Beykoz Belediye Meclisi’nin 10 Kasım’daki oturumunda gündem dışı konuşmalar esnasında devrik Başkan Yardımcısı Muharrem Kaşıtoğlu’nun, isim vermeden CHP’li bir Milletvekilinin, ‘Atatürk olmasaydı; anamız belli, babanız yüzelli olurdu’ şeklindeki konuşmalarını eleştirmesi sonucu Belediye Reisimiz Yücel Çelikbilek’in ‘kim o şerefsiz?’ sorusu üzerine ortalık karışmış ve CHP’li üyeler meclisi terki diyar etmişler. Aman da ne iyi halt etmişler.
Artık şu basit, işe yaramaz, kronik, toplantı terk etme tepkilerini bir kenara bırakın. Milletin hiç mi hiç umurunda bile olmuyor. Peki; ‘Sen niye konu edip yazıyorsun?’derseniz…
Benim konum Beykoz Belediye Meclisi’ndeki tepki değil. Benim meselem bu CHP’li yoldaşların Atatürk’ü milletin gözünde iğreti etme çabaları. 2018’e ramak kalmış hala aynı tekerlemeleri söylüyorlar.
‘Atatürk olmasaymış ile’ başlayan boş boş laflar etmeyi bırakın. Bu millet her dara düştüğünde Allah’ın lütfüyle bir ‘Atatürk’ içerisinden çıkartmıştır, Elhamdülillah..
Biz 1923’ten öncesi olmayan bir millet değiliz. Biz tarihin en şerefli milletiyiz. Bizim kahramanlarımızda çok, destanlarımızda…
Son verdiğimiz milli mücadelede Maraş’ı Kahraman, Antep’i Gazi, Urfa’yı Şanlı yapan ruhu nereye koyacağız? Bizim her bir ferdimiz ya şehittir, ya gazidir ya da bu şerefli rütbelere birer adaydır.
Gazi Mustafa Kemal, Çanakkale müdafaasında ‘Ben size ölmeyi emrediyorum’ deyişiyle kutsanırken, orada hayatlarının baharında can veren mübarek kahraman atalarımızın hiç mi kıymeti harbiyesi yoktur. Onlar; namusları için can vermiş Anadolu coğrafyasının yiğit evlatları, bizlerinde atalarıdır.
Densizin biri çıkıp; aleni bir şekilde Atalarımızın namuslarını korumaktan bi-haber oldukları manasına gelecek hezeyanlar sıralayacak, Belediye Başkanı da konusu açılınca ‘kim bu şerefiz lafı eden?’ deyince yanlış olacak.
Hadi oradan... Hadi oradan... Hadi oradan!
