A. Raif ÖZTÜRK
  • 01/01/1970 Son günceleme: 10/09/2012 00:11
  • 16.335

Bu kez konuya girizgâh yapmadan direkt gireceğim, çünkü bu konu öyle önemli bir konu ki, bir an önce takdim etme zorunluluğu var. Çünkü, bu güzellikler ve hazineler, bir takım yarasalar tarafından çok engellenmek istendi ve çok geciktirildi.

 

  • Çünkü konu olan zât, ışıktan, nurdan ve doğruların halka öğretilmesinden rahatsız olan yarasaların, en çok korktukları, ürktükleri, bir an evvel susturmak ve mutlaka gizlemek istedikleri ve üstünü örtmeye çalıştıkları bir şahsiyettir.

  • Çünkü konu olan zâtın, asrımızın en seçkin imamı olduğu, yüzün üzerinde ülkelerde kabul edilen bir şahsiyettir.

  • Çünkü konu olan zât, kabrinin halk tarafından bilinmesi halinde bile, o bölgenin Kâbe’deki gibi izdihama dönüşeceğinden endişe edilecek kadar çok sevilen ve takdir edilen yüce bir şahsiyettir. Bu nedenle de kabri bile gizlenmiştir. 

  • Çünkü konu olan zât, Hz. Muhammed SAV’in asrımızdaki ihtiyaç ve problemlere göre, donanımlı olarak gönderilen en BEDÎ bir vârisidir.

  • Çünkü konu olan zât asrımızın bedîsi, tek kelimeyle; BEDİÜZZAMAN’DIR.

Bu konuda çok araştırmalar yaptım ve birçok kitaplar okudum, asrı güzelleştiren adam hakkında yeni çıkan her kitabı okumaktan büyük keyif ve mutluluk duyuyorum. Bu itibarla, birkaç gün önce elime geçen “ASRI GÜZELLEŞTİREN ADAM, BEDİÜZZAMAN” kitabını da hemen okumaya başladım. Bediüzzaman Hz.’nin eserlerinin, artık 50’den fazla dillerde basılarak 100’ün üzerinde ülkelerde okunduğu için midir, yoksa bu kitabın birçok belgesellerden oluşturulduğu için midir, bilemem ama bana, mükellef bir yemek ziyafeti üzerine, “kaymaklı baklava” gibi geldi.

Her yönüyle çok sevdiğim, takdir ettiğim ve kendisinden örnek almaya çalıştığım Sn. Mustafa ÇALIŞAN ağabeyimin kaleme aldığı bu kitabı, herkese hararetle tavsiye ediyorum. Hattâ“..evet, ben de Bediüzzaman Hz.’ni tanıyorum, seviyorum ve erişilmez kabiliyetlere sahip olduğunu da gözlemliyorum, fakat bu bildiklerimi sevdiklerime anlatmayı beceremiyorum”diyorsanız, “bu kitabı tüm sevdiklerinize gönül rahatlığı ile hediye ediniz,sizin yerinize bu kitap anlatsın” diyorum…

Şimdi; tamamen haksız yere, kendisine yıllarca çektirilen her cefânın, edilen her türlü ezânın altından kalkıp büyüyen, devleşen ve güçlenen Bediüzzaman Hz.’ni, ilim erbâbı kanaat önderleri nasıl tarif etmiş, kısaca onlara bakalım.

  • Prof. Dr. Mehmet Görmez: Türkiye Diyanet İşleri Başkanı.

“Efendimizin; ..Âlim ile ÂLEM arasında kurduğu muhteşem ilişkinin, 20. Asırdaki en büyük mümessillerinden olan Bediüzzaman Said Nursi’yi minnetle, şükranla ve Rahmetle yâd ediyorum. Üstad Bediüzzaman Hz., VARLIĞI, EVRENİ, KÂİNATI, öğrencilerin önlerine ve rahlelerinin üstüne koyarak, okudukları bir kitap haline getirmiş. Ve bunun asıl amacının, TAHKİKİ ÎMAN olduğunu ifade etmiştir. Bu risaleler okunduğunda varlığın, âdetâ satır satır Allah c.c. adına okunduğuna şahit olunuyor…”

  • Prof. Dr. Nevzat Tarhan: Üsküdar Üniversitesi Rektörü. (Ünlü psikiyatrist.)

