Kader GÜR
  • 01/01/1970 Son günceleme: 04/05/2013 00:11
  • 31.668

Bizim Beykoz gerçekten enteresan bir yer…

Öyle enteresan ki, her dönem hiç birbiriyle uzaktan yakından alakası olmayan partilerin seçim kazanmasından anlayabilirsiniz bu enteresanlığı. Beykoz tarihinde ilk kez bir parti üst üste seçim kazandı, oda adayın değişmesinden kaynaklandı.

 
Bu örneği niye verdim? Beykoz halkı gerçekten çok içine kapanık… Sadece her seçimde oy vererek yerine getirdiği vatandaşlığının kendisine büyük avantajlar sağladığını düşünüyor her halde… Tabii ki vatandaş olan herkes bu ülkenin nimetlerinden eşit şekilde yararlanacak…  Yaralanacakta, kendisi de vatandaşlık görevlerini yerine getirecek…
 
Beykoz’da birçok arkadaşımız topluma faydalı olabilmek için kendince bir şeyler yapmaya çalışıyor… Bu anlam da birçok konu sayılabilir… Bunların içinde işleri en zor olan yerel yayıncılardır bana göre… Beykoz’da neredeyse 30 yıldır yerel gazeteler yayın yapıyor… Fakat ne halk, ne de bu işe emek verenler cephesinde bir kültür oluşturulamamış… Bu olumsuzluk Beykoz’da başlayan değişim sürecinde daha bir belirgin olmuştur…
 
Tabii her doğum sancılı oluyor… Bunca yıldır Beykoz’da hiç bir şeye sahip çıkmayanlar, canları yanınca kendisine niye sahip çıkılmadığından dert yanıyor… Özellikle 2B konusunda bu biraz daha fazla… 2B konusunda ben daha önce görüşümü açıklamış, 400 metrekareye kadar olan yerlerin fiyatlarında indirim yapılması gerektiğini hatta mümkünse bedava verilebileceğini ifade etmiştim.
 
Buna rağmen 2B mağduru olduğunu söyleyen kesime sahip çıkmadığımız yönünde eleştiriler aldık… Biz hep sahip çıkıyoruz da bize sahip çıkan yok… Sadece biz değil, Beykoz’da arazisinden başka kimsenin bir şeye sahip çıktığı yok… Allah’a şükür benimde arazim yok!
 
Bu 2B olayında yaşanan tartışmaya Beykoz’un büyük bir kesimi sahip çıkmamış, taraf olmamıştır… Bu konuyla ilgili en kalabalık mitingi Beykoz Muhtarlar Derneği yaptı… Ardından CHP, onun sonrasında da İl Dernekler Birliği’nin protestosu oldu… Bunları tek tek masaya yatırın Beykoz halkının duyarsızlığını anlarsınız…
 
Bu duyarsızlık karşısında, Muhtarlar Derneği’nin 4000 kişiyi alana toplaması, CHP’nin 2500-3000 kişiyi ya da İl Dernekler Birliği’nin 1500 kişiyi Eminönü’ne taşıması bir başarı sayılabilir. Ama Beykoz’da 2B Yasası’ndan yararlananların sayısı 50 bin, Beykoz’un nüfusu 250 bin olması da vatandaşın dayanışma konusunda ki anlayışını ortaya koyuyor.
 
Toplumsal dayanışma Beykoz’da yoktur? Bundan dolayıdır ki hiç kimse vatandaşa güvenerek risk alamıyor? Vatandaş hiç bir şeye sahip çıkmıyor! Mahallesine, komşusuna sahip çıkmıyor, çöp konteynırına sahip çıkmıyor, durağına sahip çıkmıyor, okuluna, gazetesine, derneğine hiç bir şeye sahip çıkmıyor!
 
Beykoz’da yayınlanan irili ufaklı yerel gazeteler var… Vatandaş bunların hiç birini para vererek almıyor… On beş günde bir yirmi sayfa. 50 kuruştan satsan satın alan olmaz. Bu yoksulluktan mı, yoksa nasılsa birileri bizim adımıza gereğini yapıyor anlayışından mı?
 
Günlerce gecelerce çalışıyorsun, hazırlıyorsun… Sonra da vatandaşın eline veriyorsun üstelik bedava. Birde sana sitem ediyor. Aslında vatandaş fedakârlıktan kaçınarak kendi özgürlüğünü ve geleceğini başkalarının kontrolüne teslim ediyor.
 
Beykoz nasıl özgürleşecek, nasıl istediklerimizi dile getireceğiz? Gerçekleri nasıl haykıracağız? Kime güveneceğiz; kanunlara mı, yargıya mı, vatandaşa mı, ilçe başkanlarına mı, dernek başkanlarına mı, Belediye Başkanına mı, iş adamlarına mı? Bu gazeteler nasıl ayakta duracak? Vatandaş sadece tüketiyor. Elli kuruş verip bölgesinin bir gazetesini satın almıyor, hep istiyorsa Beykoz nasıl kurtulacak?
 
İş adamı reklam veriyor, ertesi gün bir tanıdığıyla ilgili bir haber çıkıyor, hemen tepki koyuyor! Dernek Başkanı bayramlarda seyranlarda bir kutlama yayınlatıyor, hemen ardından çıktığı vitrinde bizi de yanına almak istiyor… Siyasi partiler bir olumsuzlukta elindeki imkânları size karşı kullanıyor! Elinde yaptırım gücü olmayanlarda küfür ediyor. Hal böyle vahim olunca, iş vatandaşa düşüyor! Vatandaşta sahip çıkmayınca bir takım dengeleri gözetme zorunluluğu doğuyor. 
 
Vatandaş nasıl bir oy vererek yaşamayı hak ettiğini düşünüyorsa, Elli kuruş vermekten imtina ettiği bu gazetelere günlerce saatlerce emek verenlerde yaşamayı bence fazlasıyla hak ediyor! Ama buna rağmen Dost Beykoz’un vatandaş lehine direnişi sürüyor.
Yazarın Yazıları