mutlu Beykoz halkına ki yalakalar soran, sorgulayanların gölgesinde kalıyor.

Vatandaş ses bekliyor. İmar sorunu, işsizlik, turizme yatırım. Vatandaş bağırıyor; ‘bu elektrik direkleri niye değişiyor, trotuarlar neden sökülüp yeniden yapılıyor.’ Ama boşuna, Beykoz ses vermiyor. Tamam, çocuklar parklarda oynuyor. Buna bir diyeceğimiz yok. Fakat anne babalar ses bekliyor.

Adam soruyor, ‘sizin istihbarat servisini kim organize ediyor. Haberler nerden geliyor. Dost Beykoz her sayısında bir hayal habere imza atıyor. Size gaipten haber mi geliyor.’ Sanki “O kim”in kim olduğunu bilmiyor. Milletin dilinde bir komisyon raporudur gidiyor. Yapma ayıp oluyor.

Bunu diyen adamın bizlerin ne kadar prensipli ve gerçekle iç içe olduğumuzu bilmiş olmasına rağmen, bilmiyormuş gibi hareket etmesi, sizce neyin göstergesi.

Dost Beykoz’un imza attığı bir hayal haberi gösterene Dost Beykoz kendini kapatmayı armağan olarak sunmak için hazır, bekliyor.

Tamam, Beykozlu olmayabiliriz hepimiz bir yerlerden geldik. Fakat buralara Beykoz’da yaşayan insanların desteğiyle gelebildik. İhanet etme hakkına sahip değiliz. Görev yapmalıyız. Dürüst olmalıyız. Beykoz adına, Beykoz için sessizler kervanına katılmamalıyız. Beykozluyu basamak olarak değil, başarının hakkını veren erdemli insanlar olarak hizmetin en iyisine layık bir toplum olarak görmeliyiz.

Toplum, ne kadar borcu olduğunu bilmese geleceğe nasıl yön verecek. Söyler misiniz, kime güvenecek? Siyasete girme, bürokrata güvenme, işçiyi memuru adamdan sayma, onu yazma, bunu çizme, kimseyi üzme.

Yapıyoruz, ediyoruz. Sonra da ne yapacağımızı şaşırıp köşe bucak kaçıyoruz… Adam harcamayı, insanları kullanmayı meziyet sayıyoruz. İnanın sırf yazı yazmış olmak için bunları kaleme almıyoruz. Beykoz’la bir bütün olduk ses bekliyoruz… Tiyatroya da gideceğiz, şarkı da söyleyeceğiz, ama ses gelmeden kebap yemeyeceğiz.

Adam söylüyor, “hasta bünyeye kebap ısmarlanmaz” diyor… Bence bu kelimeler anlam ve mesaj taşıyor. İşin kötü tarafı gerçekle de örtüşüyor… O kim’den bu kimden vatandaş bir şey çaksa da çabuk unutma alışkanlığından bir türlü vazgeçemiyor… Sonra da böyle oluyor.

Selam ve Sevgi ile 

Yazarın Yazıları
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz