Beykoz'dan Bir İnsan... Yaşar Kesici

  • 0
  • 10897
Beykoz'dan Bir İnsan... Yaşar Kesici
Beykoz'dan Bir İnsan... Yaşar Kesici
Beykoz'dan Bir İnsan... Yaşar Kesici

Bu hafta konuğumuz, Beykoz Gümüşsuyu'nda 1961 yılında dünyaya gelmiş,

Biri 2 yaşında olmak üzere iki kız çocuğu babası... Recep Şahin Köktürk Spor Kompleksi'nin Sorumlusu, Müdürü ve her şeyi… Beykozlu çocukların, gençlerin ağabeyi... Yaşar Kesici... 

Yaşar Ağabey, nasıldı çocukluğun? Eski Beykoz'dan ve çocukluğundan bahseder misin bize?

 
"Beykoz nasıldı... Beykoz riyakâr olmayan insanlarla doluydu. Doğru insanlar vardı. Mesela ben mahalleye girdiğim zaman herkesi tanırdım. Şimdi kimse kimseyi tanımıyor.
 
Bizim çocukluğumuzda burada sinema boldu. 2 tane kışlık 3 tane yazlık sinemamız vardı. Biz o zamanlar Kara Murat'ı Malkoçoğlu'nu izlerdik. Onlarla büyüdük"
 
Peki okul ağabey?
 
"İlkokulu Fatin Hoca'da okuduk"
 
Lise?
 
"Yok. Liseyi okuyamadık. Ortaokuldan sonra çalışmaya başladık. Askere kadar çalıştım ben."
 
Nerede ağabey?
 
"Tersanede... Beykoz'da Hayri Baran Tersanesi vardı o zamanlar. Orada çalıştım. 1970'li yıllar işte"
 
Askerden sonra?
 
"Askerden sonra 2 yıl kadar işsiz kaldım. Sonra Belediye'ye girdim. Sınavı vardı onu kazandım. Mülakat oldu onu da geçtim. O gün bugündür Belediyedeyim"
 
Hatırlıyor musun ağabey, kimdi ilk Belediye Başkanı sen girdiğinde?
 
"Hatırlıyorum tabi. Ali Zengin'di. Ben 6 tane Belediye Başkanı gördüm. Benim ilk başladığım zamanlarda teknoloji olanakları yoktu. Her şeyi kalem kâğıtla yazardık"
 
 
Ne zaman evlendin?
 
"40 yaşında"
 
Aman ağabey, ne diyorsun… Niye öyle oldu peki?
 
"Bilmem. Kısmet işte. İki kızım var, biri 2 yaşında. Arkadaşlarımın torunu varken benim çocuk sahibi olmam garip bir durum belki. Ama dedim ya kısmet böyleymiş. Kızlarım benim tek varlıklarım"
 
Yaşar Ağabey, sana bir şey sorsam. 'Hayatındaki en önemli ilk 3 kişiyi söyle' desem. İlk sıraya kimi yazarsın?
 
"Şahin Köktürk. İlk sıraya onu yazardım. Önce eğitim sonra spor derdi. Çok severdim. Çok şey öğretmiştir bana. Çok..."
 
İkinci sırada kim olurdu?
 
"Yücel Başkan"
 
Onu soracaktım zaten Yaşar Ağabey. Nedir bu Yücel Çelikbilek ile aranızdaki sırrınız? Folklor işinde otobüsü senin ayarladığın, Yücel Çelikbilek'le konuştuğun söylenmişti. Nasıl iknâ ediyorsun Başkanı?
 
"Yücel Başkan benim babam gibi. Gerçekten söylüyorum bunu. Ben Yücel Başkan'ı 1994 yılında tanıdım. O zamanlar bir yıl boyunca Cumartesi Pazar dahil Belediye'yi ben açıp kapatırdım. Bilgisayar falan yok dedim ya, bir iş olduğunda kapı kapı gezip veri toplardık. Ben Yücel Başkan'la hep babammış gibi konuşurum. Bir de şu var, hiç kendim için bir şey istemedim. İnsan, kendi için bir şey isteyecekken sıkılıyor. Ama başkası için daha cesur konuşuyorsun. Yücel Başkan, belki dışarıdan soğuk görünebilir. Ben ise onun şakalarını bilirim, içtenliğini bilirim"
 
Hiç mi tatsız bir anınız olmadı?
 
