Prof. Dr. Faruk ŞEN
  • 22/06/2016 Son günceleme: 22/06/2016 15:54
  • 5.563

Ramazan Bayramı’na yaklaşırken Türkiye’de Dış Politikada ve Alman Parlamentosu’nda kabul edilen Ermeni tasarısı...

 

Ramazan günleri biz Müslümanlar 17 saatlik bir oruç sürecini arkamızda bırakıp Ramazan bayramını kutlamaya hazırlanıyoruz. Ramazan Bayramı hakikaten oruç tutan insanlarımıza bir mükâfat olarak görülebilir. Dargınlıklar biter, aileler birbirlerini ziyaret eder ve yeni ufuklar açılır. Yeni ufuklar Türkiye’de aynı zamanda dış politikada da açılmalı Türkiye’nin güneyde Irak ve Suriye’de olan problemlerinin çözülmesi Rusya ile tekrar eski dost günlerine dönüp mallarımızı satabilmemiz ve turistlerin bize gelmesi Türkiye’nin ekonomik ve politik olarak önünü açar. Fakat Türkiye2nin önünü kapatan başka bir ülke de Almanya oldu. Almanya Parlamento’da: ‘’Türkler Ermeni, Keldani ve Süryanilere soykırımı uygulaması yapmıştır.’’diyerek Türkiye’yi dışlayıcı bir karar aldı bu hem Türkiye’ye hem Almanya’da yaşayan 3 milyon 500 bin Türk’e haksızlıktı.

2 Haziran’da Alman Parlamentosu’nda kabul edilen Ermeni Soykırımı yasasından sonra Türkiye’den Almanya’ya bir yaptırım gelmedi.

Alman Parlamentosu’nda 1 çekimser 1 karşı oyla kabul edilen soykırımı taslağından sonra Türkiye olarak estik gürledik, fakat hiçbir yaptırım uygulamadık. Tek yaptırım Türk kökenli Alman politikacılara yönelik serzenişlerimizdi. Hâlbuki Türkiye’nin elinde birçok koz vardı.

1. Politik olarak Türkiye Almanya ile olan ilişkilerine ciddi bir mesafe koyup serzenişlerini bildirebilirdi.

2. Ekonomik açıdan Almanya’da yapılan belirli ihaleleri dondurmak ve Türkiye’de 4 bin 500 Alman şirketine getirilen birçok kolaylığa sınır getirmek iyi bir adım olurdu.

3. Ankara’da faaliyetlerini sürdüren Alman gizli teşkilatının elemanlarının rahat çalışması önlenebilir. Ortadoğu’yu dinliyoruz diye gelip bizi dinleyen bu elemanların faaliyetlerine sınır getirilmeliydi.

4. İncirlik Havaalanı’nda Almanya için yeni bir pist ve yeni bir hangar yapımına müsaade edilmeyebilirdi.

5. 1992’de Mölln 1993’te Solingen’de başlayan Türklere yönelik yoğun katliamlara karşı TBMM’de bir kınama kararı çıkarılabilirdi.

Bütün bunların yapılmaması Almanya’nın elini rahatlattı. Tek yaptığımız zamanını dolduran Türkiye’nin Almanya Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu’nun geri çağrılması oldu ve hemen de yeni bir büyükelçi atadık. Oysaki araya mesafe koymakta yarar olurdu.

Yazarın Yazıları