Büşra ŞEN ÇOBAN
  • 28/07/2016 Son günceleme: 28/07/2016 18:35
  • 7.081

Muhafazakar görünen kurumları gerçekten muhafazakar sanıyoruz.

15 Temmuz gecesi bir kez daha gördük "Her sakallıyı deden sanma" sözünün ne kadar da doğru olduğunu. Adamlar gerçekten Marks'ın deyimiyle dini afyon gibi kullanmışlar. Muhafazakâr kurum adını ne de çok duyar olduk; muhafazakâr eğitim kurumları, muhafazakar sağlık kurumları hatta muhafazakar eğlence ve tatil merkezleri. Bu kurumların içeriğine bakacak olursak içler acısı. Bir öğretmen abimin bir sözünü hatırladım şimdi. Bu adamlar bu işi aynı Müslüman gibi yapıyorlar. Keşke Müslüman gibi değil, Müslüman’ca yani Müslüman olarak yapsalardı.

Örneğin; Hospital 'da doktor olarak çalışan bir arkadaşım anlatıyor; bir gün hastanede genel koordinasyon toplantısı yaparken bir hastayı aynı ay içerisinde en çok getirenin prim alacağını söylediler, beynimden aşağı kaynar sular döküldü. Bu demek oluyor ki; bir hastayı bir kerede iyileştirme ve o hastayı oyala.

Bu değil İslamiyet’e insanlığa sığmaz. Bu sadece muhafazakâr diye bildiğimiz sağlık kurumundaki çarpıcı örnekten biriydi. Bunu yapan elinde kalan fazla ilacı da kakalar başka şeyleri de.

Üzerinde durulması gereken bir diğer husus da; çocuklarımızı ne hayallerle ne beklentilerle yolladığımız, öğretmenlerine ve yöneticilerine gıpta ederek baktığımız o muhafazakâr sandığımız eğitim kurumları. Yeni mezun olduğum dönemler çiçeği burnunda toy bir öğretmen olarak başvurdum eğitim kurumlarına. Daha çalışma ortamı bana uygun ve nezih diye bildiğim yerler beni hüsrana uğrattı. Maaşları gülünç durumda ve de sigorta sistemleri vahşetti. Yıl olmuş 2000 küsur hala sigortasız, tabiri caizse kaçak işçi çalıştırıyorlardı. Şu an şartları en iyi olan kurumlar gerek sosyal güvenceleri ile gerek çalışma saatleri ile gerek de muhafazakâr sandığım kurumlardan iki kat daha fazla ücret vermesiyle de bildiğim İslamiyet ile alakası olmayan hatta başörtülü öğretmen çalıştırmayan kurumlardır. Çok üzücü ama gerçek. Öğretmenin, çalışanın hakkını gözetmeyen senin evladına nasıl faydalı olur bunlar hep vitrin, bunlar hep Müslüman.

Tabi bir de eğlence mekânlarımız var; Tesettürlülerin reinası olarak bilinen mekânlar gibi. Benzetmede hayır yok. Bu tarz yeme içme odaklı yerlerde yemek yemek israftır, haramdır. İki kişilik iftar menüsünün 200 dolar olduğu bir yerde dua edin de Allah orucunuzu kabul etsin. İslami oteller zaten cabası. Kadın ve erkek ayrı mekânlarda tatil yapıyor diye sen İslamiyet’e uygun bir tatil geçirdiğini mi sanıyorsun!

E. Morin: Büyük tatilin önemi, büyük değerlerin tatil edilmesidir. Sen kendin mi tatil yapıyorsun yoksa inanç ve ibadetlerin mi tatil ediyor? Kadınlar da erkekler de ayrı plajda denize giriyor diye "helal tatil bu" anlayışının sorgulanması lazım.

Eğitim, sağlık, eğlence ve dahası birçok sektörde aldanıyoruz, aldatıyoruz eksik olan şey ne sadece değerlerimiz mi yoksa samimiyet mi?

      

Yazarın Yazıları