"Yok. İnan bana hiç olmadı"
 
Üçüncü sırada kimi yazardın Yaşar Ağabey?
 
"Dinçer Yeloğlu"
 
Okul Müdürü değil mi?
 
"Evet Fatin Hoca'nın"
 
Nedir etkisi sende?
 
"Ben Okul Aile Birliği Başkanıyım okulun. Dinçer Bey ile ilk karşılaşmamızda bana 'Seninle çalışmak istiyorum. Senin düşüncelerini çok beğendim' dedi. Sonra biz çalışmaya başladık. İşini seven bir adam. Çok seviyor. Birlikte güzel işler yaptık. Fen Labarotuvarı kurduk okula. 13 derslik vardı Kaymakamlık ve Belediye 1'er taneden iki tane akıllı tahta verebiliyordu. Kalan 11 tanesini yaptırdık. O da nasıl oldu biliyor musun? Ben gittim tanıdıklarıma, 'Sana bir tahta yazıyorum' dedim ve geldim. Ertesi gün o tahta alınmıştı. Mustafa Pekgülen vardı mesela. Beden Eğitimi Hocası. Onun yetiştirdiği çocuklar vardı. İskender Alıcı vardı Büyükşehir Belediye'de oynuyordu. Futbolcu. Fatih Şen vardı Karşıyaka'da oynuyor. Onları aradım. Onlar da tahta aldı. Böylelikle okulu güzel bir noktaya getirdik"
 
Hayret? Yücel Başkan'a gitmemişsin bu sefer Yaşar Ağabey?
 
"Gittim gittim. Ona da gittim"
 
Akıllı tahta verdi dedin ama?
 
"Akıllı tahta için gitmedim. Okula sinema salonu kurulacaktı. Gittim sinema salonu için koltuk istedim"
 
Verdi mi?
 
"Yok koltuk dedi. Ama bilmiyordu, başka yerden koltuk gelmişti. Onu söyledim. O koltukları okula taşıyalım dedim. 120 tane koltuk getirdik, sinema salonu kurduk"
 
Yaşar Ağabey. Çok teşekkür ederim kıymetli zamanını ayırdığın için. Seni tanımak büyük bir onur. Bil ki Beykoz senin ve senin gibilerle gurur duyuyor ağabey. Son bir şey soracağım: Yeni nesil biraz babaların eseri. Bu babalar çocuklarına artık eskisi gibi öğüt vermiyorlar mı sence ağabey? Verseler de yanlış mı veriyorlar? Niye her şey para olmuş sence?
 
"Şimdi bizim babamız bize güzel akıllar verirdi. Dürüst olun derdi. Çalmayın derdi. Biz 6 kardeştik. Zor şartlarda büyüdük. Ama namuslu çalıştık. Benim bugün bir tane arabam bile yok. Olsun da istemem buna inan. Çok parada gözümüz yok. Biz böyle büyüdük, böyle yetiştik çünkü. Ama artık öğütlere bakıyorsun para olmuş. Babası oğluna köşe dönme akılları veriyor. Eskiden böyle şeyler yoktu. Bazen o günleri anarken çok özlediğimi anlıyorum. Keşke insanlar paranın her şey olmadığını anlayabilseler"
 
 
Dost Beykoz / Ferdi Güngör
Beykoz'dan Bir İnsan... Hediye Kalay Erten
Önceki Beykoz'dan Bir İnsan... Hediye Kalay Erten
Ümraniye'de bir araca silahlı saldırı düzenlendi
Sonraki Ümraniye'de bir araca silahlı saldırı düzenlendi