Sinan KAVRAKOĞLU
  • 01/01/1970 Son günceleme: 05/05/2010 00:11
  • 14.460

Sinan Kavrak, Guam Adası, Pasifik Okyanusu, PKK, Beykoz

Deniz, güneş, kum… Tekila, Margarita, Çaça, Rumba, Salsa… Ne tatil ama…

Sahi ne oldu bu beş bin Peşmerge? Azizim, bu ABD planlarını uzun vadeli, hem de çok uzun vadeli yapıyor. 25 yıl, 50 yıl hatta yüz yıl.

Haliyle, aileleriyle birlikte 20 yıl ABD himayesinde eğitilen bu 5 bin kişi, bu güne kadar iki katı nüfusa ulaşmıştır muhtemelen. Ada dedik, egzotik dedik, Guam dedik ya… İşin içinde bir de CIA var ki bilim neyi gerektiriyorsa onu yapmışlardır zaten. Kuzey Irak’ın elitleri de bu 5 bin kişiden çıkar, askerleri de, özel birlikleri de, mayıncısı da.

E, 20 yıl eğitimin ardından bunlara bir de silah sağlamak lazım. ABD orjinli Peşmerge yurtseverlere(!) silahı el altından veremezsin. Kabadayısın ama bir yere kadar. Uluslar arası kamuoyu var, AB var. Adama göstermelik de olsa sorarlar; “PKK’ya bu silahları vererek piyasayı neden bozuyorsun” diye. Bu durumda ABD’nin dillere pelesenk olmuş “kayıp silahlarının” da nereye kaybolduğu ortaya çıkmış oluyor anlayacağınız.

Bu güne kadar kahraman Mehmetçiğimize karşı düzenlenen hain saldırıların şekline baktığınızda, öyle dağlara çıkıp birkaç ay çapulcular takımı tarafından eğitim görmüş zibidilerin işi olmaktan çok uzak, profesyonel harekâtlar izliyoruz. Köprü uçurmalar, mayın tuzakları, vur-kaç taktikleri, gece sızmaları... Anlayacağınız modern savaş taktik ve stratejilerinden ne ararsan var adamlarda…

Yani, bana göre dolaylı olarak ABD ile savaş halindeyiz. Öldürülen PKK militanları kesinlikle bizim bildiğimiz çapulcu takımı değil. En az üç dil konuşan (Kürtçe, İngilizce ve Türkçe), vuruş gücü son derece yüksek silahlarla donatılmış, savaş taktiklerini çok iyi bilen, kısaca özel eğitilmiş hainler. 

Gün geçmiyor ki bir şehit haberiyle yüreklerimiz dağlanmasın. 1984’den bu güne 18 bine yakın şehit ve gazi verdi bu ülke. 26 yılda 18 bin, her gün ortalama kişi… Vicdanı olana ne ağır bir yük… Şehitler tabi ki ölmüyor, ama insan “şehit vermemek için bu güne kadar ne yaptın?” diye sormaktan da kendini alamıyor.

26 yılda kaç hükümet değişti bu ülkede. Hiç birisinin radikal bir anti terör politikası neden olamadı?ABD 5 bin kişiyi alıp eğitirken, biz 5 tabura yakın asker kaybettik, nerede bizim özel eğitimli birliklerimiz?

Belli ki işin askeri tarafını yüzümüze gözümüze bulaştırdık. Siyasi kanadını da akamete uğratmak terör baronlarından başka kimin işine yarar. Bu gün AK Parti Hükümeti’nin her şeye rağmen gündeme aldığı “Demokratik Açılım” dezenformasyona kurban edilecek kadar basit bir girişim midir ki bütün kesimler hükümeti devirme stratejilerini bu çalışma üzerine bina etmiş. MHP’yi anlıyorum. Zira siyaset yaptığı zemin ortadan kalkıyor. CHP’yi anlamak ise mümkün değil. Siyasi çözüm yollarının gündeme alınması için bir 18 bin Mehmet daha mı şehit olmalı dağlarda… Yoksa CHP’nin iktidar olmasını mı beklemeliyiz?

Demokratik Açılım’ın bence en önemli eksiği ne biliyor musunuz? PKK Terörü’nün perde arkasındaki destekçileri olan AB’ye rağmen, ABD’ye rağmen terör suçlarına karşı idam cezasını gündeme getirmemesi. Bunu yapabiliyor musunuz?.. Ellerinizden öperim…

Vesselam.

Yazarın Yazıları