Seçimlerin beş ay öne alınmasıyla birlikte kulisler hareketlenmeye başladı. Bir taraftan genel merkezlerin anket trafiği artarken, diğer taraftan genel merkezinin politikalarını -extra large-gelmesine rağmen Beykoz’da uygulamaya çalışan siyaset aktörleri manşetlerimizden inmez oldu.
Geçtiğimiz günlerde Başbakan Erdoğan için yaptığı özel anket çalışmalarıyla bilinen Denge Araştırma Merkezi’nin anketörlerine yakalandım. Aslında iyi de oldu. Sorular çok inceydi, bayıldım. Tamamen adayı belirlemeye yönelik sorularda neler yoktu ki.
İcraatlardan memnun musunuz?
Hangi icraatları başarılı buluyorsunuz, hangileri başarısız?
Genel seçimlerde hangi partiye oy verdiniz?
Geçen yerel seçimlerde kime oy verdiniz?
Mevcut Belediye Başkanının iletişimini nasıl buluyorsunuz?
Bu seçimlerde aynı kişiye oy verir misiniz?
Vermezseniz Belediye Başkanı olarak kimi görmek istersiniz?
Belediyenin sosyal hizmetlerinden memnun musunuz? Vesaire…
Söylenenlere göre 350 bin kişi üzerinde yapılan bu anket Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı anketi.
Yine söylenenlere göre Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın özel olarak yaptırdığı bu anket sır gibi saklanırken, MKYK toplantısında sonuçlar üzerine müzakere yapılacak.
Ancak kamuoyuna sızan bazı bilgiler de yok değil.
Mesela Partinin oyu ile Belediye Başkanının oyu arasında uçurumlar olan bölgeler hayli fazlaymış.
Örneğin; bir ilçede AK Parti’nin oyu yüzde 60’larda seyrederken Belediye Başkanı’nın oyu yüzde 40 civarlarında. Kimi yerde yüzde 70’e çıkan AK Parti oylarına karşılık Belediye Başkanından memnuniyet oranı 35’lerde…
Sıkıntılı bir durum olmalı ki Başbakan Erdoğan konuyla bizzat ilgilenmeye başlamış.
Sonuç itibariyle aday belirlemeye yönelik olduğu açıkça anlaşılan bu anket kesin belirleyici olmasa da başkanların kanaat notunu oluşturacak.
Geçelim.
Gözlemleyebildiğim kadarıyla Beykoz yerel basını seçim atmosferine oldukça erken girdi. Ancak basından da erken seçim atmosferine giren bir isim daha var.
Hızır Yılmaz…
Siyasi çalışmaları etkileyici. Mesela birçok mahallede seçim büroları şimdiden taramalara başladı.
Renkli kişiliğiyle her ortamda iz (!) bırakmayı başaran Yılmaz, bir taraftan da Genel Başkanının açtığı yoldan yürümeye devam ediyor.
Göreve geldiği günden bu yana otuzun üzerinde haberle Dost Beykoz’da yer bulan Hızır Yılmaz’ın sık sık özür dilemek zorunda kalması üslup konusunda bir sıkıntısı olduğuna işaret etmez mi?
Beykoz’un bu üsluba prim tanımayacağını önceki yazılarımızdan uyarmamıza rağmen… Adeta futbol sahasında açılmış seviyesiz bir pankart gibi her ortamda şirazeyi biraz daha kaydırıyor. Seçim atmosferinde bu üslup nereye gider; hayal gücümü zorlayamıyorum.
Ancak bildiğim bir şey var ki; “kestiklerimizi de onlara göndereceğiz” diyerek yerel siyaseti bir ilçe başkanına yakışmayacak seviyelere indirirseniz, Genel Merkeziniz “siyasi hayatı bitti” –ki bence yeni başlıyor!- diye baktığınız yakışıklı birini yerinize aday gösterebilir. Zira bu politika belki ulusal gündemde zaman zaman zemin bulabilir ama yerelde, hele hele Beykoz’da tutmaz.
Benden söylemesi.
Vesselam.
