Kader GÜR
  • 01/01/1970 Son günceleme: 14/05/2014 00:11
  • 13.123

Tek merkezli bir odak olduğu için 30 Mart Seçimleri yorucu olsa da, mücadeleye dahil olup sorumluluk alanlar 30 Mart sonrasının aslında öncesinden çok daha daha zor olacağını biliyordu.

Bizler de biliyorduk. Çünkü Beykoz'da her seçim döneminde taşlar yerinden oynar sonrasında yeniden taşlar yerine oturur.

Yine öyle oldu… Yeni yapılanma büyük oranda tamamlandı, üç aşağı beş yukarı taşlar yerine oturdu. İnşallah Beykoz için “hayırlı” olacaktır diye ümit ediyoruz.  Burada irdelenmesi gereken, taşları yerine oturtanların, yani yeni sistemi kuranların 30 Mart'ta verilen büyük mücadelenin ruhuna uygun davranıp davranmadığıdır!

Yeniden iktidar koltuğuna oturan Yücel Çelikbilek bana göre bu dengeleri iyi gözetmiş; emek verenlere, mücadele edenlere, risk alanlara haklarını teslim etmiştir. Yeni kadroya baktığımızda bunu görebiliyoruz... Çelikbilek gereğini yapmıştır ve bundan sonrası “Ben de varım!” diyenlerin işidir.

İktidarda hal böyle iken, Ana Muhalefet Partisi'nde taşların yerine oturması biraz zaman alacağa benziyor. Bir taraftan disiplin mekanizmasıyla yol açılmaya çalışılırken, diğer taraftan parti içinde geniş bir kesimin olağanüstü kongre çalışmaları sürüyor. Hızır Yılmaz'ın partide oluşturduğu tahribatı düzeltmek hem zaman alacak, hem de hatırı sayılır bir emek gerektirecek gibi görünüyor. Öte yandan, bana göre CHP’nin Meclis Grubu, tecrübesizliğine rağmen iyi başladı. İyi bir ilçe yönetimi de arkalarında olursa, Beykoz’da siyasi arenanın içinde olma ihtimalleri var. Ama mevcut durumun devamı halinde, CHP’nin AK Parti’ye muhalefet edecek mecali olacakmış gibi görünmüyor.

30 Mart Seçimleri’nde yapılan yanlış politikaların farkına varan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bile ekibini yenilemişse, Musa Aksu’nun bana göre ısrar etmesinin bir anlamı yoktur.

Seçim öncesi; kimisi kumdan kaleleri yıkacaktı, kimisi yayınlanacak bir kasetten, ortaya konulacak bir evraktan ya da Yücel Çelikbilek'in samimi bir ortamda doğallığının gereği olarak kullandığı bir cümleden medet ummuştu. Bu şekilde siyaset yapıldı. Hatta kampanyanın son günlerinde bir kahpe kurşunu misali bunu kullanan, Rize tabiriyle “Ahpon sinekleri” son kozlarını oynadı.

Kimsenin kendine özgü bir propagandası yoktu. AK Parti'nin haricinde hiç kimse Beykoz için yeni bir şey söyleyemedi. Hal böyle olunca bize de Beykoz için gerçekçi hareket edenleri savunmak düştü. Beykoz adına, Beykoz için en faydalı olacağını düşündüğümüz hizmet kervanının Beykoz’a yönelik faydalarına dikkat çektik. Sağa sola yalpalamak bizim işimiz değildi zaten. Aslını inkâr edenlerden olamazdık.

Basınından, siyasi partisine, sivil toplum örgütünden, köy derneğine varana dek Beykoz’daki birçok kurum ve kuruluş, kişisel çıkarları doğrultusunda siyaset yapan kesimler tarafından zapt edilmişti. Burada konuşlanmış kimi menfaatçiler, çeşitli bahanelerle Beykoz'un geleceğini köreltmeye çalıştı. Kapı arkalarında pazarlılar yapıldı. Sözler, vaatler havalarda uçuştu. Hatta o kadar ki, sırf “Dost Beykoz” sahip çıkıyor diye, ayan beyan ortada duran gerçekleri görmezden gelen hainler türedi. Ama çok şükür ki, doğrunun bir tane olduğu ortaya çıktı.

Beykoz’da kim Beykoz’un yararına muhalefet üretti. Üretenlerde malum, yalan, dolan, fırıldaklıkla havanda su dövdü.

Bu durum Türkiye genelinde olduğu gibi Beykoz'da da ciddi bir muhalefet boşluğu olduğunu ortaya koymaya yetmez mi? Yani iktidarın yanında, gerektiğinde ona eleştirileriyle yol gösterecek ne bir parti, ne de bir kurum var.

Görünen o ki bu iş de bize düştü... İktidarı sahiplenmiyoruz, iyi yaptıkları her şeyi alkışlayacağız. Amma velakin adam gibi muhalefeti de yapacağız… Doğruları savunurken, Beykoz tezinden yola çıkmıştık, yine yapıcı eleştirilerle yanlışları önleyici fikirlerimizi söyleyecek, eleştirilerimizi sıralayacağız.

Beykoz’da her şey değişti… Biz de değişiyoruz… Yenileniyoruz… Kurumsal manada çalışmalara başladık. Zannediyorum bir ay içinde tamamlamış oluruz. Web sitemizden, görsel yayınımıza, sayfa düzenimize… Yazar kadromuzdan, yönetimimize… Logomuzdan yazı karakterimize varana dek, komple bir değişim süreci içindeyiz.

Yeni dönemde çok farklı bir Dost Beykoz göreceksiniz... Biz bu zamana kadar bize güvenenleri hiç mahcup etmedik, vatandaşımızı aldatmadık. Hatamız olmuştur da yanlışımız olmamıştır… Muhabbetimiz olmuştur da ihanetimiz hiç olmamıştır.

Yeni dönemde tek haber kaynağımız yine Beykoz olacaktır... Beykoz'a zarar veren her şeyin karşısında, Beykoz’a katkı sağlayanlarla da daima yan yana olacağız...

Bizi eleştirin ancak hakaret etmeyin… Bizi sevmeyin ama güveninizi de eksik etmeyin…

Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz!” derler…

12 yıldır gece gündüz çalışıyoruz, üretiyoruz…

Bizi sevmeyin ama bu büyük mücadeleye ve emeğe en azından saygı gösterin…

Adaletsizlik, aşırılık etmeyin…

Yazarın Yazıları