Ekrem VANLI
  • 28/06/2016 Son günceleme: 28/06/2016 23:31
  • 6.739

Mevlâ’mızın lütuf ve ihsânı ile farz olan Ramazan orucumuzu eda edip, içinde kadir gecesi bulunmayan bin aydan daha hayırlı olan kadir gecesi de yaklaşmakta ve ihyaya gayret edeceğiz ve yine üzerimize borç olan zekât ve sadaka-i fıtırlarımızı verdik ve vereceğiz, bu aya mahsus olan ibâdetlerimizi böylece yaptıktan sonra yine mevlâmızın lütuf ve keremi ile hep beraber bayrama doğru gidiyoruz.

Bayram günü yüce Rabbimizin emrine imtisal ederek, bu mübarek aya hürmet edip, oruç farizasını yerine getirenler için dünyada Rabbimizin ihsan buyurduğu sevinç, saadet ve ilahî bir ziyafet günüdür. 

Bu günün fazileti hakkında İbn-i Mesud hazretleri şöyle rivayet ediyor: Bir gün Peygamberimiz (sav) buyurdular ki: ‘Müminler oruçlarını tutup bayrama çıktıklarında Allâh-ü Zülcelâl hazretleri şöyle buyurur: ‘’Ey Meleklerim! Her amelin sâhibi ecrini ister. Benim emrime riâyet ederek nefsine sahip çıkıp oruçlarını tutmuş olan kullarım da bayrama çıkmışlar ve benden ücretlerini istemektedirler. Sizler şâhit olunuz. Ben onlara affımla ve rahmetimle muamele ettim.’’buyurur. Bunun üzerine oruç tutan müminlere hitâben:’’Ey Allâh’ın emrine riâyet ederek, oruçların hakkıyla tutan Ümmet-i Muhammed! Sizlere müjdeler olsun. Geldiğiniz yerlerinize dönünüz. Sizlerin seyyiâtı, hasenâta tebdîl olundu.’’

Bu günler malûmunuz, Ramazân-ı Şerîf olması hasebiyle oruç tutmak farz. Bayram günü ise haram. Yine Ramazan-ı şerifte, dinî bakımdan suç sayılan yeme ve içme, Ramazan bayramında bir nevî ibâdet olmaktadır. Zirâ her ikisinde de Rabbimizin rızası aranmaktadır. Ancak Ramazanı şerifte bu rızâ-i ilâhîyi oruç tutarak aramıştık. Bayram günü ise bayram yaparak aramaktayız. Biz kullar için mühim olan husus, İlâhî emre riâyet etmektir. Zira Rabbimizin rızasını kazanmak da onun emrettiği hususları, emrettiği zamanda, emrettiği kadarını yapmakla mümkün olur.
 

Gerek ramazan ve gerekse kurban bayramlarının, İslam toplumlarının eski dönemlerin izlerinden arınması ve müstakil bir kimliğe bürünmesinde de rol oynadığını söylemek gerekir. Nitekim, Medine’ye hicret ettikten sonra, bura sakinlerinin İran’dan alınma Nevruz ve Mihrican bayramlarını kutladıklarını gören Hz. Peygamber (S.A.V) “ Allah sizin için o iki günü, daha hayırlı iki günle, kurban ve ramazan bayramıyla değiştirmiştir.” (Ebu Davud, Salât : 245; Nesei, Salâtü’l – Îdeyn : 1 ; Müsned 3, 103,235,250)

 

 Ramazan ayının bereketi, mağfireti, feyzi, rahmeti sebebiyle yumuşayan kalplerimizin bu inceliğini bayramla pekiştirmek; okunan Kur’anlardan, yapılan dualardan, tutulan oruçlardan, verilen fıtır sadakalarından meydana gelen sevabın gönüllerimizde bıraktığı manevi lezzetle bayrama çıkmak bu melekleşme iklimini devam ettirmek üzere yapacağımız tevbe ve istiğfarlarda cemaat bereketini yakalamak, yardımlaşmayı, dayanışmayı, sevgiyi ilerletmek, dargınlıkları, kırgınlıkları, küslükleri atıp, İslâm’ın eşsiz peygamberi Hz. Muhammed (S.A.V)’in her müslümana nihai hedef olarak gösterdiği “. . . Ey Allah’ın kulları, kardeş olunuz.” şuuruna ermek, bayramla yaşanacak mutluluklardan bazıları olsa gerek. Esasen, bu iklimi yakalamışsak bayramı hak ettik demektir.

Bayram namazı Hanefilere göre, vâcib; Şâfîîlere göre, sünnet-i ayn (yani, namaz ile mükellef olan  her müslümana sünnet-i müekkede), Mâlikî’lere göre sünnet-i müekkede ve Hanbelîlere göre farz-ı kifâye’dir.

Ramazan bayramında yapılması gerekenleri kısaca özetler isek;

1- Boy abdesti almak, dişleri fırçalamak, en yeni, en temiz elbiselerimizi giymek.

2- Gümüş yüzük takınmak ve sabahleyin erken davranmak, vakit kaybetmeden camilere gitmek.

3- Bayram namazından önce fıtır sadakasını fakirlere vermiş olmak.

4- Mümkünse bayram namazına yaya gitmek, gidiş-dönüş yollarını ayrı tutmak.

5- Bir ya da üç kadar hurma ( veya tatlı bir şey ) yemek.

6- Güzel koku sürünmek.

7- Namazdan sonra musafaha yapmak, kucaklaşmak.

8- Dargınları barıştırmak.

9- Yetimleri sevindirmek, fakirleri gözetmek, hastaları ziyaret etmek.

10- Akraba, hısım ve komşuları ziyaret etmek, hediyeleşmek.

11- Kabirleri ziyaret etmek, onlar için duada bulunmak, ölümü düşünmek, ibret almak.

12- Sevinç göstermek, güler yüzlü olmak.

13- Tekbir getirmek.

Yüce Rabbim, sağlık ve afiyetle tekrarına eriştirsin.

Birliğe, beraberliğe ve rahmete vesile olması niyazıyla bayramınızı tebrik ediyorum.

 

 

Yazarın Yazıları