“Bir hadîs-i Şerifte Hz. Peygamberin (SAV) ‘..Ben âhırzamana ulaşsaydım, Kur’ân-ı Kerime yapılan hücumlara karşı, HÜCCET (delil ve ispat) KILICI ile mukabele ederdim’ sözünü öğrendiğimde çok şaşırmıştım. Çünkü, Bediüzzaman da tam böyle yapıyordu.Bediüzzaman, hiçbir asayişi bozacak bir eylem içinde bulunmadı, tam tersine dindar insanlar yetiştirerek asayişe çok hizmetler etti…”

  • Prof. Dr. Ahmet Akgündüz: Rotterdam İslâm Üniv. Rektörü.

“İnsanlık âlemi, büyük insanların kıymetlerini zamanında tam takdir edememişlerdir. Sonradan ise bu takdir edememenin cezasını, hem muâsırı olan insanlar, hem de nesilleri çekmişlerdir. Cumhuriyet nesli Bediüzzaman’ı yanlış tanımış, daha doğrusu senelerdir devletin bütün imkânları ve bukalemun türünden aydınları kullanılarak, Bediüzzaman, Cumhuriyet nesline kötü tanıtılmaya çalışılmıştır. Kıymetli bir hazinenin kendisi kadar, o hazinenin anahtarı hükmünde olan tanıtıcı eserlere de ihtiyaç vardır. İşte Mustafa Çalışan’ın, ANAHTAR hükmündeki bu eserini okuduğunuz zaman bana hak vereceksiniz…”

  • Prof. Dr. Faris KAYA: İst. İlim ve Kültür Vakfı İcra K. Başkanı.

Bediüzzaman; eserlerini İMÂN üzerine inşâ etmiştir. O, hep zor ve meşakkatli olan tamire, inşâya ve ıslaha dayalı bir yol izlemiştir. Tenkit ve tahripten, itina ile uzak durmuştur. Yıkmak, yok etmek, tahrip etmek, gibi kelimeler onun hizmet lügatinde yoktur ve MÜSBET HAREKET esastır. Dünya namına onun hiçbir şeyi olmamış, hiçbir şeyin arkasından koşmamış ve tek hedefi Kur’ânî yaşayarak, Kur’ânın DELLÂLI olmaktı… 

  • Prof. Dr. Suat YILDIRIM: Fatih Üniversitesi Mütevelli heyet Üyesi.

“Bediüzzaman, 20. Asır Türkiye’sinde, büyük Îman hareketini başlatarak, yüzyıla mührünü vuran müceddittir. Gerçekten, BÜYÜK olmanın başlıca ölçülerine sahip idi. 50 Yaşından tâ ömrünün sonuna kadar, otuz küsur yıl kendisine sürgün ve zindan hayatı yaşattılar. Günümüzün Başbakanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘..Bitlis’li Said NURSİ’SİZ Türkiye’nin, maneviyatı noksan kalır’ sözü, Türkiye ve Dünya’ya karşı, en yetkili ağızdan onu aklamaktır. Hatta iade-i itibardır, milletimize verdiği büyük hizmetleri, tamamen ikrârdır. Ona yapılan haksızlıklara karşı bir helâlleşmedir…

Diriler, ölenlere haklarını helâl ederler. Evet, şimdi helâlleşme vaktidir.

Acaba o mu bizden helâllik istemeli, yoksa biz mi ondan helâllik istemeliyiz?!...”

Evet, saygıdeğer okuyucularım.  

  • Derin bir nefes alalım ve ASRI GÜZELLEŞTİREN ADAM hakkında sunduğum, yukarıdaki tadımlıkların tamamını, bu kitaptan mutlaka okumaya karar verelim. Bu konuda, yarım asırdan fazla bir zaman, malûm şer güçler tarafından ÖRT-BAS edilerek, bu güzelliklerden mahrum bırakılan şu masum halka, bu eseri ve akabinde de Risale-i Nurları tüm insanlık âlemine tez elden ulaştırmaya çalışalım.

  • Yoksa; Asrımızı güzelleştiren o yüce insan ile helalleşmeden, göçer gideriz. Peygamberimizin SAV, asrımızdaki vârisi olan ve tüm insanlığı kucaklayan bu çilekeş zâtın da bizden isteği budur. Vesselâm…

 

NOT: DİYA Yayınları tarafından basılan bu kitabı, NT Mağazalarında ve tüm seçkin kitapçılarda bulabilirsiniz.

Yazarın Yazıları