Beykoz’da bacasız sanayi dönemi

Türk turizmine hizmet veren büyük ve köklü firmalarda yıllarca yöneticilik yaptıktan sonra aynı sektörde işletmeci olan Gökhan Koçak ile hem Beykoz’u hem Türk turizmini hem de Legend Hotel Cumhuriyetköy’ü konuştuk.

Öncelikle Gökhan Koçak’ı tanıyalım? 

1976 Almanya doğumluyum ancak aslen Ankara Kızılcahamamlıyım. 1989 yılından beri turizm sektöründeyim. Lise ve üniversite eğitimimi turizm üzerine almam turizmin yaşam biçimim olmasını sağladı sanırım. Keza Lise yıllarım da 6 ay okul 6 ay staj şeklinde geçtiği için turizm genlerimize işledi diyebilirim. Aralıksız 23 yıldır Türk turizmine yön veren, milyonlarca turist ağırlayan büyük turizm firmalarında çeşitli kademelerde görev yaptım.

Ağırlıklı olarak Antalya bölgesinde bulundum. Alanya’da otelcilikle başladım turizme 89’da ve bir süre sonra acente olarak devam ettim. Türkiye’nin büyük Tur Operatörleri’nden Oger Tur’da uzun yıllar tur rehberliği yaptım. O yıllarda Oger Tur ülkemize yılda 1 milyon turist getiriyordu ve ben on binlercesini uçaktan inişlerinden ülkelerine dönüşüne kadar ki tatil programlarında ağırlıyor ve ülkemizden memnun ayrılmalarını sağlıyordum.

Yıllar içerisinde kariyerim yükseldi ve büyük acenteler da yöneticilik, koordinatörlük, bölge temsilciliği ve genel müdürlük görevlerinde bulundum. Alanya’dan İstanbul’a kadar tüm kıyı şeridinde turizm alanında çalışmalarımız oldu. 2001 yılında otelcilik sektörüne dönüş yaparak kendi işletmemizi kurduk. Ardından Marmaris’te de 4-5 yıl kadar Hollanda, İngiliz ve Rus turistlere hizmet verdik.

Beykoz maceranız nasıl başladı? 

Geçtiğimiz yıl İstanbul’a geldim ve İstanbul’da otelcilik alanında çalışmalara başladım. Metro Holding bünyesinde yer alan Legend Hotels zincirlerinin satış danışmanlığını yapmak üzere göreve başladım ve kısa bir süre sonra tüm tesislerin Genel Koordinatörlüğü görevine getirildim. 

Riva’da 187 odalı devasa bir tesis, Polonezköy’de 25 odalı butik bir otel hemen karşısında 75 odalı Park Otel ve Cumhuriyetköy’de Türk Turizmine her açıdan hizmet verebilecek nitelikte, Beykoz için de övünç kaynağı olacak 5 yıldız konforunda Legend Hotel Cumhuriyetköy.

80 dönüm arazi üzerinde şehir merkezine bu kadar yakın olup şehir hayatının olumsuzluklarından bu denli uzak başka bir yer bulamazsınız. 30-35 dakikada buradan Taksim’e gidebiliyorsunuz ki bu çok önemli bir ayrıntıdır. İstanbul’un arka bahçesi olan, hem Beykoz’a hem Boğaz’a bu kadar yakın bir yerde otelcilik yapmanın cazibesine kapıldık diyebilirim. Bu önemli tesislere ciddi yatırımlar yapıp Türk Turizminin hizmetine sunan Metro Holding’in değerli yöneticileri profesyonel anlamda işletmeye devam edebilecek insanlarla bağlantıya geçme arzuları oldu. O dönemde ben de tesislerin başında olduğum için ben talip oldum ortaklarımla birlikte. Bu arada Naturland Ecologic Club adında Antalya’da da 5 yıldızlı bir otel işletiyoruz. Doğal bir ortamın, ekolojik tarımın yapıldığı bir yer. Aynı şekilde burada da kendi domates, salatalık ve biberimizi organik olarak üretip konuklarımıza sunuyoruz. Doğal bir ortamda 80 bin metrekare alan üzerinde Türkiye’de kolay kolay göremeyecekleri çeşitli hayvan türleriyle doğal bir ortam oluşturduk. Lama, ceylan, karaca, tavşan, kuğu, ördek, kaz gibi birçok çeşit evcil hayvanımız 80 dönüm içerisinde özgürce dolaşabiliyorlar. Kesinlikle kafese kapatmıyoruz.

