Saadettin KILIÇ
  • 26/11/2020 Son günceleme: 26/11/2020 14:26
  • 5.555

​25 Kasım 2020 tarihinde Başkan Recep Tayyip Erdoğan ekonomide büyük reformu açıkladı ama muhalefetin hiçbir kanadından bu reformu gören veya anlayan olmadı.

Ne Emre Kongar, ne Merdan Yanardağ, ne Can Ataklı, ne Emin Çapa ne de muhalefet partilerinden genel başkanlar dâhil hiç kimse ekonomide ki bu büyük reformu görmedi...

Görmezlikten mi geldiler, saf ve pasif muhalefeti mi oynadılar kararı siz verin?

Oysa Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın, 83 milyonu ilgilendiren ekonomideki reform sözleri aynen şöyleydi:

Yurt içi veya dışında kayıtlara geçmemiş serveti olanlardan hiç vergi alınmayacak ve servetleri kayıt altına alınarak ak para olacaklar…”

Yani, herhangi bir TC vatandaşının yıllarca biriktirdiği altın, dolar, mücevherat ne varsa ister çalınmış, ister dolandırılmış, ister gasp edilmiş, ister uğruna cinayetler işlenmiş, ister helalinden, ister haramından olsun ne kadar servet varsa ülkemize gelsin, resmi kayıt altına girsin “nerden kazandın” sorulmayacak ve tüm servetleri bedavadan aklanacak…  Dedi…

Üstelik bu reform 83 milyon Türkiye’yi de aşıyor, yaklaşık sekiz milyar nüfuslu tüm dünyayı da ilgilendiriyor; bu nedenle ekonomide büyük bir reformdur.

Neden mi?

Diyelim ki; helal paraları olanların yanında Kolombiyalı kokain mafyası veya Katarlı hırsızlar da kara paralarını aklamak istiyorlar, küçük bir komisyon karşılığı 83 milyon TC Vatandaşının her hangi biriyle anlaşarak onlar da kara paralarını kolaylıkla aklayabilir.

Para bu, dini, imanı olmaz…

Yalnız burada bir bam teli var; para güven sever, iki dudağa bağlı Kanun Hükmünde Kararnamelerden hiç hoşlanmaz, yanına bile yaklaşmaz…

Çünkü ak ya da kara bütün büyük para veya servet sahipleri, kurnaz, ihtiyatlı ve bilgi sahibi insanlardır…

 “Bu gün böyle diyor ama iki saniyede bir kanunla tüm servetimi elimden alabilir” der…

Para bana güç kazandırsın diye can pahasına kazanmışım özgürlüğümü, iki dudak arasına mahkûm olmak için değil” der…  Para, kişilerin inisiyatifleri değil, yazılı hukuki belgeleri sever ve sadece ona güvenir…

Dolayısıyla bu reform 83 milyon TC vatandaşı ve 8 milyar insanlık için doğmadan ölmüş bir reformdur.

Ama bu reformu, ABD veya İngiltere, Almanya, Fransa gibi demokratik ülkelerden biri yapsaydı; çok anlamı olur, yer, yerinden oynardı.

Ama bu reform istisnai kişiler için yapılmış ise bu da ne dünyayı, ne de 83 milyonu ilgilendirmez… Oylar düşmeye devam eder…

Yazarın Yazıları