“Sadece yalancılara değil, sinsi sinsi kenarda 'Acaba Yücel Çelikbilek kaybeder mi?' diyenlere de 30 Mart'ta cevap verdiniz.”
Belediye Meydanı’nda yapılan kutlamada Bölge Milletvekili Metin Külünk tarafından söylenen bu cümleler haklı coşkunun arasında kayboldu gitti o gün. Çoğunuz hatırlamıyorsunuz bile.
Dost Beykoz aylardır işte tam da engellemeye çalıştığı, karşısında durduğu bu noktadan eleştirildi. Eleştirildi çünkü sinsi sinsi kenarda Yücel Çelikbilek’in kaybetmesini bekleyenleri de, Çelikbilek’in kaybetmesi için önüne gelenle şu meşhur “muta nikahı” kıyanları da çok iyi biliyordu. Ve hepsini korkusuzca deşifre etti! Attıkları her adımda, yaptıkları her hamlede karşılarına Dost Beykoz dikildi.
Bu ilçeye, bu teşkilata başkan olarak yedi yılını vermiş Âdem Sefer gibi beyefendi bir adama yapılabilecek en büyük ahlaksızlığı yaptılar. Temayül yoklamalarında O’nuitibarsızlaştırmaya çalıştılar. Hem onu itibarsızlaştırmak için kumpas kurarken, hem de kendi ikballeri peşinde koştular! Ve tüm bu tezgahlar kurulurken dibine kadar mikro milliyetçilik yaparak kepazeliğin zirvesinde dolaştılar!
Sinsi sinsi kenarda ellerini ovuşturarak önce “Yücel Çelikbilek aday gösterilmeyecek. Onun işi bitti. Köprünün karşısında adı bile geçmiyor!” dediler. Arkasından iş çevirdiler. Kulis yaptılar. Gruplaştılar. AK Parti’ye ve AK Partiliye asla yakışmayacak tezgâhlara girdiler. Üstelik o Yücel Çelikbilek bundan beş yıl önce, 2009 seçimlerinin ardından Belediye Meydanı’nda yaptığı konuşmada “asla teşkilattaki kardeşlerime sırtımı dönmeyecek, onları yok saymayacağım. Onlar benim için hep bir adım önde olacak” demişti ve bunun da gereğini çatır çatır yapmıştı!
Yücel Çelikbilek gibi namuslu, dürüst ve ilkeli bir adama yapılabilecek en büyük vefasızlığı yaptılar. Sosyal medyada çakma hesaplardan iftiralar, hakaretler kustular. Bir sene önce çekilmiş bir fotoğraftaki erkek çocuğun bile cinsiyetini değiştirip “bebeğe türban taktı”diyebilecek kadar da adileştiler. Pespayeliği öyle bir abarttılar ki, “Yine mi Çelikbilek?, AK Parti intihar etti, Küçüksu’nun derdi Çelikbilek’i gerdi, Çelikbilek Beykoz’da rahat yürüyemiyor” gibi başlıklarla aşağıların en aşağısı olduklarını gösterdiler!
Evet, bindirilmiş kepaze gazetelerden aşağılık haberler sipariş ettiler. İtibar cellatlığı yaptılar. Kendilerince operasyon yapmaya çalıştılar. Yüzlerine gözlerine bulaştırdılar!
Seçimlere üç gün kala, beş yıl önce Beykozspor’a destek olmayanlar için söylenmiş cümleleri cımbızlayıp aşağılık web sitelerinden manşetlere çıkardılar.
Kısaca; yapılabilecek her türlü alçaklığı fazlasıyla yaptılar!
Yaşanan tüm bu süreçlerde, “Yücel Çelikbilek’le kazanamayız” deyip arayışlara girenler içinDost Beykoz’un duruşu önemli bir ışık oldu. Beykoz’u seven binlerce gerçek dostun Dost Beykoz’un yaktığı ışığı gördüğünü fark ettik. Ardından “Ah keşke” diyenler olsa da işi işten geçmişti.
“AK Parti’ye beklemediği bir tokat atacağım” demişti adamın biri. Beykoz tarihinin en kepaze yayını da bu sözleri manşete taşımıştı.
Son tahlilde bu tokadı Başkan Çelikbilek attı.
Ve çok net bir Osmanlı tokadı oldu…
Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek’in eli de epey ağırmış. Biraz zor kalkarsınız düştüğünüz yerden!
Vesselam…
Not: Milyonlarca AK Partili aylarca acı çekti, iftiraya uğradı, aşağılandı, yok sayıldı. Ve büyükleri onlara hep sabır ve itidal tavsiye etti. Milyonları sokaklara dökmedi; “sakın ha!” dediler. İyi ki de dökmemişler. Sonuçta zafer hep sabredenlerin ve inananların oluyor. Öyle de oldu hamdolsun. Bu kutlu bir zaferdir. Hayırlı olsun.