Hemen tesisimizin arkasında yaklaşık 600 metre mesafede doğal bir gölümüz var. Gölümüzün çevresinde hem yürüyüş parkurlarımız var hem de ATV denilen dört çeker motorlarla ATV turlarına çıkabiliyorsunuz. Gölümüzün kenarında piknik alanımız var ve bin kişiye kadar piknik organizasyonları alabiliyoruz. Tabi göl kenarında kır düğünü yapmak isteyenler için de inanılmaz bir mekan. İki bin kişiye kadar göl kenarında düğün nişan organizasyonları alabiliyoruz.

Beykoz’u yeni tanıdınız. Beykoz’la ilgili izlenimleriniz nelerdir ve Beykoz’un turizm potansiyelini nasıl görüyorsunuz?

Beykoz’u işletmecilik anlamında yeni tanıyorum… Aslında Beykoz’u tüm dünya tanıyor. Sadece İstanbul’un değil Türkiye’nin en güzel köşelerinden biri. Fakat maalesef turizme çok fazla açılamadığını gördük. Bunu Ege, Antalya ve İstanbul’da 1980’li yıllardan bu yana uluslararası turizmde çok önemli işler yapan insanlar olarak söylüyoruz. Dünyanın bir çok ülkesinde –mesela Dubai- insanlar doğal bir koy, ada veya sahil yapabilmek için milyonlarca dolar yatırım yaparken Beykoz’da bu güzelliklerin tamamı Allah vergisi. Bu potansiyelin bacasız sanayi denilen turizm de değerlendirilmemiş olmasını büyük bir kayıp olarak değerlendiriyorum.

Beykoz potansiyelden gerekli katkıyı çekemiyor 

Bu potansiyelden yerli ve yabancı turistlerin yaralanamaması üzücü bir durum. Düşünsenize insanlar buradan kalkıp 750-800 km yol gidiyor. Deniz kenarında konaklamak, deniz ve havuz imkânlarından yararlanıp sahil bandında dinlenmek için. Sahilde oturayım, balık yiyeyim, çay içeyim diye 800 km gidiyor insanlar. Kendimden pay biçeyim. Ailemle Boğaz’da bir gezinti yapıp, bir yerde oturup çay içip dinlenebileceğim bir yer arıyorum. Oturup yemek yiyecek ve sohbet ederken, hem de Boğaz’ın o muhteşem güzelliklerini seyredebileceğim yer arıyorum. Maalesef bu gün Beykoz’da bunu bulabilmek mümkün değil. İnanıyorum ki sayın yöneticilerimiz bu konuda gerekli olan yatırımları da girişimleri de hayata geçirecektir. Zira böyle muhteşem doğal zenginlikleri olan bir coğrafyada alternatiflerin dolayısıyla da kalitenin çok fazla ve yüksek olması gerekir diye düşünüyorum. Tabi benim bu gözlemlerim naçizane bir işletmeci olarak, bir profesyonel olarak yaptığım gözlemler. Ama aynı zamanda ülkenin dertleriyle dertlenen bir vatandaş olarak da bu konuyu önemsiyorum.

Legend Hotel Polonezköy ve Cumhuriyetköy Beykoz’da pek tanınan tesisler değildi. Ne değişti?  

Legend Hotel’in bizden önceki yöneticileri de çok önemli başarılara imza atmış ve ulusal ve uluslararası turizmde başarılı hizmetler vermişlerdir. Ortaklarım ve ben de çeyrek asra dayanan tecrübelerimiz ve sektörde hep lider gruplarla çalışmamızın kazandırdığı vizyonla kendi tarzımızdan kaynaklanan bir çalışma yürütüyoruz. Biz uzun yıllar Akdeniz ve Ege sahillerinde hizmet veren turizmciler olarak Beykoz’un farklı olmadığını düşünüyoruz. Bunu insanlara tanıtımla anlatabilirsiniz. İnternet, gazete, TV ve diğer iletişim kaynaklarından yararlanarak bunu sağlamaya çalışıyoruz. Ancak bütün bunların yanında en önemli ve başarılı tanıtım müşteri memnuniyetidir. Müşteri memnuniyetini sağlamak için de bütün ekibimle 24 saat en iyisini sunmaya çalışıyoruz. Sanırım bu gayretlerimiz Legend Hotel’i kamuoyunda konuşulur hale getirmiştir diye düşünüyorum.

