Prof. Dr. Faruk ŞEN
  • 09/08/2015 Son günceleme: 09/08/2015 20:51
  • 7.095

TAVAK Vakfı olarak takriben 2 buçuk yıldır Kanlıca’da faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

Buna karşılık TAVAK Vakfı, 5 yıldır Türk Halkı’nın AB’ye Bakışı’na yönelik araştırmalar yapıyor. Bu araştırmalar Almanya’da Focus ve Spieger gibi dergilerde yayınlanırken, Türkiye’de de basında büyük ilgi görüyor. İlk defa bu yıl bin 264 kişi ile ve birden fazla ilde yaptığımız araştırmanın İstanbul bölümünde en fazla ağırlığı Beykoz ilçesine verdik. Beykoz’un yapısı biraz ortaya çıksın diye. Beykoz’da 58 kişiye ‘Türkiye’nin AB’ye gireceğine inanıyor musunuz?’ sorusuna yüzde 52 oranında ‘Evet’ cevabını aldık. Bu, Türkiye genelinin üstündeydi. İkinci önemli sorumuz, ‘Türkiye’nin hangi ilde AB’ye giden yolda önü kesiliyor?’ sorusuydu ve buna da Türkiye genelinde yüzde 51 oranında ‘Almanya’ denirken, Beykoz’da bu oran yüzde 40 civarındaydı. Bunun en büyük nedeni bence; Beykoz’un Almanya’nın Mulheim an der Ruhr kentiyle kardeş olmasından kaynaklanıyor.

Gelin, şimdi hep beraber Türkiye genelindeki araştırmanın sonuçlarına bir bakalım.

TAVAK Vakfı’nın bu yıl 5.’sini yaptığı Türk Halkı ve AB araştırmasının sonuçlarına göre, Türk Halkı’nın bu 5 yıllık dönemde Avrupa Birliği’ne bakışının tekrar pozitife döndüğünü görmekteyiz. 2015 yılı araştırmasında ilk defa yüzde 43’lük bir kitlenin Avrupa Birliği’ne tam üye olacağımıza inandığı ortaya çıkmıştır.

AB’ye verilen önem artıyor…

Buna göre ‘Hayır, olamaz’ diyenlere oranı yüzde 48’de kalmıştır. Bu, Türkiye için ilginç bir gelişmedir. Aynı gelişmeyi ‘Önümüzdeki 7 yıllık süreçte tam üye olabilecek mi?’ sorusuna cevap verenlerin yüzde 51 olması da ortaya çıkarmaktadır.

Böylece son yıllarda Türkiye’deki ekonomik gelişmedeki sorunların ortaya çıkması, demokrasi konusundaki tartışmalar, Türk Halkı’nın tekrar AB’ye önem vermesini beraberinde getirmektedir. Bu araştırmayı son 3 yıllık araştırmalarla karşılaştırdığımız zaman 2012 yılında tam üyeliğe inananların oranı yüzde 17’ye inmişken, şimdi 2015’te yüzde 43’e çıkması Türk Halkı’nın tekrar Avrupa Birliği’ne inandığını, güvendiğini göstermiştir. Genel olarak bu konuda Türkiye’nin AB alternatifi tekrar olumlu olarak vurgulanmakta, Yunanistan’daki ve diğer ülkelerdeki tüm negatif gelişmelere rağmen Türk Halkı’nın AB’ye olan inancı pekişmektedir. Tüm araştırmalarda bir ayrılmayan nokta da son 2 yılda Almanya’nın Türkiye’nin önünü kesen en önemli ülke olarak ortaya çıkmasıdır. Bu konu da 2014’de olduğu gibi 2015’te de yüzde 51’lik oranda Almanya’nın Türkiye’nin AB üyeliğini engellediği kanısında olduğu ortaya çıkmaktadır.

Almanya Türkiye’ye Karşı: Merkel, Türkiye’yi istemiyor

Buna karşılık eski karşıt ülke olarak algıladığımız François Hollande’nin 2012’de Cumhurbaşkanı olmasından sonra karşıtlık oranında yüzde 20’ye indiği ortaya çıkmaktadır. Türk Hükümetinin AB’ye yönelik çalışmalarında son 5 yılda büyük bir değişiklik olmamıştır; hâlâ Türk Halkının yüzde 53’ü Hükümetin tam üyelik konusunda yeteri kadar çaba göstermediğini vurgulamaktadır. Yüzde 37’lik bir oran ise Hükümetin bu konuda ciddi çalışma yapmasını istemektedir. Alternatiflere bakıldığında konunun oransal dağılımında da Türk Halkının başka bir alternatif görmediği dikkat çekmekte ve Türkiye’ye karşı AB üyelerinin negatif yaklaşımının bu ülkelerdeki İslamafobi ve İslam düşmanlığı ortaya çıkmaktadır.

AB Bakanı beğenilmiyor…

İlk defa 2015 yılı araştırmaya katılan kişilere takiben 1 yıldır AB Bakanı ve Baş müzakereci olarak çalışan eski büyükelçi Volkan Bozkır’ın çalışmalarına yönelik soru sorulmuş ve halkın yüzde 83’ünün bu kişiyi tanımadığı veya yeteri kadar başarılı bulmadığı ortaya çıkmıştır. Volkan Bozkır her gün yurt dışı seyahatleri yapıp kamuoyunda yer almasına rağmen ancak yüzde 17’lik bir kitle ona olumlu bakmaktadır.

Tüm gelişmeler sonucu, Türk Halkının AB’ye bakışında pozitif değerlendirmenin en önemli nedeni, Türkiye’de 2012 yılında başlayan Gezi Olayları çerçevesinde demokrasinin sorunlu olmasıdır. 

Yazarın Yazıları