Fiyat politikanız ve verdiğiniz hizmet ve imkânlar neler? 

80 dönüm arazi çok ciddi bir arazi. Doğaya en uygun şekilde inşa edilmiş ahşap görünümlü yapılarımızla ana bina ve bungalov tipinde konaklama imkanları sunuyoruz. İstanbul’un sıcağından en az 2-3 derece daha serin bir ortam. Sadece yaz aylarında değil kışın da çok güzel bir ortamımız var. Abant Gölü veya Sapanca Gölü’nde bulacağınız huzuru burada da fazlasıyla bulabilirsiniz. Şömine başında çayınızı, kahvenizi yudumlarken göl etrafında kar yürüyüşü de yapabilirsiniz.

6 tane toplantı salonumuzda Koç Grubu, Sabancı Grubu, Damat Tween, Alarko Grubu, Türk Telekom gibi birçok uluslararası şirketimiz motivasyon toplantıları, eğitim toplantıları gibi kurumsal toplantılarını tesislerimizde yapıyor. Yine hafta sonları bu şirketlerimizin piknik organizasyonlarına ev sahipliği yapıyoruz.  

Spor Turizminde de şu an Güreş Milli Takımımız Eylül Ayı’nda Tayland’da düzenlenecek dünya şampiyonasına otelimizde hazırlanıyor. 42 sporcu ve antrenörleri otelimizde ve onları ağırlamaktan büyük şeref duyuyoruz. 

Yine Açık ve kapalı havuzlarımız, fitness salonlarımız, sauna, solaryum, jakuzi, ormanda paint-ball, ATV, trekking, gibi birçok hizmetler otelimiz bünyesinde mevcut.

Nişan ve düğün organizasyonlarında otelimizin farkını yaşamalısınız: 

Otelimizin açık havuzunda 700 kişiye kadar havuzbaşı nişan, düğün ve sünnet organizasyonlarıyla konuklarımıza hizmet verebiliyoruz. Yine Göl kenarında 2000 kişiye kadar kır düğünü yapabiliyoruz. Balo salonlarımızda ise 100 kişiden, 400 kişiye kadar düğün, davet ve her türlü organizasyonlarda konuklarımızın hizmetindeyiz. 

1000 kişiye düğün yapabiliyoruz, hem de yemekli! 

Otelimiz geniş arazisi, göl kenarı, havuzbaşı, açık ve kapalı balo salonları gibi son derece geniş ve ferah ortamlarda konuklarımıza nişan-düğün ve sünnet organizasyonlarıyla arzu ettikleri kaliteyi ve fazlasını sunacak olanaklara sahip. 1000 kişiye kadar yemekli düğün organizasyonunu göl kenarında kır düğünü konseptinde, 700 kişiye kadar havuzbaşında ve balo salonlarımızda her türlü davet, organizasyon ve toplantılarınızı Legen farkıyla gerçekleştirebilirsiniz. 

Fiyatlarımız kesinlikle piyasa şartlarının üzerinde değil. Yani çok uygun... 

İstanbul’a eskiden beri geldiğimde şu an bizim sunduğumuz fiyatları bulamayıp, fiyatların yüksekliğinden yakınırdım. Çoğunlukla da kalmadan, işlerimi aynı gün bitirir ve dönerdim. Çok cazip ve uygun konaklama imkanları sunuyoruz. Vatandaşlarımızın normal bir büfe veya restaurantta oturup bir akşam yemeğinde ödeyeceği ne ise bizde de inanın fiyat ondan fazla değil. Konaklama ise oda kahvaltı ve yarım pansiyon olmak üzere iki türlü. Her iki gruptaki konuklarımız açık kapalı yüzme havuzu gibi birçok alternatiften de ücretsiz yararlanıyor. Hafta sonlarında da fiyatlarımız biraz daha farklı ama kesinlikle çok uygun.

Beykozluları Pazar günleri açık büfe kahvaltıya bekliyoruz. 

Özellikle Pazar günleri Beykozlu dostlarımızı sabah kahvaltısına bekliyoruz. Son derece zengin, yok yok diyebileceğimiz bir kahvaltı sunuyoruz konuklarımıza. Denemenizi tavsiye ediyorum.

Gökhan bey gözlemleyebildiğim kadarıyla iddialı bir yapınız var. Legend Hotel’i cazibe merkezi yapmak için ne gibi projeleriniz var? 

Daha çok insanımızın dikkatini çekmesi için hem görsel hem de yaşamsal manada tesislerimize bir takım zenginlikler katma gayreti içerisindeyiz. Görsel reklam önemli ama en önemlisi sunduğunuz hizmetin zenginliği, kalitesi ve fiyatıyla alakalı. 

İstanbul’un en büyük Aqua Park’ını yapmak istiyoruz... 

Eğer mümkün olursa ve değerli yöneticilerimiz gerekli izinleri verirse tesisimize bir aqua park yapmak istiyoruz. İstanbul’un sahip olduğu en büyük aqua parklardan birisini yapmak istiyoruz. 8-10 band olmasını arzu ediyoruz. 80 dönüm üzerindeki arazimizde bu bizim için çok zor değil. 20 milyona dayanan İstanbul nüfusunun tamamı Ege veya Akdeniz sahillerine gitmediğini düşünürsek Beykoz’da neden bir su parkı yapmayalım. Bunu düşününce kulağa çok cazip geliyor. Aileler hafta içi veya hafta sonları çocuklarıyla birlikte su parkımıza gelip diledikleri gibi faydalanabilecekler. 

Uluslararası bit takvime girebileceğimiz Formula 1 yarışlarının minyatürize edildiği maket arabalarıyla yapılan bir versiyonu var. Şu an birçok ülkede uluslararası bir takvimle bu yarışlar yapılıyor. Türkiye ayağı İstanbul’da ve İstanbul ayağı da inşallah Beykoz Legend Hotel’de olacak. Bununla ilgili çok ciddi bir çalışmamız var. Dünyada şu an orta gelir seviyesinin üzerinde çok ciddi bir kesimin takip ettiği, İspanya, Hollanda Avusturya gibi ülkelerde çok sıkı takipçileri olan bir aktivite. Beykoz’un uluslararası turizmde yüzünü ağartacak bir proje.

Düşünceleriniz, projeleriniz Beykoz adına son derece mutluluk verici. Ancak böyle bir tesisin olmazsa olmazı mutfaktır.  

Çok profesyonel bir kadroyla çalışıyoruz. Aşçılarımız ülkemizin fenomeni halie gelen Bolu’dan. 12 kişilik bir aşçı kadromuz var. “80 odalı bir otel için çok değil mi?” diyebilirsiniz ancak bilhassa hafta sonları çok kalabalık grupların piknik organizasyonları, toplantı ve davet organizasyonlarına cevap veriyoruz. Aynı anda 1000 kişiye kadar yemek organizasyonlarına cevap verebilecek kapasiteye sahibiz. Mutfağımızın çok çeşitli lezzetleri ve özel tatları var. Beykoz dostlarının mutfağımızı test etmelerini çok isterim.

Kaç kişi istihdam ediyorsunuz 

Buna her şeyden önce bir Türk vatandaşı olarak cevap vermek istiyorum. Her gün gazete okuyan ve ülkesinin dertleriyle dertlenen bir insanım. Ülkesini çok seven ve ülke gerçeklerine kayıtsız kalamayacak bir insan olarak, ülkemizde işsizlik olduğu için huzursuz olan, rahat uyuyamayan bir girişimciyim. Beykoz’un da bu ciddi ülke probleminin ortalamalarının çok daha üzerinde bir işsizlik sorunu olduğunu biliyorum. Biz de girişimci olarak bu sorunun çözümü noktasında ne yapabiliriz de katkı koyabiliriz diye düşünürken mevcut tesisimize ihtiyaçlarımız doğrultusunda eleman bulma konusunda güçlük çekiyoruz. Ben çok ciddi talepler olur, acaba başvuruları nasıl eleyip, kimlere nasıl yardımcı olabiliriz diye düşünürken maalesef sonuca varamadık. Nereye başvurduysak özellikle servise ne garson arkadaşlar ne de onların yardımcısı olacak komi arkadaşlar bulabildik. Durum bu olunca mevcut kadromuz maalesef biraz daha fazla çalışmak zorunda kalıyor. Verdiğimiz maaş ve haklar konusunda da piyasa şartlarının üzerinde olmasına rağmen halen arzu ettiğimiz yerde değiliz. Yani aslında ülkemizde işsizlik sorunu yok sanırım. 

Sinan Kavrak / Özel Röportaj